Geçtiğimiz yıl haziran
ayında milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Geçtiğimiz yıl seçim
yapılırken rejim tartışması yapılıyordu. Bu tartışmaların yanı sıra bu yıl 31 Mart
2019 yılında yapılacak olan yerel seçimleri de tartışılmakta idi.
Geçtiğimiz yıl bu
tartışmaların yanı sıra ekonomik kriz yavaş yavaş da olsa kendisini hissettirmekteydi.
Önlem alınması gerektiği söylenmekteydi. Geçen sene hükümetin derdi
cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu için gerekli önlemleri almadı.
Seçimlerin sonrasında
aralık ayından beri ekonomik kriz kendini daha da hissettirmeye başladı. Toplum
olarak herkes ekonomik krizin cenderesinde sıkışmış kalmıştır.
Böyle bir ortam da yerel
seçimler yapılıyor ve parti liderlerinden cumhur ittifakını oluşturan AKP ve MHP
liderleri kendinden olmayan herkesi “terörist” ve “zillet” diye
tanımlamaktadır.
Spiegel online haber
sitesi sayfasındaki 01.03.2019 tarihli “Türkiye,
terörist şüphelilerin yaklaşık 60.000 pasaportunu yeniden etkinleştirdi” haberinde “…..Türk hükümeti, 2016'daki darbe girişimi soruşturmaları sonrasında
57.000'den fazla pasaportu yeniden etkinleştirdi. Pasaport sahipleri şimdi
tekrar seyahat edebilir, dedi Ankara İçişleri Bakanlığı . Ayrıca toplamda
212.541 kimlik kartının iptalinin 2016'dan bu yana iptal edildiği söylendi….”Gene
aynı haberin devamında ise…….. ”İçişleri
Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre, geçen yıl, Gülen bağlantısı
olduğu iddiasıyla kısa veya uzun vadede yaklaşık 52 bin kişi hapse girdi….”
Ekonomik krizin girdabında
boğuşan bir vatandaş olarak yaşam mücadelesi verirken; 15 temmuz darbesinin
öncesinde iktidarları ve bekaları için siyasi-islami terör örgütü “feto
örgütünü” görmezden gelerek devletin, bütün organlarına yerleştirenler;
yukarıdaki habere göre terörist şüphelilerinin pasaportlarını bir seçim ortamına
beş kala serbest bırakırken, sadece 2018 yılında 52 bin kişi “feto” örgütünden
dolayı hapse girmesine rağmen bu terör bitmiyorsa ve de benden oy isterken
ben nasıl terörist oluyorum, o da yetmiyor zillet ilan ediliyorum.
Zillet kelime anlamı “Aşağılık,
horluk, hakirlik, alçaklık”tır. Hepinize soruyorum. Bize bunları söyleyenler
hangimizin aşağılığını, hakirliğini, alçaklığını gördüler. Ben vatandaşım ABD’nin
desteklediği P.K.K örgütü gibi elimde silahla dağa çıkıp teröristlik
yapmıyorum.
Vatandaş olarak ekonomik
sıkıntılarla ekmek kavgası verirken benim seçimim ne olmalı kendi seçimim
olmalı.
Ben bunu düşünürken terörle
mücadele hükümet temsilcilerinin ve savunucularının görevidir yoksa vatandaşını
terörist ilan etmek değildir.
Bu seçim benim seçimim ise
oy verirken bana hakaret edenlere onlar gibi hakaret etmeden oyumu kullanarak,
oyumun değerini düşünerek vermeliyim.
Tepkisiz Toplum Etkisiz
Toplumdur!