Bilindiği üzere gene bir seçimle karşı karşıyayız. Bu
seçim sıradan bir seçim değil ve ilk defa zamanında olmadı ve iktidar
tarafından kararlaştırılıp yapılacak bir seçim olacak. Seçime bir buçuk sene
olmasına rağmen ani bu kararın sebebi ne olabilir?
Mecliste gensoru ya da güven oylaması yapılmadı. Çünkü
iktidarın çoğunluğu var ve de otomatiğe bağlanmış gibi hemen ret ediliyor.
İktidar anayasayı geçtiğimiz yıl 16 Nisan 2017 ‘de
anayasanın amir hükmüne rağmen, mühürsüz oylar YSK dayatması ile geçerli şekle
sokularak istediği kıvama getirdi.
Yarı başkanlıkla adlandırılan aslında örtülü tek adamlı,
meclisi etkisiz, yargısı kelepçeli, OHAL’li bir idare ile idare ediliyorken
niye bu telaş dersiniz?
Neden acaba?
Ekonomi raydan çıktı. Güçlü gibi gözüken, ama benzini
kaliteli Arap petrolü ile çalışan ön cepheden Avrupalı gözüken, arkası Osmanlı
modeli ile karışık; miras yedi bir çocuk edasıyla Cumhuriyet dönemi sanayisinin
yok edilerek, yeraltı kaynağı kesilmiş ırmak misali yalpalayarak giden şoförü
ehliyetsiz, bir lastiği sönük araba dağa tosladı.
Çünkü her şeyimizi ithal eder duruma geldik ve de döviz
açığımız oluştu. Ülkemize gelmiş olan yabancı sermaye ve sıcak parasını
kurtarmak için elindeki sermayeyi dövize dönüştürüp gitmenin telaşına düştü.
Ülkemiz de üretim azaldığı için ihracat azaldı, turizm dışında döviz girişi
olmadığından dolayı 70 sente muhtaç duruma geldik. Bir de yanlış dış
politikalardan dolayı Ortadoğu bataklığına girerek aşırı silah vb. harcamalar
yapılıyor.
Hal böyleyken ekonomik
krizin olduğu ortamlarda demokrasisi güçlü olmayan idare, halktan gelecek
tepkileri baskılamak için; mevcut anayasadaki haklarını daha iyi kullanabilmek;
Anayasa’daki düzenlemeleri yaparak tek adamlığa geçişi hızlandırmak
istediğinden dolayı seçimi erkene almıştır.
Bu koşullar da vatandaş olarak bize düşen görev nasıl 9 Şubat,
5 Nisan Kararları demokratik bir ortamda, alınarak uygulandıysa; şimdi de
demokrasiye sahip çıkarak ülkemizi yıllardır acemi şoförlerin idare ettiği bir
hantal idareden kurtaracak, ince ve bilge düşünen muhalefetleri destekleyerek kendi
aydınlığımızı düşünerek seçim sandığına bir çivi daha çakalım.
Öyle ise önümüz de iki seçenek var ya demokrasi ya da
diktatörya yani 2D.
Tepkisiz toplum etkisiz toplumdur!