Aslında böyle bir sorunun tek bir yanıtı yoktur.
"tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan.." sorusu, ya da döngüsü
gibi.
Tarih de, olayları yarattığı liderlerin olduğu
gibi, liderlerin doğurduğu, yarattığı olaylar da vardır. Bunu ancak, olayların
oluş süreçlerine bakarak ve iyi bir analiz yaparak görebiliriz.
Bazı olaylar o lideri yaratmıştır. Bazı liderde,
birçok olayın olmasına sebep olmuştur.
Koşullar liderlerin, liderlik kişilikleri bu
süreçlerin oluşmasında çok önemli bir yer tutar.
Örneğin, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u
fethetmesi için birçok sebebi olabilirdi ama hocaları ve kendisinin liderlik
vasıfları, onun İstanbul'u fethetmesi ile birlikte, bir çağın kapanmasına(Orta
Çağ) ve bir çağın (Yeni Çağ) açılmasına neden olmuştur.
Birinci dünya savaşının ardından, Alman
Kapitalizminin girdiği bunalımdan çıkılması için, Hitler gibi faşist bir Lidere
ihtiyaç vardı. Kişi ve olaylar biri biri ile örtüşüyor ve olaylar işle liderler
biri birini destekliyordu. Alman Kapitalizmi bunalımdan çıkıyordu ama dünya en
kanlı ve zalim bir dönemini yaşıyordu.
Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasının ardından
belki bir devlet öyle ya da böyle kurulacaktı. Ama Laik bir devlet ancak
Atatürk gibi bir Lider olmasaydı, kurulması neredeyse imkansızdı. Bu günün
gerici çevrelerin Atatürk'e kinlerinin en büyük nedeni de budur; Onun, laik bir
liderlik anlayışına sahip olmasıdır.
Kapitalist- Emperyalist dünyanın yeni bir
bunalıma girdiği 1980'li yıllardan bu yana herkesçe bilinmekte idi. Sermaye
piyasaları, New York, Londra ve Tokyo'da belirlenen bir dünyada,
kapitalist-Emperyalist sistemin ne yapacağı asla tesadüfü olmaz. Stratejisi
belirlenir ve zamana ve zemine bağlı olarak belirlenir.
Dünya Kapitalist-Emperyalist sistemi, 21. YY
ekonomik beklentileri açısından Türkiye'de 2000'li yıllardan buyana bir sistem
değişikliğine gitmek için arayı içinde oldukları, yazılan ve konuşulanlara
bakılınca gün gibi ortadır.
"Az laik, az dindar" bir yönetim
arayışı, söz konusu sistem için bulunmaz bir nimetti. Hele İŞİD olayına
bakılınca, önceleri batının bu bölgeye özendirdiği şeriatın nasıl bir çıkmaz
olduğu da gün gibi ortadadır.
Söz konusu sistemin Millici Erbakan ile
kendileri için bir çıkış yolu olmadığını gördüklerinden, genç İstanbul Belediye
Başkanı Erdoğan, onlar için iyi bir seçenekti.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı iken açılmayan Beyaz
Sarak Kapıları, hiç bir şey değil iken Erdoğan'a açılmasının sebebi bu
süreçlerdir. Erdoğan da bu süreçleri iyi yönetmiş ve olayları yaratan lider
olmuştur. Devletçi ekonomik sistemden, Liberal ekonomik sisteme geçişin
Özal'dan bu yana süren serüvenini tamamlayan lider olarak tarihe geçmiştir.
Kılıçdaroğlu, bir bunalım dönemi sonunda CHP
Genel Başkanı olmuştur ama hiç bir zaman Lider olamamıştır; ta ki 15 Haziran 2017
Güvenpark'tan başlayan ADALET yürüyüşüne kadar.
9 Temmuz Maltepe mitingi ve vereceği mesajlar,
olayların yarattığı lider olarak Kılıçdaroğlu'nu ya çok daha ileriye taşıyacak,
ya da yeni bir sürecin oluşmasına ve bunun sonucunda da utangaç muhaliflerine
cesaret verecektir.
Alis Harikalar Diyarında’nın o meşhur tavşanın,
Alis'e dediği gibi, nereye gideceğini bilmeyen birinin, bir süre sonra ne
yapacağının da bir önemi kalmayacaktır.
Muhaliflerin "armut piş, ağzıma düş"
beklentileri gibi.
Olaylar mı liderleri, liderler mi olayları yaratır?
İbrahim Uysal
Yorumlar