Oradan nasıl görünüyor bilemem ama ben en çok kendime kızıyorum. Hem de öyle çok ki. sonra düşünüyorum (ki en büyük yanlışımın bu olduğunu bildiğim halde. Salakça sürdürüyorum) Nazım Hikmet'in KEREM GİBİ şiiri geliyor olmayan aklıma: "Hava kurşun gibi ağır! Bağır bağır bağır bağırıyorum.Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum...

O diyor ki bana:

— Sen kendi sesinle kül olursun ey!

Kerem gibi yana yana...

«Deeeert çok, hemdert yok»

Yüreklerin kulakları sağır...

Hava kurşun gibi ağır...

Ben diyorum ki ona:

— Kül olayım Kerem gibi yana yana.

Ben yanmasam

Sen yanmasan

Biz yanmasak,

Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..

Hava toprak gibi gebe.

Hava kurşun gibi ağır.

Bağır bağır bağır bağırıyorum...

Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum.."

--Sonra, şiirin yazıldığı yıl geliyor. Aklıma: "1930 Mayıs"

--Eyyyy Tanrım, sen herkesi, her şeyi bıraktıranda bu ülke İnsanını mı imtihan ediyorsun? 1919/20'lerde birilerimizi, 1930/45'ler birilerimizi, 1970-1980'birilerimizi ve yetmemiş gibi bu gün de, bizler:YAŞASIN MİLENYUM(yeni binyıl) ÇAĞINA GİRDİK derken, yüzümüze bir tokat, kafamıza bir balyoz daha indiriyorsun.İşi romantizme vurduğuma bakmayın, daha dün DÜNYA ŞEHRİ İSTANBUL'un göbeğinde 4 kardeş açlık-sefalet değil (ama yaşanan sınır bu) çıkışsızlıktan topluca intihar etti. Hem de, "Siyanür içtik. Aman dikkat, SİZE BİR ŞEY OLMASIN" diyerek duvara not asarak.

--Bu Ülkenin insanı Ölürken değil, İntihar ederken bile bu kadar ASİL iken, bu işlerden sorumluluk duyması gereken sorumlular neden bu kadar sessiz ve sorumsuz?

--Tamam biz yanalım "eyvallah" da (hatta "biz yanalım" diyenlerin çoğunun "tuzu kuru" iken) gerçek yaşamda bu yananlar, bu yanacaklar nerde Allah aşkına?Daha ne kadar daha bu dram-acı kokan haberleri okuyup-izleyeceğiz?Bu vicdanlar, bu eğitilen beyinlere, bu ülkenin yurtsever İnsanlarına ne oldu?Bizler yanar iken, birleri maalesef daha akıllı. Onlar örgütlü. Örgütlü olmak ne demek bilir misin? Hedefin ne ise, ona daha kolay ve çabuk varırsın.Dün, "Komünizm ile Mücadele Dernekleri"nde, daha sonra başka dernek ve yapılarda, zaman ile de Cemaatlerde örgütlendiler. Birilerini beslediler büyüttüler, ama aslında kendileri "DEVEYİ HAMUDU İLE YUTTULAR", sadakasını da, bazılarına çanak yala diye önlerine attılar.Artık her yerde, her kesimde ve bazılarının yaşamında "KULLAN AT" moda olduğundan, kullanılıp atılanlar çoğaldı.En son gazetelere düşen haber. Camilerde örgütlenme.

--Söylenecek söz çok da. 1980 öncesi bir Tiyatro oyununda Timur Selçuk'un seslendirdiği şarkı:

"Nereye Payidar nereye

Yokuş bayır demesen de

Dere tepe düz gitsen de

Çıkmaz bu yolu bir yere

--(ŞEFLERİ İLE İYİ GEÇİNENLERE DE)

Şefle iyi geçinsen de

Bugün için sevilsen de

Çıkmaz bu yolu bir yere"

--Sizce, yapanların da, izleyenlerin de, çanak tutanların yolu nereye çıkar, SİZCE?