Önce, tarihi ve bilimsel veriler ile bir şeyler yazmak; hem Atamızı anmak hem de neden Atamızı anmamız gerektiğini yazmak istedim. Sonra düşündüm ve dünya ülkeleri KURUCU LİDERLERİNİ nasıl anıyorlar diye baktım.

--"Bu durumlarda biz ne yapıyoruz?"u sordum kendime.

--Nedir Türkiye Cumhuriyeti Devleti?.

--Neden kurulmuş ve kimler kurmuştur?

--Kuruluş yıllarının başlangıcı, Kurtuluş savaşının 100. yılı kutlandı, 2023'de de CUMHURİYET olmasının 100. yılı kutlanacak.

--Peki, 1900'lü yılların özelliği ne?

--Birinci Dünya savaşı denilen, oysa EMPERYALİST(Kapitalist hegemon) Ülke/Devletlerin, paylaşım süreçleri. Bizim gibi masum ülkelerin insanlarının öldüğü, sınırların yeniden çizildiği yıllar.

--Ne oldu da, yeni sınırlar çizildi.

--Okur-yazarlığı kendinde başlayıp kendinde bitenler için bir tarih ve anlayışı vardır; bir de bilimsel ve evrensel kabul edilen kayıt, bilgi ve belgeler ışında ki Tarih ve anlayışı.

--Dün, Kurtuluş Savaşında Atatürk ve Silah arkadaşları YURTSEVERLERE fetva ile ÖLÜ FERMANI veren; Damat Ferit hükümetinin şeyhülislamı Mustafa Sabri'ler var ve kimlere hizmet ettiler ise; bu gün de bunların yolundan giden, kanla , canla kurulan bu Cumhuriyet'e ve Devlet'e ihanet içinde olan ve birilerine hizmet edenler var ve var olacaklardır da!..

--Bilimsel olarak bir gerçektir ki, bir tez var ise onun anti-tezi de vardır. Çünkü bu bir çıkar, yarar durumudur.

--Nedir Cumhuriyet'e ve Laik Devlet'e karşı çıkanların isteği ve savı?. Hilafet devam etsin. İyi de, Hilafet ne idi, yani HALİFELİK?

--Halifelik, Dünyadaki bütün SUNNİ MÜSLÜMANLARIN RUHANİ MAKAMI. Bu kişiye de, HALİFE denilmektedir.

--Peygamber’in ölümünden sonra Ebubekir’e biat edilerek başlayan "Hulefa-i Raşidin dönemi", Ömer ve Osman’la devam ederek Ali'ye kadar sürdü.

--Ali ile Muaviye arasında yaşanan mücadeleden sonra halifelik makamı Emevilere geçmişti. Muaviye'ye kadar seçim “ehlü’l-hal ve’l-akd” ile gelinen Halifelik, Muaviye'den sonra, başa geçecek kişi olarak oğlu Yezid’i halife seçmesi ile hilafet/halifelik makamında veraset başlatmış oldu.

--Bağdat'da, 766 tarihinden beri Abbasi Hanedanlığında olan Halifelik, 1258′den sonrada Kahire’ye Memlüklülere geçmiştir.

-- Hilfelik, Yavuz Sultan Selim’in 1517 yılındaki Ridaniye seferiyle Mısır’ın Memluklerden almasıyla Osmanlılara geçmiştir.

--Görüldüğü gibi, başlangıçta, Müslümanların Önderi, dini lideri olarak başlayan Halifelik, Ali'den sonra savaşılarak el değiştiren bir makam, Ünvan olmuştur.

--Bir çok tartışma ve görüş olsa da, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 3 Mart 1924 günü çıkardığı yasa ile halifelik makamı kaldırılmış, Devletin laikleştirilmesi sağlanmıştır.

 

--Burada bir ayrıntının üstünde durmak isterim: Sultan Yavuz Merc-i Dabık savaşından sonra, 27 Eylülde Yavuz Şam’a gelir ve 3 Ekim’de Şam Camilerinde Cuma Hutbesi okutarak, Halife Hükümdar olarak, Hakim’ül Haremeyn yerine Hadim’ül Haremeyn ünvanını alır. Daha sonra da, Mısır seferinin hazırlıklarını sürdürür.

--Şimdi anlayan var mıdır, "2012 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriye'deki iç savaşa ilişkin olarak söylediği İnşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi'nde namazımızı kılacağız" SÖZÜNÜN anlamını!..

--Mısır'da ki MÜSLÜMAN KARDEŞLER'e sempatiyi.

--Konuyu dağıtmadan, bugün GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün sonsuzluğa uğurlandığı gün. 10 KASIM.

--Ve kurduğu Cumhuriyet ve Devlet'de, uzun yıllar sonra yeniden coşku ile kutlanacaktır.

--1950'lili yıllarda başlayan Atatürk'ü önemsemez tavırlar, 1980'den sonra, Askeri Darbecilerinden aldıkları güçle bu günlere kadar gelmiştir.

--Özellikle de, 2001'den bu yana Ak Parti iktidarlarının Şeriat/Hilafet yanlısı Cemaat ve tarikatlara verdikleri maddi-manevi destek ile toplum gerilmiş ve 10 Kasımlar, 29 Ekimler, 23 Nisanlar ve 19 Mayıs gibi Ulusal Bağımsızlığın ve Laik Devletin önemi ATATÜRK nezdinde dahada çok gündeme gelmesine neden olmuştur.

--31 Mart 2019 yerel seçimleri ileher türlü kumpas ve senaryoya karşı 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri, Özgürlükçü, Cumhuriyetçi ve Laik kesimlerin daha da cesaretlenmelerine sebep olmuştur.

--Her türlü Atatürk, Cumhuriyet, Laik gibi konularda ki gerici söylem ve eylemlere karşı özellikle gençlik kesiminden büyük destek gelmekte, Atatürk'ün kurduğu Laik, Demokratik Hukuk Devletinin önemi her gün daha da çok anlaşılmaktadır.

--Bugün de, yine milyonlar Ankara'da ANITKABİR'e Atasını anmak için yürüyecek. Üstelik bugün yine yollar kapatılacak, yüzlerce yaşlı ve sağlık sorunlu Atatürkçü yine adım adım kararlı adımlar ile kilometrelerce yaya yürüyecek.

--Atasına gitme özgürlüğünün tadını, şeriat ve hilafet özlemcilerine inat çıkartacak.

--Birleri uyusa da, marşlarını halk hep bir ağızdan bağıracak:

"Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız,

Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız,

Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,

Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız"(bekçileriyiz/savunucularıyız.)