(Bir aksilik olmazsa, her gün en az birer kere araşır, telefonlaşırız)

---Neler yapıyorsun muhabbetinden sonra, yazı geçirdikleri "beyliğin" yazlık otağından, kışlık otağı Antalya'ya geldiklerini ve evi boyattıklarını anlattı.
---Sonra da bana, "Her şey yolunda mı, Bir şeye ihtiyacın var mı?" diye, genellikle benim ona sorduğum soruyu, annem bana sordu.
---Kendi söküğünü dikmeyi beceren bir "terzi" olmama rağmen, annemin sorusu garibime gitti.
----Hayrola anne neden sordun: "Bir şeye ihtiyacımın olup-olmadığını?" dedim.
----"Oğlum, babanın mahallede ki boya satan arkadaşı Ömer, bize bir boyacı yollamış, evi boyatıyoruz da" dedi.
----İyi de anne benim ile ilgisi ne dedim.

Annem, cin gibi kadındır, 80'e merdiven dayamasına rağmen.

---"Oğlum bizim boyacı, emekli bir öğretmenmiş, biraz erken gitti, minibüsü ile okul servisi de yapacakmış, teyze yarın 8 buçukta boyaya başlar akşama kalmaz bitiririm" dedi de;
---"Sana da onu anlatayım dedim" dedi.

---Sonradan anladım, annemin neden bir ihtiyacımın olup-olmadığını sormasının sebebini.

----Hani har vurup, harman savuracak bir durumumuz yoktu ama namerte de muhtaç değildik.

---Ama, annem Osmanlı kadınıdır, birden oğlunun da (ki durumu bilmesine rağmen) koşturmalarını; boya da, öğretmenlik değil, "okul servis" işi de yapan emekli öğretmen ile özdeşleştirivermiş sevgili oğlunu ve kaygı duymuş..

----Ana yüreği

---Kendini bu ülkenin bir aydını, siyaset ile ilgilenen bir kişisi olarak, düşünüyorum. (kimin umurunda olması ya da olmaması da umurunda da değildir, bilen bilir)

----"yedinciok"  düşünce topluluğu olarak 2005’li yıllarda hazırladığımız” aileye ilişkin yardımların (daha sonra içinden -aile sigortası çekilip alındı. "kaynak kemal" esprilerinin yapıldığı günlerde, projeyi forsa edenlere kaynağın "kemal" değil, Türkiye Cumhuriyeti bütçesi olduğunu anlattık),
---Herkese bir parça iş (ihtiyacı olana, ihtiyacı olduğu zaman gelir sağlayacak iş organizasyonu) Emekli öğretmenime, boyacılık-öğrenci servisi değil, eğitimine yakışır bir iş.

----Gençlere yönelik, "Gençlik Bankası" (proje 18)

----Yurttaşların "Milli gelirden pay alması" projesi

Gibi 2011 seçimleri öncesinde hazırladığımız, “1.Kasım” öncesi de güncellediğimiz; ama partiye “paraşut” ile gelenlerin ilksel olarak anlayamayacağı ve uygulayamayacağı için sessizce beklettiğimiz “çağdaş yaşam” ekonomik ve sosyal projemizin ne kadar da önemli bir proje olduğunu bir kez daha anladım.

Konu, siyasi bir olay olmaktan çıkmıştır.

---Ülkem insanının sorunları anneme bile o yaşta kaygı duyuracak hale gelmişse; yurttaşların yaşam güvence ve kalitelerinin iyileştirilmesi için kafa yormanın sorumluluğu bir aydın olarak omuzlarımıza bir kat daha fazla yük yüklemiştir diye düşündüm.

----"Çağdaş yaşam " projesini partimize anlatamadık (onlar, gençlerin en önemli sorunun maçlara girememek "pasolig kart" olduğunu düşünüyorlar hala).

----Bu yüzden, 2.Kasımda partimiz CHP’nin de içinde olacağı bir hükümet etme sürecine yetiştirilmek üzere çalışmalarda hız vermek gerektiğini konuştuk arkadaşlarımla.

----Bu ülkenin aydını olmak sorumluluğunu omuzlarınızda hissediyor iseniz, “büyük ve önemli adam” olmadan da bir şeyler yapmak gerekmektedir.

---Farkında mısınız?

 

Not: Bu yazı 3 Ekim 2015'de paylaşılmıştır. 2000'li yıllarda Partimiz CHP için yaptığımız (CHP seçim bildirgelerinde de yer alan) gönüllü çalışmalarda, bize (7.Ok Düşünce Topluluğu. Ben Kurucularından ve Genel Koordinatörü) desteğini esirgemeyen İstanbul MV. ve Önceki CHP Genel Sekreterinden Sayın Bihlun Tamayligil'e teşekkürlerimle.