Sapacalı’yı tanır mısınız?
Yeni kuşak halk şairlerinden biridir Sapacalı…
Geçenlerde yazmıştım, bana “Yaşamınız şiir kadar, dilimiz kadar anlaşılır olsun” diyerek imzaladığı kitabını,(Biraz Pancar Kokar Balımız Bizim 2010).bilgisayarıma geçirip Ev Kütüphane’me kaydederken bir kez daha okudum.
Her okuyuşumda ayrı bir şiirine takıldım doğrusu…
61. sayfasında VEYSEL’İM başlıklı şiirine bakınız:
Sen gideli bir boşluk var yerinde
Sırlarına eremedik Veysel’im
Her şey ayan beyan durur ortada
Senin gibi göremedik Veysel’im
Anadolu dövmeyince kıt verdi
Tohumlar kısırdı tarla ot verdi
İthal bize türlü türlü dert verdi
Sebebini soramadık Veysel’im
Kavga çıktı taraf olduk güçlüye
Yasalarla umut verdik suçluya
Savaş çıktı yardım ettik Haçlıya
Sözümüzde duramadık Veysel’im
Sapacalı kaynakları kuruttuk
Turizm hapıyla halkı unuttuk
Yurtta ve cihanda sulhu unuttuk
Biz barışı kuramadık Veysel’im.
Bekir Yaşar bir kitapta anlatılacakları on altı satırda anlatmış.
“Günah” adlı şiirinde ise aşkı öylesine anlatmış ki kalbinizin derinliklerinde duyumsuyorsunuz: “ …Büyütmek istiyorum sevgimi/Sevginle birleştirip/Bölüşmek istiyorum sevgiyi çoğaltarak/Cehenneminde yanmak istiyorum/Aç kapılarını cehenneminin/Tanrı da görsün yanışımı/Sen de gör/Isın ateşimle yanmadan/Isıt, ateşinle yakmadan…”
“Günah dediler hep/Seninle sevişmemi/Cehennem olsa da sıcaklığın/Yine de seni isterim” diyor, daha ne desin?
Beni en etkileyen şiirlerinden biri de “Mehmet Bey’e” şiiri oldu:
Selam söylen Karamanlı Mehmet’e
Artık yünden değil halımız bizim
Balkusan’da arılar şeker yiyor
Biraz pancar kokar balımız bizim
Konuklara bile turist diyoruz
Yemekleri McDonalts’tan yiyoruz
Rodi’denTifani’den giyiniyoruz
Batının batısına yolumuz bizim
Karaman’a havra kilise yaptırsın
Buyrukları bilbordlara yazdırsın
Okusun başkanımız, valimiz bizim
Petrol türevinden pamuklar, yünler
Batı müziğiyle artık düğünler
Salam, sosis, jambon oldu öğünler
Söylesin nolacak halimiz bizim
Sapacalı ayrı düşmüş ilinden
Sokaklarda sözcük arar dilinden
Bey değil ki bir şey gelsin elinden
Artık Türkçe değil dilimiz bizim…
Sapacalı çağımızın yazarı, dogmalara, katılaşmış-kalıplaşmış düşünceye karşı ilerici, aydınlanmacı, kadın-erkek eşitliğine inanan bir yazar. Diyor ki “Kır kabuğunu tohumun/Kır taşlaşmış düşünceyi/Çimlendir aşk mevsiminde sevgiyi/Yeşert beden sıcaklığında…”
Albert Einstein’ın ; “Ne yazık ki insanlığımız, teknolojinin gerisinde kaldı” sözünün yansımasıdır Sapacalı’nın dizeleri… Sapacalı, Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlanma devriminin şairidir. Bir dörtlükle bitirelim yazımızı:
Sensen yıllık birikimi yutulmuş
Toprakları düşmanlara satılmış
Cumhuriyet bir kansere tutulmuş
Bir de buna demokrasi diyorlar…