Kesin olmamakla birlikte yerel seçim sonuçlarının katılan tüm siyasi partiler ile oy veren seçmene yönelik önemli sonuçları ortaya çıkmıştır. İktidar partisi ve müttefiki seçime Devletin tüm imkanlarını ve uzun zamandır yönetimlerini ele geçirdiği yandaş medya gruplarının doğru yanlış algı yaratmaya yönelik gece-gündüz yayınları, aynı zamanda iktidar partisinin genel başkanı olan taraflı Cumhurbaşkanının bizzat yaptığı mitingler ve o mitinglerde muhataplarına yönelik ağır hakaret ve iftira anlamında söylediği sözler daha da önemlisi ‘beka’ söylemi adı altında bir yandan seçmeni öte yandan teröre destek verdiği iddiası ile siyasi rakiplerini tehdit eden konuşmalarının etkisi altında geçen seçim sonuçları iktidar ve müttefiki için büyük başarısızlıktır.

                   Ancak konuya bir başka açıdan bakarsak ülkenin ekonomisini adeta çökerten, FETÖ ve PKK ile ilişkileri ortaya çıkınca “Aldandık, aldatıldık.” diyerek milletten özür dileyen, İstanbul başta pek çok kente ihanet ettiğini söyleyen, bir seçim önce seçilen belediye başkanlarını zorla istifa ettirdikten sonra yeni adaylara oy verilmesini talep eden, işsizlik, hayat pahalılığı, varlık kuyrukları, dış politikada yaşanan skandal sonuçlar, adalet ve hukuk devleti sıralamasında ülkemizi getirdikleri seviye vb. olumsuzluklar gözetildiğinde toplamda aldıkları %52 oy bir başarı olarak görülmektedir.

                   Muhalefete gelince;

                   Elde edilen seçim sonuçları, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Muğla vb. pek çok önemli ilin belediye başkanlıklarını kazanmalarına rağmen adeta ülkeyi yönetemez hale gelen bir iktidar karşısında zafer olarak nitelendirilemez.

                   Ortaya çıkan sonuç ülkemiz demokrasisi, ekonomisi velhasıl tüm geleceği açısından önemli, olumlu sonuçlara yol açacak niteliktedir.

                   Bu sonuçların bu başarılara yol açması seçilen belediye başkanları ve meclis üyelerinin iktidara yönelik eleştirilerde yer alan olumsuz karar ve işlemlere imza atmamaları ile mümkün olacaktır.

                   Kentlerin tarihine, kültürüne, vizyonuna, doğal ve sit alanlarına yönelik tüm karar ve işlemlerinde son derece hassas davranılmalıdır.

                   Kentleri betonlaştıran, yeşil alanları, tarım alanlarını, ormanları talan eden, sit alanlarına yapılan saldırıları görmezden geldiği gibi imar afları ile meşrulaştıran iktidar uygulamalarının tekrarından kaçınılmalı ve hatta hukuksuz ve usulsüz yapılaşmayı önleyecek tavır içersinde hareket etmelidirler.

                   Millete gelince;

                   Devletin başta mali tüm imkanlarını kullanarak kendisine yönelik yoğun algı operasyonları ile ne yapacağını bilemeyen ve hatta ‘beka’ adı altında “Biz gidersek ülkeye terör gelir.”  tehdidi ile sindirilen seçmen, AKP’ye gerekli dersi tam olarak verememiştir.

                   Sayın Akşener’in tabiri ile ‘kulağını çekememiştir’.

                   Seçmenin tavrı bir naif uyarıdır. Ancak yapması gereken iktidara çok şiddetli bir uyarıdır.

                   Bu da iktidar partisi ve müttefikine toplamda %30-35 arasında verilecek bir oydur.

                   Bu oran aslında iktidarın hak etmediği bir oran olup başka ülkelerde bu kadar hata yapan, ülkeyi her alanda küme düşüren bir iktidara verilmesi gereken oy oranı %20 ve altı olmalıdır.

                   Antalya’da millet ittifakının kazanması gerçekten büyük bir başarı olup, gerek ülkede gerek ilimizde iktidarın yarattığı gerginlik bir nebze olsun hafiflemiştir.

                   Sonuçta ülkede ve ilimizde seçilen tüm Belediye Başkanı, Meclis Üyesi ve Muhtarlarımızı kazanmalarından dolayı, seçilemeyenlerinde çabalarından dolayı kutlar, sonuçların ülkemizde Laik Cumhuriyete ve Atatürk Devrimlerine uygun bir yönetim anlayışı oluşmasına katkı vermesini diliyorum.

                  Saygılarımla…