Eğitim-Sen Antalya Şube Sekreteri Güneş Adsız, Eğitim-Sen’in ilk kurulduğu günden itibaren darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların karşısında olduğunu belirterek, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu ifade etti.
İKTİDARA MUHALİF KESİMLERE ‘DARBE’ SORUŞTURMALARI
Beş yıl önce gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olmasına rağmen, 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ve ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile iktidarın, ‘darbecilerle hesaplaşmak’ adı altında kendisi için tehdit olarak gördüğü herkesi hedef aldığını vurgulayan Adsız, KHK’lerle 135 bini aşkın kişinin fişleme, müdür/kurum kanaati, sosyal medya paylaşımları, sosyal çevre soruşturması, sendika üyeliği, banka hesabı vb gibi gerekçelerle kamudan ihraç edildiğinin altını çizdi.
OHAL KHK’leri ile MEB’den 34 bin 393 kişi ve yükseköğretim kurumlarından 7 bin 312 kişinin kamu görevinden çıkarıldığını açıklayan Adsız, 15 Temmuz darbe girişimi sürecine katıldıkları iddiasıyla ihraç edilenlerin sayısının 41 bin 705 olduğunu aktardı. Adsız, “İhraç edilen eğitim ve bilim emekçisi sayısı asker ve polis sayısından fazladır” dedi.
“YARGI ÖNÜNDE HESAP MUTLAKA HESAP VERECEKLER”
Haklarında soruşturma yürütülen ve savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen, aralarında Eğitim-Sen üyelerinin de bulunduğu, on binlerce eğitim ve bilim emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel olmadığını açıklayan Adsız şöyle konuştu:
“Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Örneğin ilgili makamlara dilekçe ile başvuran Eğitim Sen üyeleri hakkında, ihraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır.
En temel sendikal faaliyetlerimizin adli ve idari soruşturma, ceza konusu yapılamayacağına dair sayısız mahkeme ve AİHM kararı olmasına karşın yargı kararlarının yok sayılması, hukuka ve demokrasiye karşı açık bir meydan okuma anlamına gelmektedir.
Eğitim ve bilim emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç, açığa alma ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları tamamen hukuksuzdur. OHAL KHK’lerinden güç alarak her türlü hukuksuzluğa imza atanlar yargı önünde mutlaka hesap vereceklerdir.”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi