Eşit, özgür ve şiddetsiz yaşam için 1 Ekim’de Van’da, 2 Ekim’de ise Edirne’de sokaklara çıkacak olan kadınlar “Eşit ve özgür olduğumuz baskı, şiddete ve ayrımcılığa uğramadığımız bir hayat istiyoruz” diyerek sosyal medyadan buluşma çağrısı yaptı. 11 ilde yapılacağı duyurulan forumların ilki 1 Ekim’de Van’da, 2 Ekim’de ise Edirne’de yapılacak. Eşik sosyal medya hesaplarından yaptığı çağrıda “Kazanımlarımıza yönelik tehditleri, saldırılara karşı mücadeleyi ve ortaklaştığımız taleplerimizi konuşacağız. Önemli bir seçimin eşiğindeyken, ülkenin her yerindeki kadınların seçimimin; laik, demokratik, adil, eşit, tüm haklara saygılı siyasetten yana olacağını en güçlü şekilde göstermek üzere yola çıkıyoruz. Bizler eşit ve özgür olduğumuz, baskı, şiddet ve ayrımcılığa uğramadığımız, huzurla ve umutla dolu bir hayat yaşamak istiyoruz. Böyle bir hayatı hak ediyoruz! 1 Ekim de Van’da, 2 Ekim’de Edirne’deyiz. Eşitlik ve özgürlük yolculuğumuza Ekim ve Kasım ayı boyunca başka şehirlerden devam edeceğiz. Haklarımıza, hayatlarımıza, hayallerimize sahip çıkacağız!” dedi
“SALDIRILARIN DOZU ARTIYOR”
Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun yaptığı açıklama şu şekilde: “İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme girişiminden çok daha önce başlayan ama artık eşit ve özgür bir hayat hakkımıza açık saldırılara dönüşen iklimin hakim olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Çalışma, seyahat etme, dilediğimizce giyinme, sanat yapma, konser verme/konsere gitme, dans etme, evimizin bahçesinde arkadaşlarımızla muhabbet etme, gülme, şaka yapma gibi haklarımıza ve yaşam tarzımıza yönelik hem iktidardan, hem kışkırttığı fanatik yandaşlarından gelen saldırıların dozu her geçen gün daha da artıyor.”
“TÜM HAKLAR TEHLİKE ALTINDA”
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişimi, sadece devletin eşitliği sağlayarak kadına karşı şiddeti önleme yükümlülüğünden kaçması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, kadınların haklarını güvence altına alan tüm yasaları, uluslararası sözleşmeleri ve mekanizmaları da terk etmesinin yolunu açıyor. Anayasanın kadın erkek eşitliğini güvence altına alan 10. Maddesi ve aile reisliğine son veren 41. Maddesi çok uzun süredir kağıt üzerindeki bir kelime yığını halinde duruyor. Sıra kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesini düzenleyen Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması (CEDAW) sözleşmesine, çocukları istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi’ne, çocuk istismarı faillerinin affına, 6284 sayılı şiddet yasasına, nafaka hakkına ve bir bütün olarak Medeni Yasa’ya gelebilir. Kadınların ve kız çocuklarının kazanılmış tüm hakları tehlike altında. Türkiye’de kadın hakları artık bir bütün olarak tehlikede. Bu tehlike ikincil bir mesele değil, ülkenin bütün acil sorunları ile eşit derecede önemli.”
“ŞİDDETTEN BAŞKA BİR ŞEY VAAT ETMİYORLAR”
Seçim hazırlıkları tüm hızıyla sürerken, iktidar milyonlarca kadına daha çok baskı, daha çok ayrımcılık ve şiddetten başka bir şey vaat etmiyor. Kadın katillerini cesaretlendiren nefret söylemlerini boca edenleri ödüllendiriyor. Boşanmayı hızlandırma adı altında adeta medeni yasa lağvedilerek erkekler için “boş ol” sistemi getirilmek isteniyor. Milyonlarca kadın ve çocuk için iktidarın seçim vaadi, seçimden sonra nafakanın kesilmesi! Muhalefet ittifaklarının şimdiye dek açıkladıkları programlarda ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için İstanbul Sözleşmesi’nin de önerdiği bütüncül politikaların eksik yer aldığını, yaşanan önemli krizlerden birinin de eşitlik krizi olduğunun gözden kaçırıldığını, çöküşten çıkış için acil önlemler önermediklerini izliyoruz.”
“BİR YÜZYIL DAHA KAYBETMEYECEĞİZ!”
“Bir yüzyıl daha kaybetmeyeceğiz! Haklarımıza, hayatlarımıza, hayallerimize sahip çıkacağız! Yaşamlarımıza, yaşam alanlarımıza ve özgürlüklerimize yönelen tehditlere karşı durmak ve geleceğimizi belirlemek için yapmamız gerekenin birlikte mücadele olduğunu, tarihi bir eşikte bulunduğumuzu ve böylesi bir süreçte, birlikte direnmeye verdiğimiz ve vereceğimiz emeğin belirleyici olacağının farkındayız. Bu topraklarda yaşayan her kesimden kadınlar olarak, bu ülkede ya da başka bir ülkede kadın emeği ve bedeni üzerinden yürütülen her türlü eril siyaseti, tarihin karanlık yüzünde, arkamızda bırakmak, feminist laikliği inşa etmek için saçımızın son teline kadar mücadele etmeye kararlıyız. İranlı kız kardeşlerimizin mücadelesini hepimizin mücadelesi olarak görüyor, duyuyoruz. Eşitlik ve özgürlük yolculuğumuza Ekim ve Kasım ayı boyunca başka şehirlerden devam edeceğiz. Haklarımıza, hayatlarımıza, hayallerimize sahip çıkacağız!”
“TALEPLERİMİZ YAŞAMSAL ÖNEM TAŞIYOR”
“Bu nedenle, EŞİK Platform olarak 2020 yılında belirlediğimiz 5 acil talebimizi konuşmak, ortaklaştırmak ve tüm muhataplarına tekrar hatırlatmak yaşamsal bir önem taşıyor. Eril siyasetin kalın duvarlarını birlikte aşmak, tanışmak, dayanışmak için her siyasal görüşten ve toplumsal kesimden kadınlarla EŞİK Kadın Forumlarında bir araya geliyoruz. Yapılacak forumlar sonrasında daha da güçlenecek olan 5 Acil talep şu ana başlıklardan oluşuyor.
1. Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin
2. Kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verin
3. Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için acil eylem planı uygulayın
4. Eğitimi eşitlikçi, ayrımcılıktan uzak, bilimsel, laik, parasız hale getirin
5. Eşit istihdam, kreş ve işyerinde şiddeti önleme mekanizmaları için etkin politikalar uygulayın”
HABER MERKEZİ