Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, sektör temsilcilerinin, kalitesinden emin olmadıkları ithal inşaat çeliği tuzağına düşmemelerini istedi.

 

Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, Türkiye'de yaşandığı iddia edilen demir sıkıntısına dair spekülasyonlara yanıt verdi. Üretimin ihracata yöneldiğini ve bu yüzden iç pazar daralma olduğunu hatırlatan Karataş, bunun geçici olduğunu ve yakında arz-talep dengesinin bulacağını söyledi. Deniz Karataş, Türkiye'de yaşanan demir sıkıntısına dair açıklamaların ve haberlerinin yanlış bilgilendirilmeden kaynaklandığını kaydetti.

 

ÇELİK ÜRETİMİNDE 8’İNCİ SIRADAYIZ

Karataş, Türkiye’nin dünya çelik üretiminde 8’inci sırada olduğunu ifade ederek, “Türkiye, Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci durumda olmasına rağmen; üretimini 2016 yılında bir önceki yıla göre; ton bazında yüzde 5.2 artı değişim göstererek önüne geçmiştir. Diğer bir deyişle; 2016 yılında dünyanın en büyük 10 çelik üreticisi arasında sadece Çin, Hindistan, Türkiye ve Ukrayna’nın ham çelik üretiminde artış gözlenmiştir. Öte yandan 2017 yılı için Çin’in iç tüketiminin artmasıyla birlikte üretimini kendi pazarına yönlendirdiğini gözlemlemekteyiz. Bu da fiyatlar üzerindeki baskıyı azaltacak ve bu dönemde Çin yurtiçi piyasanın ihtiyaçlarını karşılamaya devam ederken, küresel piyasalardaki konumunu daha da güçlendirecek ve dolayısıyla, ihracatını arttıracaktır. Aslında tam olarak bizim yapmamız gereken şey de budur. Bunu görmek zorundayız ve enseyi yine karartmadan adımlarımızı buna göre atmak ve demiri ithal etmek durumuna düşürülmek üzere, global piyasada planlanan bu karaborsa oyunlarına gelmemeli ve ‘Yerli Malım, Yerli Param’ sloganını aklımızdan asla çıkarmamalıyız” dedi.

 

İTHAL ÇELİK TUZAĞINA DÜŞMEYİN

Karataş, yerli malı kullanımı konusunda üreticilere seslenmeyi de ihmal etmedi: ”Yapılması gereken en önemli önlem; bu ne idüğü belirsiz, kalitesinden asla emin olamayacağımız ithal inşaat çeliği tuzağına düşmemek olacaktır. Buradan yeri gelmişken üreticilere bir kez daha sesimizi duyurmak isterim ki; inşaat sektöründe yüzde 100 yerli malı demek “869” barkod numarası ile başlayıp, üretimi Türkiye’de Türk işçileri tarafından yapılmış ürün demektir. Bunları kullanmak zorundayız ve Türkiye’de ambalajlanıp 869 barkodu ile piyasaya sürülen, yurtdışında üretilen ürünlerde vardır bu konuda da ayrıca çok dikkatli olmalıyız."

BUNLARIN HEPSİ GEÇİCİ
Dünyadaki büyük üreticilerin, hurda demiri çekerek piyasadaki demir ihtiyacını arttırdığına vurgu yapan Deniz Karataş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üretim ihracata yöneldi, şu dönem de iç pazar bu yüzden daraldı. Referandum sürecinden dolayı, malum adetimizdir, seçim bitsin, bayram geçsin; yurtiçi piyasalarında müteahhitler, inşaat faaliyetleri gösteren, orta ölçekli hatta büyük ölçekli firmalar bile beklemede kaldı ve üreticiler de inşaat çeliğini; yurtdışına gönderdiği için; miktar azaldı, fiyat yükseldi. Ama bunların hepsi geçici bir durumlardır, yakında arz-talep dengesini bulacaktır. Yeter ki; şu dolara da kafayı takmayalım. Kaldı ki; dolar düşerken, demir ham madde fiyatı yükseldiğini şu dönem hepimiz gördük. Yetkililer bile bu duruma açıklık getiremezken, vatanı gerçekten seven bizlerin yapmamız geren tek şey; büyümeye odaklanıp, yatırımlarımıza yerli üretim kullanarak devam etmemiz ve işimize bakmamız gerektiğidir. Çocuklarımızın geleceği ve aydınlık yarınlarımız için farkında olmalı, farkındalık yaratmalı, okumalı, anlamalı ve çok çalışmalıyız. Yani bir cümle ile özetlersek çözüm, üretimi arttırıp, serbest piyasa dinamiklerinde arz- talep dengesinin oturması için süre vermek gereğidir.” Deniz TOPKAYA

 

Editör: TE Bilisim