Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları
Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev
Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizm sezonunun sonuna
gelinmesiyle birlikte milyonlarca turizm işçisinin işsiz kalmasının bir yıkıma
neden olacağını ifade ediyor.
Şimdi turizmde sezon sonuna gelindiğini ve bunun bir anda
milyonlarca insanın işsiz kalması demek olacağına dikkat çeken Dev Turizm-İş
Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, Eylül sonu itibariyle otellerin büyük
çoğunluğu doğalında kapanacağını ve İngiltere’nin, Fransa’nın ve Almanya’nın
Türkiye’yi korona virüste kırmızı listeye almaları kararının buradan dönen
turistlere karantina uygulaması getirmesinin Türkiye turizminde kapanması zor
yaralar açacağının altını çiziyor.
İŞÇİNİN BİRİKİMİ PATRONA KIYAK OLDU
Başkan Yahyaoğlu şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunu
sezonun başında, ortasında yapsalardı bu bir facia olurdu. Pandeminin son
günlerde yeniden bir artışa geçmesi ise başlı başına bir facia. Sezon kapanması
yıllardır turizm işçilerinin kanayan yarası. Pandemi süresince kısa çalışma
ödeneği, işsizlik sigortası, ücretsiz izin ödeneği gibi birtakım formüller
üretti hükümet. Ama bunlar işsiz kalan turizm emekçilerine değil, çalışır
durumdakilere verildi. Yani patronun ödeyeceği ücreti işsizlik sigortasından
karşıladılar. Bizim istediğimiz bu değil, bizim isteğimiz işsiz kalan
emekçilerin işsizlik sigortasından faydalanmaları. Yurttaşların cebinden turizm
patronlarına kıyak yapılmış oldu. Bu sene sonunda milyonlarca işçi askıya
çıkarılacak ve işsiz kalacaklar. Bu işsizler işsizlik sigortasından herhangi
bir destek alamayacaklar. 2022’nin Mart, Nisan, Mayıs aylarına kadar bu işçiler
ne yapacak? Hükümet, devletin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davranıyor.
Halbuki bu insanlar vergilerini verdiler, sigortalarını ödediler, işsizlik
sigortasına para ödediler. Yıllardır çalışıyor bu insanlar ve yıllarca
yükümlülüklerini yerine getiriyorlar. Şimdi yükümlülüklerini yerine getirme
sırası devlette ve siyasi iktidarda! Vergileri aldınız, sigorta primlerini
topladınız, şimdi ölü taklidi yapıyorsunuz. Bu işsizlik sigortası ne demek?
Orada bizim birikmiş olan 128 milyar dolarımız nerede? Bu paranın bir yerde
durduğunu düşünürsek faizi nerede? Bu paranın en yüksek mevduat faiziyle
faizlendirilmesi gerekmiyor mu? Yüzde 19.5 faiz var, bu faizle 25 milyar dolar
da faizi gelmiş olurdu geçen seneden bu zamana. Ama böyle bir miktardan ödeme
yapılmadı işçilere...”
OTELLER KAÇAK GÖÇMEN İŞÇİ ÇALIŞTIRIYOR
“Askı tamamen bir ucube sistem” diyen Başkan Yahyaoğlu bu
uygulamanın yasalarda da yeri olmadığına dikkat çekerek, “Elbiseyi asarsınız
askıya, insan askıya asılır mı?” tepkisini dile getirdi. Başkan Yahyaoğlu şöyle
devam etti: “İnsanı asıyorlar askıya. Altı ay boyunca işçileri buzdolabında
bekletip 6 ay sonunda çıkarıp yeniden hizmete sokamazsınız. Ölen ölür, kalan
sağlar bizimdir deniliyor, bu kabul edilemez. Bu durum turizmde hizmet
kalitesini de düşüren bir durum. Otel patronlarından duyuyoruz; bu sene müşteri
dahil 17 Euro’ya gelmiş her şey dahil. 17 Euro ile müşteriye ne vereceksiniz?
Bir şişe rakının fiyatı 17 Euro, içmeyecek mi turist? Et yemeyecek mi, odada
kalmayacak mı, çarşaf havlu kirletmeyecek mi? 17 Euro’ya acenta oda verdiğinde
5 yıldızlı otel ‘kapatsam daha iyi’ diyor. Ya da her şey sahte ürün olacak,
hiçbir şey gerçek olmayacak otelde. Nitelikli eleman da barındırılamıyor.
Asgari ücret bile fazla geliyor otel patronlarına. Kırgız, Suriyeli, Türkmen,
Afgan, yabancı, asgari ücretin altında kaçak çalıştıracakları işçilere
yöneliyorlar. Bu ayağına sıkmaktır, turizm böyle giderse ölecek! Turizmin bu
şekilde dayanma şansı yok. Ben bir otel yapayım, kaliteli bir hizmet sunayım
dese bir yatırımcı, bugünkü şartlar altında çok kısa sürede iflas eder.”
‘SİGARA PARASI OLMAYAN TURİST GELİYOR’
Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu turizmde
yaşanan kalite ve ciro kaybına ilişkin ise şu tespitleri sıraladı: “Eskiden
Mart’ın 10’u dedin mi oteller dolardı, Kasım sonuna kadar otellerde yer
olmazdı. Ekim sonu gibi balık müşterisi olarak nitelendirilen, orta yaş üstü ve
zengin, çok para harcayan, huzur ve kalite arayan turistler gelirdi Antalya’ya.
Şimdi simit müşteri geliyor, balık müşterisi kalmadı. Cebinde sigara parası
olmayan turist geliyor. Otellerde ne kalite ne de iyi hizmet kalıyor. En başta
hükümetin attığı yanlış ‘ekonomik destekler’, turizmin bütün alanlarını
etkiliyor. Doğru ve planlı yatırımlar yapılması lazım. 2019’da Türkiye 52.5 milyon
turist ağırladı. O yıl kapasite kullanımı yüzde 55 denildi. Yani 85 milyon
turist de gelse bizim kapasitemiz bunu karşılamaya yeterdi. Biz kapasitemizin
yüzde 85’ini kullanabileceğimiz yerde 55’te kaldıysak demek ki plansız ve
gereksiz yatırımlar yapılıyor. Arz fazlası hem fiyatların kırılmasına hem de
kalitenin düşmesine neden oluyor; bunun bedelini ödeyen kesim ise turizm
çalışanları oluyor. Patronlar işsizlik sigortasından paralarını aldılar ayakta
kaldılar. Ama milyonlarca turizm işçisi ne oldu, bu kimsenin umurunda değil!”
Özgür Cem
BOYNUEĞRİ