Antalya Kent İzleme Platformu Sözcüsü Av. Mustafa Şahin, “Hayat pahalılığı, işsizlik, güvencesizlikler, planlama ilkelerine aykırılıklar, barınma ve konut hakkı gibi temel sorunlarda Türkiye’nin ilk sıralarında yer aldık. 2022 Yılında da kentin doğası, tarihsel değerleri ve ortak alanları korunamadığı gibi çok açık bir şekilde ve rekor düzeyde kamusal alanlarımız satışa çıkarıldı. Binlerce dönüm Hazine arazileri, planlama bütünlüğü olmaksızın ya tahsis edildi ya da satıldı” dedi.
“Doğa; maden, mermer ve taş ocaklarıyla talan edildi. Su kaynaklarımız kullanılamaz hale getirildi. İmarsız yapılaşmalar hızını kesmezken imara açılan tarımsal karakterli topraklarımız beton ve asfaltla heba edildi” diyen Şahin, açıklamasında şunları kaydetti: “ Artan yapılaşma ve nüfus yoğunluğu ile trafikteki özel araç sayısında rekorlar kırıldı. Egsoz gazı, kimyasal atıklar, gürültü, kirlilik ile hiçe sayılan sağlıklı yaşam hakkımız başta olmak üzere, acımasız yoksullaştırma politikaları ‘İki Antalya’ arasındaki ayrışmayı ve farklılaşmaları daha da derinleştirdi.”
“Dışlanan ve kendi haline bırakılan dar gelirli kent sakinleri, emeği ile geçinenler, açlıkla baş başa bırakılan çocuklar, gençler, her türlü tehdit ve tehlike altında yaşamaya zorlanan kadınlar, engelliler, yaşlılar daha da zorlu ve hak etmedikleri koşullar altında yaşam mücadelesi veriyorlar. Küçük bir azınlığın steril hayatını, öncelikle onların beklentilerini kollayan, güvence altına alan, dünya kenti söylemini dilinden düşürmeyen iktidar odaklarının kente karşı işlediği suçlar artarak devam ediyor.”
KIRCAMİ’YE RANT İŞBİRLİĞİ GÖNDERMESİ
“Antalya’da yaşam alanlarımızda 2022 yılına damgasını vuran iki önemli gelişme oldu.
Senenin başında Kırcami Planlaması ile kendini gösteren, Belediye Meclislerinde yer alan tüm partilerin birlikte hareket ettikleri siyaset ve rant işbirliği; senenin sonunda da, siyaset ve rant işbirliği’nin neden olduğu ve esas olarak Kumluca’da, Finike’de, Demre’de kendini gösteren doğanın hışmı… Planlama ilkelerine aykırılıkların, alt yapısız düzenlemelerin ve kullanılamaz hale getirilen su yataklarının yerleşimlerde neden olduğu acılar, maddi ve manevi kayıplarımız son bulmuyor. Sözün bittiği yerlere yaklaşıyoruz… 2022 Yılı da tüm dünyada olduğu gibi Antalya’da da ekosistemi gözeten, toplumcu, dayanışmacı, eşitlikçi, özgürlükçü değişimin, katılımcı yönetim anlayışının kaçınılamaz, ertelenemez bir zorunluluk olduğunu gösteriyor.”
BUSE YEŞİL