Prof.Dr.Bilsay Kuruç (SBF) hoca, 21. Yüzyıl için Planlama Grubu toplantılarında umutsuz, önerisi olmayan sadece eleştirel konuşmaları yasakladı ama Yıldırım Gürses'in şarkısında ki gibi bir ruh halindeyim. "Yine seçimler gelecek/ yine oylar verilecek/ kaybedilen iktidarlar/ bir daha geri gelmeyecek!."

--Büyük önder Atatürk'ün dediği gibi, "Hiç bir mazeret, başarının yerini tutmasa da", kaybedilen seçimlere, mazeret; en sonunda mazerete de, mazeret bulunmaya devam edilecek gibi görünüyor.

--Başkanlık Sistemi ile birlikte, koalisyonsuz bir döneme girilecek denilir iken, tam tersine, Adanalıların deyimi ile "Allahına Kadar bir Koalisyonlu" döneme girdik.

--"Cumhur" ve "Millet" İttifakı adı altındaki partiler ile diğer bağımsız davranan partiler de saflar oluşturmuştu.

--Bu sadece duygusal bir ayrışma değil, aynı zamanda "Cumhur ittifakı" için, ölüm-kalış savaşı, iktidar mücadelesi idi.

--Muhalefet ise, Yerel Seçime ve kendi iç sorunlara yoğunlaştığı için; şimdilik inandırıcı ve geniş kitleler tarafından pek umut vaat edici bulunmamakla birlikte, herkes onlardan bir umut ışığı beklemekte..

--Pazarlarda bile neredeyse demir paranın pabucunun dama atıldığı; AVM ve mağazalarda bile sansasyonel indirim kampanyalarına karşın, fiyatların alıp başını gittiği; pancar üreticilerinin satılan Fabrikalarının arkasından ellerinde kalan pancarları ile ağlamaya başladıklarını görmekteyiz.

--Genellikle eleştiri olumsuz, kötü şeylere yapılır. Evet doğrudur. Hepimiz, genelde ve yerelde Ülkeyi yönetecekleri seçiyormuş gibi yaparak, öylesine kötü şeyler başardık ki, kimse kusura bakmasın ama artık herkes de seçmen olarak kendi sorumluluğunu almak, üstlenmek durumuna gelinmiştir.

--"Benim adamım"dan çıkılarak bir yere varılamaz.

--Ha bu arada da, bizim oralarda bir söz vardır. Yaşam o kadar uzun iken, "Bayramda Köpek canlanmaz" diye.

--İster iktidar, ister muhalefetin olanaklarını sömürenler ile iktidardakiler, sanmasınlar ki bu düzen böyle devam eder. Yanıtı Orhan Veli Kanık'ın dizeleri ile Timur Selçuk versin:

--"Bu düzen böyle mi gidecek,/ Pireler Filleri yutacak" diye.

--Gazete ve TV'lerde ki mutluluk tablolarına ve sessizliğe bakmayın siz, dün kömür, makarna verilenler artık o kadar doydular ki, Pasta ve kek bekliyorlar artık.

--Babadan miras siyasetçi, okumuş bir çocuk olan Tarım Bakanı bile, Fransız Devrimi sırasında Fransa Kraliçesi Marie Antoinette'nin o meşhur “ekmek bulamzalarsa,pasta yesinler!.." sözünden etkilenmiş olmalı ki, et fiyatlarında ki artışı, Anadolu'da neslini tükettikleri hayvan varlığının kıtlığına değil; eskiden hayvanın "şurasını kes paketle" dediği eti, gram ile aldığından habersiz, tüketimin çokluğuna bağlaması enteresan.

--Ha sahiden aklıma geldi de, Hükümet yetkilileri ha bire Fetöcülere küfredip duruyorlar. Yapmayın beyler ya arkadaşlarınıza yazık, ayıp hani Bakan, Genel Başkan Yardımcısı, etkili ve yetkili olup, kardeşi Fetöcü olarak hapiste yatanlar var, yazık ya. Olanlardan utanma bırakıldı nasıl olsa, bari yan yana oturduğunuz arkadaşlarınızdan utanın.

--Bahçeli Devlet Bey'in dediği gibi, Başkanlık Sistemini bile etkileyecek yerel seçim sürecinin resmi olamayan takvim süreci Partiler açısından başlamıştır.

--Senin adamın, ‘benim adamım olsun’dan çıkıp, ülkenin geleceği için olacak süreçlerin içinde olunmasında yarar vardır

--Bu her ne kadar iktidar nimetlerinden yararlananları ilgilendirmiyormuş gibi görünse de, zemin kaydı mı, Özal'ın Orta direğinin bu gün hayal olması gibi, İktidarın nemacılarının da toz olmalarına neden olur. Haberleri olsun.

--Bakın Osmanlı Sarayının kulları, padişah İngiliz gemisine binip kaçtığı halde, vaziyeti idare edip, zaman geçirmişler, bu gün ortamı baya yağlı bulunca, püsküllerini savura avura varlıklarını borçlu oldukları Cumhuriyete gönül rahatlığı ile, kendisini Şeyhülislam temsilcisi sayanlarca icazetli küfürler etmekteler. Hani bu günleri aramasınlar diye söylüyorum.İktidar, Muhalefet, Ülke yönetimini yerel-genel olarak bir şekilde pay eder, onlar rollerini iyi oynarlar. Ey Halkım, bu senin ve seçtiklerinin geleceği açısından önemli bir seçim sürecidir. "Komşuda pişer, bize de düşer", "bal tutan parmağını yalar" anlayışından bir an önce vaz geçmezsek, tünelin ucu görünmüyor, haberiniz olsun.

--R.Hakan Özyıldız, hocanın dediği gibi, "tünelin ucu görünür de ışık, güneşin mi, tirenin mi olduğu belli değil."

--Ülke, genelde ve yerel de sorunlu bir dönemi yaşamaktadır. İktidar ve muhalefet sevicisi ey halkım, aklımızı başınıza almazsanız, sürüklenilecek felaketlere, birlikte söyleyeceğiz. Sonra da o şarkı gibi "Olanlar oldu geçti, sen ne dersen de" demeyelim de!..

--Emi!...