Bir olaya hangi kriterler ile bakıp değerlendirme yaparız
ya da bir iş yapılıyor ise, nasıl yaparız, nasıl ederiz diye düşünürüz.
--Bu yaz, hiç kimseyi suçlamak ya da kimseyi mutlu etmek
için yazılmamıştır. Böyle düşünenler zahmet etmesin, ortalıkta fotoğraflı ve
keyif getirecek, keyif alacakları paylaşımlar çok.
--Soruyu doğru soralım ve kavramları yerli yerine
koyalım.
--Bütün partiler için söylenecek çok şey vardır ama,
İktidar Partisi Ak Parti için ne söylersek söyleyelim bir önemi yok,
kazanıyor.. Yok efendim şöyle kazanıyor, böyle kazanıyor. Hepsi boş, HİÇ BİR
MAZERET, BAŞARININ YERİNİ TUTMAZ. (K.Atatürk)
--Ülkenin ikinci büyük partisi CHP'ye gelince.
--CHP, Türkiye Cumhuriyetini kuran ve kurtuluştan ve
kuruluştan kaynaklanan, var olan ilkelerini de kurduğu Devletin Anayasasına
koyan bir Partidir. Yani Devrimci bir partidir.
--1938'den, Atatürk'ün ölümünden sonra başlayan
İNÖNÜ-BAYAR çekişmeleri, Atatürk ilke ve devrimlerini yemeye ve 1945'lerden
sonra da İnönü ve CHP'nin ödünleri ile Atatürk İlke ve Devrimlerinin köküne kibrit
suyu dökülmeye başlanmıştır.
--Ülke yönetimi "sağa kayma" diye tanımlanan,
Laiklik ve Atatürk Devrimciliğinden ödün verile verile verile bu günlere
gelinmiştir.
-Kapitalizmin 1945-1980 arası mutlu yılları bitmiş,
Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de ekonomik, sosyal , siyasi sorunlu dönem
başlamıştır. 24 Ocak 1980 kararları ve izleyen 12 Eylül 1980 darbesi, CHP dahil
bir çok sol kesim tarafından doğru analiz edilememiştir.
--Kapitalizm, Emperyalist aşamasını ve Tekelci sürecini
yaşamaya başlamış, finans kapital ise bambaşka bir boyuta geçmiştir.
--Bunun ülkemiz için anlamı, senin devletinin, halkının
elinde avucunda ne var ise, işbirlikçilerim ile ittifak edip alacağım. Bu olmuş
mudur?. Yanıtını da siz verin. Peki, böyle bir süreç, toplumsal olarak nasıl
desteklenip, örgütlenip kabul görür. Dernek, sendika ve Partilerinde işin içine
çekilip, organize ve dizayn edilmesi gerekir. Bu yapılmış mıdır? Yine ona da
siz karar verin.
--Bu süreçte CHP ne yapmıştır? Tamam, 1 Mart tezkeresi
ile TBMM'de bazı Ak parti milletvekilleri ile şanlı bir direniş sergilemiştir
ama, gerisi?
--Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun inanç durumu, yani
Aleviliği ön plana çıkartılmış, bunun arakasına gizlenerek bir çok proje
uygulamaya konulmuş ve CHP yönetimi de bir çok karşı devrim hareketine sesiz
kalmıştır. CHP ve Kılçdaroğlu'nun toplumsal olarak kabul gördüğü tek eylem
ADALET YÜRÜYÜŞÜDÜR. Peki nereden çıktı bu "adalet isteği". Onlarca
sendikacı, gazeteci, yurttaş haksız yere tutuklanıp, ceza evlerine konulur
iken; o kadar özelleştirme ve ege adalarının bir başka devlet/ler tarafından
işgaline göz yumulmuş, neden ilişkileri şaibeli bir gazeteci ön plana
çıkartılıp hatta Milletvekili bile yapılmıştır. Bu neden sorgulanmaz. Daha ne
kadar, CHP seçmene cambaza bak denilecek?
--Karambole getirilen, odalardan ATATÜRK'ün resimlerinin
indirilmesi ve ilkelerinin tartışılması olayları neden örtbas edildi de başka
sebepleri de olan bir bayan Milletvekiline hesap kesildi, partiden ihraç
edildi? CHP, 1945'ler yönetimi ile başlayan sağa ve dincilere hoş görünme
projeleri ile gittikçe Atatürk İlke ve Devrimlerinden uzaklaşmış. Sistemin
payandası, güya sol bir parti olmuştur.
ANAP ile başlayan Ak Parti ile iktidarını sürdüren gerici
sağ politikalar, CHP'nin "ılımlı politikaları" sayesinde başarıya
ulaşmıştır. Bunu neden görmek istemiyoruz.
Yıllardır seçim sandıklarına sahip çıkılmamış, Partili
bile olmayan kişiler genel Merkeze çöreklendirilmiş ve Genel Başkan Yardımcısı,
Milletvekili olarak ödüllendirilmiş, daha önceki sağ partilerin ıskartası olmuş
kişiler CHP genel Merkezinin 12. ve 13. katlarında AKIL HOCASI olarak istihdam
edilmiştir. Sonra da bu güne gelip, yok Devlet Tiyatroları kapanıyor, yok
İstanbul AKM yıkılıyor, yok bilmem ne bilemem ne!. CHP ve Atatürk ilkelerine,
Devrimlerine sıradan bir yurttaş kadar bile inancı ve bilgisi olmayan kişiler
CHP Genel Merkezince ödüllendirilmiş ve alkışlanmıştır.
--Sonra da, en muhteşem savunma mekanizması servis
edilmiş. O günün önemi ne ise, "....... den dolayı ŞİMDİ ZAMANI
DEĞİL". Ne zamanlama imiş be, yok genel seçim, yok yerel seçim yok
anasının höreksi. Ülke bir şeylerden
korunacak, güzel günler görecek isek, ülke önce bu CHP anlayışından korunmalı
ve kurtarılmalıdır. Önce Milletvekilliği beklentisi olanlar, şimdi de Belediye
Başkanlığı ve Meclis Üyeliği beklentisi olanlar ve şürekaları SESSİZ ve SİNSİ
bir şekilde kendi ikballeri için susmaktadırlar. O zaman, ey CHP seçmeni, Ey
CHP-Atatürk ilke ve Devrimlerine inanlar, bir şeylerin düzelmesini istiyor ve
bekliyor iseniz. İSTERSENİZ ÖNCE KENDİNİZDEN BAŞLAYIN!.. Başkalarını suçlamak
en kolay yoldur. Çare mi? Çok kolay. O
Norveç ata sözünde olduğu gibi: ATATÜRK GİBİ DÜŞÜNEREK!..