İnsanlar ile diğer canlıların arasında ki en önemli farklardan birisi de budur. Başarmak ve kazanmanın arasında farkı yaşamlarına yansıtmaları.

--Örneğin, bir kurt için, önemli olan kazanmaktır. Hep kazandığı zaman başarır yaşamayı. Çünkü onun için yaşamak bir başarıdır. Ama bunu sürdürebilmesi için de hep kazanması gerekir.

--Türünde ki değişim ve evrimler de hep kazanması üzerine, sonuç odaklı olmuştur.

--Oysa sosyal ve siyasi olayları kazanmak üzerine düşünmek pek doğru bir yaklaşım olmaz. Ama günümüz insanlığı artık daha çok sonuç odaklı olmuştur.

--Emek vermeden, bir şekilde kazanmayı arzulamaktadır. Oysa böyle bir yaşam yoktur.

--Başarmak için çok şeyler yapmanız gerek. Bilginiz, görgünüz, eğitiminiz, organizasyonunuz, ...... çok şeyinizin olması ve biri biri ardına eklemeniz gerekmektedir.

--Kazanmanız için bu kadar çaba harcamanıza gerek olmayabilir.

--Aslında insanların kullandıkları sözcükler de, bu kavramlar arasında ki farkı çok açık göstermektedir.

--Örneğin Piyango başarılmaz, kazanılır.

--Maç başarılmaz, kazanılır.

--Ama şampiyon olmayı takım ya da kişi başarabilir.

--Örneğin okullarda aldığımız dersleri başarı ile geçeriz. Ama sonuçta tek seferlik kazanır ya da kaybederiz.

--Başarmak için yapılan şeyler ile kazanmak için yapılan şeyler ve yöntemleri farklıdır.

--Örneğin, geçmiş dönemlerde sınav sorularının çalınması ve kişilere verilmesi çift taraflı bir olaydır

--Bir tarafa bir süreci yöneten, bir amacı doğrultusunda çalışan bir gurup, diğer yanda ise, ne yaptığının farkına bile varmayan, ama sonuç odaklı bir ilişki içinde olan, sınav soruları verilerek sınav kazanan kişiler.

--Kişi sınavı kazanmıştır ama bir şeyleri başarabilmesi için başka şeylerde yapmak zorundadır.

--Kazanmak için her zaman emek harcamanız gerekmez. Ama başarmanız için her zaman emek ve zaman harcamanız gerekmektedir.

--İşte bu yüzden az gelişmiş toplumlarda insanlar, hayvanların avlarını kapmaları gibi, günübirlik yaşamaktadır. O günü kurtardın ya, gerisi Allah kerim.

--Oysa bir sonrası günü, yaşamaya başladığımızda yeni bir şeyleri daha kazanmamızın gerekliliğini görürüz.

--Örneğin, ülkemizde ki siyasi partilerin çoğu sonuç odaklı çalışmalar yürütürler. Siyasetin sürekliliği ise, ideolojinin varlığı ve bu konuda ki çabalarını sürdürülmesi soncunda başarılmaktadır.

--Elbette ki kazanmak güzel bir duygudur. Para kazanmak. Maç kazanmak. Seçim kazanmak. Ama süreklilik gerektireceği için de bir sürecin yönetilmesi, birçok şeyin başarılması gerekmektedir.

--Kazanmak tekil bir işlemdir.

--Başarı ise süreklilik gerektiren çoğul bir işlem.

--Türkiye'de bütün siyasi partiler kazana kazana gidiyorlar(!?). Ama bazı parti ya da partiler bu sürekliliği sağlayabiliyor ve iktidar olmayı sürdürebiliyor ve başarabiliyorlar.

--Kazanmak için de bir şeyleri yapmak, başarmak gerekiyor.

--Yaşam rastlantısal bir süreç değildir. Organize bir süreçtir. Elbette ki yaşamda rastlantılar yok mudur vardır.

--Ama her başarı emek ister.

--İnsan olmayı başarmak, birini, bir şeyi başarmak dünyanın en güzel şeyidir. Elbette ki bu süreçlerde bazı şeyleri de kazanabilirsiniz.

--Kazanır iken her zaman bir şeyler harcamanız gerekmez. Ama başarmak için ise her zaman emek harcamanız gerekir.

--O yüzden yaşamınızda başarının sürekliliğini istiyor iseniz. Her şey için emek, zaman harcamanız gerekmektedir.

--Yoksa "bedava peynir fare kapanında olur", Kat kat bedel ödemeniz gerekebilir.