Bu
evrende, artık İnsan adını duyduğum zaman ayaklarım titriyor. Bu öyle bir
yaratık ki ister inanın ister inanmayın bu dünyaya gelebilecek, en güzel
yaratıktı.
Ancak,
öyle bir hale dönüştü ki, bu dünyayı yok edebilecek tek yaratığa dönüştü. Neler
oluyor öyle?
İnsanoğlunun
tarihi çok ama çok eskilere dayanır. Evrende ilk canlı 9.7 milyar yıl önce;
insana benzeyen ilk canlının da Afrikada 315 bin yıl öncesi Afrikada yaşadığını
kalıntılarından görüyoruz.
Dünyanın
tarihi ise 4 milyar 55 milyon yıl önce, İlk canlının da 4.4 milyar yıl önce
yaşadığı sanılıyor. Genetik ilk insanın 120-156 bin yıl önce, buna ek olarak
bir de insan türü olarak farklılaşmış ilk erkekle kadının ise, 195 bin yıl önce
yaşadığı sanılıyor.
Kozan
Demircan, 2017 yılında Bilim-Teknoloji dergisinde yayınlanan makalesinde de "2013
yılında yapılan bir araştırmaya göre en büyük annemiz 99-148 bin yıl önce,
insan türü Afrika’dan çıkıp Dünyaya yayılmadan önce ve yaklaşık 50 bin kişilik
bir topluluk içinde yaşadı. Nitekim araştırmalara göre insan türünün nüfusu
hiçbir zaman 10 binin altına düşmedi"ğinden söz ediyor.
Alet
yapan, mağarasına resim çizen, topluluk ya da toplumsal bir varlık olarak
insanın tarihi ise 20 bin yıl öncesine dayanıyor.
Dünyanın
birçok yerinde, birçok insanın yazdığı-çizdiği bilinmekle birlikte, ilk kayıtlı
belge, yazının, Mezopotamya'da yaşayan Sümerler'in M.Ö. 3500 civarında yani
günümüzden yaklaşık 5500 yıl önce çivi yazısını kullanmaya başladıklarını
görüyoruz.
Günümüzden
ise söz etmeye bile gerek yok.
Karatahtadan,
kara kalem-deftere, bilgisayar ekranlarına yetmezse, lazerle gökyüzüne bile
artık yazıp, çizebiliyoruz.
İyi
de Afrika'dan çıkıp dünyanın dört bir yanına yayılan biz insanoğlunun amacı ne?
"İnsan
gibi olup", dünyanın tadını çıkarmak mı, yoksa "canavar olup"
her şeyin çanına ot tıkayıp dünyayı hem kendimize hem canlılara haram etmek mi?
Her
şeyi bozmaya başladık. Niçin, hiç düşünüyor muyuz?
Onlarca,
hatta yüzlerce yıl bozulmadan doğayı, çevreyi kirletecek kimyasalları her yere
sorumsuzca atıyoruz.
Kâr
hırsı ile, besin kaynağı bitkilerin genetiği ile oynayıp, bu dünya yaşayan
insanlara yetecek kadar besin var iken, açlık ve hastalığı insanlığın yüz
karası olarak ortalıkda dolandırıyoruz neden?
Savaşlar,
çevre kirliliği, açlık ve kıtlık neden. Hem yok ve yoksulluk hem de bankalarda
milyonlarca o ya da bu cinsten para varken, bu çaresizlik neden, hiç düşündük
mü?
Ben
bazen bir şeyleri sorgulamaya başladığım zaman hep bir yerlere, bir şeylere
çapar dururum. Bu durumda da doğru sorunun sorulması gerektiğine inanırım. O
zaman da olmayan aklıma, Rakel Dink'in katledilen eşi Hrant Dink'in cenaze
töreninde okuduğu "Sevgiliye Mektup" gelir.
Ve
getirir duvara toklatır. "Yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa
olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. BİR BEBEKTEN BİR KATİL YARATAN
KARANLIĞI SORGULAMADAN, hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim...", aynen öyle
kardeşlerim!..
İnsanların
her şeyini anlıyorum, ama bir noktaya kadar. Ama asıl anlamadığım ise şu:
Tamam
o ya da bu siyasi eğilimimiz, düşüncemiz hatta siyasi parti tercihimiz olabilir
anlarım.
Tama
"insanlık halidir" deyip, gözünüzün açlığını da hoş görebilirim.
Çalmanızı, çırpmanızı, her şeye göz dikmenizi ama, bir noktadan sonra gelinen
öyle bir yer var ki, işte orasını anlamıyorum
O
da tamam bir takım siyasi ilişkileriniz, tercihleriniz siz asgari bir gelir
sağlatabilir, evinize çoluğunuza ekmek götürebilirsiniz. Buna da eyvallah.
Ama
anlamadığım ise şu:
Ya
bir kere elinizi vicdanınıza koyup düşünün, sizin yaptığınız siyasi tercihler,
seçtiğiniz siyasi iktidarlar sayesinde insanlar açlıktan ve yoksulluktan
kıvranıyorlar PATAGONYA'da…
Konunuzu,
komşunuzu, hısım ve akrabalarınızı görmüyor musunuz? Hiç vicdanınız sızlamıyor
mu? Sizin hiç kutsalınız, inancınız yok mu?
Kendinizi
kandırdığınız safsatalar ile nereye kadar.
Hep
söylerim o Nefes filmi repliğini, "Sen uyursan, herkes ölür", sen
de!.. Bir gün sıra size de gelir inanın. Tarihe bir bakın, baktırın.
Belki
inanmıyorsunuz ama, sitelerinden, lüks araçlarınızın pencerelerinden bırakın
yoksul semtleri, kalburüstü semtlerin yol kenarlarında, bu pandemi sürecinde
bile dilenen, açlık ve yoksulluktan kıvranan insanları bir görün ya.
İnsanoğlu,
İnsanlığa bunun için mi evrildi. Bunca çaba neden harcandı, bunca bilimsel
çabaya, emek boşa mı verildi, bir düşünün artık ya, onca insan, insanlık için,
Sizin için öldü de!...
Kimseniz
Siz, bunları görmek, duymak ve anlamak istemiyorsunuz; sizin hiç vicdanınız,
inancınız, SİZİN HİÇ "ALLAHINIZ YOK MU"?