Seçime 11 gün kaldı, heyecan arttı, liderlerin, adayların ve partilerin söylemleri iyice sertleşti..

İşte bunlardan birisi:

"Unutmayın kardeşlerim. Bu seçim 40 yıllık esnaf dükkanını kapatmak zorunda kalan Ali Amca ile paradan para kazanan rantiyeciler arasındadır. Bu seçim şeker fabrikalarını satanla, nolur satmayın diye mücadele edenler arasındadır” 

Saadet Partisi(SP)İstanbul İl Başkanı ve İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı Abdullah Sevim’in tokat gibi, kurşun gibi sözleri bunlar..

Sevim, liderinin izinden giderek, sosyal medya aracılığıyla seslendi seçmenlere..

Abdullah Sevim’in sosyal medya hesabından derlenen video kuşkusuz çok ses getirecek cinsten..

SP’li Sevim, AKP iktidarında yaşanan talihsiz, unutulmaz ve derin acılar bırakan olayları hatırlatarak, şu örnekleri veriyor :

-Bu seçim şeker fabrikalarını satanla, nolur satmayın diye mücadele edenler arasındadır.

-Bu seçim çocuğu üşümesin diye saç kurutma makinesini açıp çocuğuna veren sonra da yan odada intihar eden Emine Akçay kardeşim ile yandaşlara kömür dağıtanlar arasında olacaktır.

- Bu seçim bir türlü atanamadığı için intihar eden Merve Çavdar kardeşim ile devletin imkanlarını sömürenler arasında olacaktır.

- Bu seçim köy yolu kapalı olduğundan oğlunu hastaneye yetiştiremeyen ve cansız bedenini 16 kilometre taşıyan Muharrem Taş kardeşim ile aya dört geliş dört gidiş yol yapma soytarılığını dile getiren taş yürekliler arasında olacaktır.

-Bu seçim üç yüzü aşkın emekçi maden işçisi arkadaşına mezar olan, Soma Madeni'nden çıkarıldığında sedyeye binerken "çizmelerimi çıkarayım mı?" diye söyleyen Murat Yalçın kardeşim ile "böyle ölümler bu işin tabiatında var" diyen kibir kulelerinde oturan beyefendiler arasındadır.

- Bu seçim mazlumla zalimin, bu seçim ahı olanlarla ah alanların, bu seçim suskun ile sesi çok çıkanların, bu seçim Allah'a kul gayrında hür olanlarla; güce, makama, şöhrete tapanların seçimi olacaktır”

SP’li Sevim’in konuşmalarından derlenen video izlenme rekoru kırıyor..

Kendisini kutlamak gerekli, hem yürekli laflar ediyor, hem de çabuk unutan bir yapımız olduğu gerçeğinden hareket ederek, ‘ Yurdum insanı bunları yaşadık, unutma, unutturma ve sandık başında vicdanının sesini dinle’ mesajını vermeye çalışıyor..

Saadet Partisi’ne sıcak bakan, daha doğrusu soğuk yaklaşan birisiyim..

Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, ne kadar sempatik olsa da, doğruları takır takır söyleyen bir siyasetçi profili çizse de bakış açımda bir değişim söz konusu olmaz, olamaz..

Ama gerek AKP+MHP+BBP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’na yönelik eleştirileri, gerekse 16 yıllık AKP iktidarının yanlışlarını tek tek ortaya döken örnekleri, gerekse ‘değişim şart’ mesajı vermesi, tüm bunların yanında CHP, İYİ Parti, DP ile oluşturdukları Millet İttifakı’nın arızasız yoluna devam etmesini sağlamaktaki gayretini de gözardı edemeyiz..

Zaman çabuk geçiyor..

Araya bayram da girdiği için şöyle böyle dolu dolu bir haftalık bir süre kaldı..

Bu süreyi siyasi partiler, adaylar ve ekipleri gibi seçmen olarak bizim de iyi değerlendirmemiz gerekli..

Çok iyi düşünmeliyiz, bir oyun bile çok kıymetli olduğunu unutmamalıyız..

Kader seçimi için 24 Haziran’da mutlaka sandık başına giderek, yurttaşlık görevimizi yerine getirip,oyumuzu kullanmalıyız..

Kimsenin bahane üretme lüksü yok, kimsenin ‘beni temsil edecek parti yok’ söyleminin arkasına sığınma gibi bir şansı yok..

Kimilerinden ‘tatile gidiyoruz, önceden rezervasyon yaptık’ gibi kaçamak hazırlıkları duyuyorum..

Bir günden bir şey olmaz..

Sonra pişman olmamak için, dizlerimizi dövmemek için..