Antalya’da iki dönem belediye başkanlığı yapan İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, belediye başkanlığı dönemlerindeki alışkanlığını sürdürmek istediğini belirterek, Antalyalı gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi.

Khan Otel’de gazetecilerle kahvaltıda buluşan Subaşı, çeşitli konulardaki görüşlerini paylaştı, Antalya’nın ve ülkenin sorunlarına yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı.

Subaşı’nın 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerle ilgili değerlendirmesi ve AKP’yi Özal’ın bir söylemi üzerinden uyarması dikkat çekiciydi.

Hasan Subaşı, şöyle dedi :

“Özal döneminde, hem de güçlü olunan bir dönemde ANAP belediye seçimlerini kaybetmiş sadece bir belediyeyi kazanmıştı. Rahmetli Özal,-halk bizi uyardı, ama kantarın topu fazla kaçtı-demişti. Bugün de ekonomideki ve tarımdaki çöküntü, savurganlık pahalılık, zamlar üzerine Türkiye’nin bu hükümet sistemiyle yönetilemeyeceği açıkça belli olmuştur ve uyarmak zorunluluğu vardır. Bunun yolu seçmenin yerel seçimde tavrını ortaya koymasıdır. Aksi halde her şey yolunda ama dış düşmanların manipülasyonu söylemleri sürüp gidecek, sürekli işyerleri kapanacak, işsizlik giderek katlanacaktır”

Subaşı, "Halk işler iyiye giderse hükümetin yanında duracaktır. Kantarın topuzu ne kadar kaçar bilmiyorum ama halk bu gidişatın uyarısını yapacaktır. Halk öfkeli ve mutlu değil" dedi.

Subaşı, gazetecilerin sorusu üzerine yerel seçimde muhalefet partilerinin ittifak-işbirliği yapması düşüncesini taşıdığını vurguladı.

Ardından da şu eklemeyi yaptı :

“İYİ Parti Grubu’nun böyle bir kararı henüz yok. İttifak ya da işbirliği benim şahsi düşüncem”

Subaşı, İYİ Parti’nin girdiği ilk seçimde tırnak tutturduğunu belirten Subaşı, en yüksek oyun Antalya’dan alındığını anımsatarak, isim vermeden CHP’ye Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AKP’ye karşı İYİ Parti ile işbirliği yapması gerektiği mesajını verdi.

Kuşku yok ki Subaşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde işlemlerini yaptırdığı ilk günkü paylaşımı gibi Antalya Milletvekili olarak yasama görevini yapamamanın sıkıntısı içinde.

Şunları söylüyor Subaşı :

“İYİ Parti, demokrasiyi savunan bir merkez partisi olarak, bugünkü hükümetin tam aksine ülkenin tüm değerlerinden kişi ve kurumlarından yararlanılmasını savunmaktadır. Bugünkü hükümet ise sadece bir kişinin ufku ve insafıyla yürütülmeye çalışılmakta, kişi ve kurumların tüm birikimleri değersiz sayılmaktadır” 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un uygulamaları ve açıklamalarını kaygıyla izlediğini vurgulayan Hasan Subaşı, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin Antalya açısından vahim sonuçlar getireceği endişesinde olduğu belirtti.

Subaşı, bu değişiklikle turizm tesisi hizmet alanı olarak belirlenen yerlerin ihalesiz turizmcilere tahsis edilebileceğini işaret ederek, kafa karıştıran halk plajları konusuyla ilgili şu görüşleri ortaya koydu :

“Bakan Ersoy , halk plajları yapacaklarını ve b.akanlık olarak denetleyeceklerini söylüyor. Anayasaya göre bütün plajlar halkın plajlarıdır. Bunun denetimini de belediyeler yapar. Ama Antalya'nın bütün değerlerinin denetimi merkeze çekilmektedir. Tek adamın her konuyu çözmek ve denetlemek yetkisi olmamalı. Böyle bir makamı kim denetleyecek. Antalya'nın sesli olması gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanı'nın bazı uygulamalarını anlamış değilim. Dağlarımız taş ocaklarıyla perişan edildi. Neden ÇED yapılmaz, neden dur durak yok. Bunlar endişe verici gelişmeler"

Subaşı, hükümetin maddi kaynak yaratmak için her yöntemi denediğini belirterek, sürekli dillendirilen ‘rant vergisi ’konusundaki çekincelerini şöyle sıraladı :

“İmar affı, kiralama, hazine arazilerinin satışı ve nihayet geçen hafta sözü edilen rant vergisinin de hükümetin zamlarla karşılamadığı açıkları ve israf ekonomisine çare arayışının bir tezahürüdür. Antalya’daki imar planlarının bozulmasına neden olacaktır. Betonlaşmayı artırarak, usulsüzlükleri yasal hale getirecek, dolaysıyla yolsuzluklara kılıf hazırlayacaktır”