Müjdeler olsun, okula başlama yaşı 66 aydan 69 aya çıkarılıyor..

AKP iktidarının her Milli Eğitim Bakanı gibi Ziya Selçuk da eğitime el attı..

Milli Eğitim diyemiyoruz, çünkü millilik çoktan rafa kalktı…

Milli Eğitim’de eskiden olduğu gibi yine cemaatler ve tarikatlar söz sahibi..

Cemaat ve tarikatlar, yandaş Eğitim-Bir- Sen’i sözcü olarak kullanıyor, eğitim ve öğretimle ilgili ne düşünüyorlar, ne yapılmasını istiyorlarsa söyletiyorlar..

Bakınız AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş, ilkokula başlama yaşının 66 aydan 69 aya çıkarılmasının avantajları için ne buyuruyorlar :

“Yapılan teknik çalışmalar, Milli Eğitim Bakanlığı’yla yaptığımız istişareler neticesinde bunun 69 aya çıkarılmasının daha uygun olacağına dönük bir kanaate vardık ve bunu düzenlememize dahil ettik”

Yani Milli Eğitim’de yap-boz anlayışı yeni dönemde de devam edecek.

Yarınlarımız olan çocuklarımızın eğitimi çok önemli..

Önemli de AKP’nin ‘dindar nesil’  hayali eğitim-öğretimi de vurdu..

137 ülkenin eğitim kalitesi sıralamasında 99’ncu sırada bulunuyoruz..

Pakistan ve Endonezya’nın gerisinde kalan ve kalite notu ise 7 üzerinden olan Türkiye’yi 100’üncü sıradaki Etiyopya takip etti.

Ülkelerin eğitim sistemi kalitesine göre oluşturulan listede Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan gibi ülkeler Türkiye’nin önünde sıralandı.

Listenin başında İsviçre gelirken Yemen son sırada yer aldı.

Dünya Ekonomik Forumu, 134 ülkenin ilköğretime kayıt oranlarına ilişkin verileri de paylaştı.

Çin, Singapur ve Japonya’da ilköğretim çağına gelen çocukların tamamı bir eğitim kurumuna kayıt olurken Türkiye, öğrencilerin ilköğretime kayıt oranında yüzde 94.1’lik skorla kendine 82’inci sırada yer buldu.

 Batı Afrika ülkesi Liberya, ülkelerin ilköğretime kayıt sıralamasında yüzde 37.6 ile sonuncu olurken Mali yüzde 55.7 ile 133’üncü, Nijerya ise yüzde 63.8 ile 132’inci oldu.

 Yüzde 94.1 ile Türkiye’yle birlikte aynı oranda ilköğretime kayıt oranını tutturan diğer ülkeler, Burundi, Azerbaycan ve Peru olarak ifade edildi.

Pekala çözüm ne ?

Nitelikli eğitim için neler yapmalıyız ?

Eğitim sendikalarının başkanları hangi önerilerde bulunuyor:

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, eğitimin her alanında köklü değişiklere ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Öztürk, şöyle diyor : “Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında eğitim geliyor. Eğitim programlarında ve ders kitaplarında ülkedeki etnik, dilsel, kültürel ve inanç çeşitlilik neredeyse hiç yansıtılmıyor. Türkiye’nin laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicili aynen devam ediyor”

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Fatin İltar, iktidar eliyle sık sık yapılan değişiklikler sonucu çocukların çalınan geleceklerinin hesabının er geç sorulacağını vurguluyor.

İltar, şunları söylüyor :

 “Çocuk ve gençlerimizin, geleceğimizin siyasi iktidarın yarattığı enkazın altında yok olmaması için acil adımlar atılması zorunluluğunu bir kez daha belirtiyor, Çocuklarımızın öğrenmeye değil, sınavlara koşullandırıldığı, öğretmenlerin düşük ücretle, esnek ve güvencesiz çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın sınır tanımadığı, okullardan bilim ve sanatın kapı dışarı edildiği, matematiğin tartışmaya açıldığı, dini referans alan uygulamaların arttığı bir eğitim sistemiyle sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi mümkün değildir”

 

Başkan  İltar, Milli eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un politikasını ise şu sözlerle eleştiriyor:

“En son gelen bakanı da özellikle ucuz işçi ve özelleştirmeyi hızlandırması için getirdiler. Meslek liseleri TOBB’a satılıyor. Turizm Fettah Tamince’ye peşkeş çekiliyor. Bu tür şeyleri hızlandırsın diye getirilen bir bakan var karşımızda”