Bu seçim başka seçim..

Çünkü normal bir seçim değil..

Çünkü Olağanüstü Hal(OHAL)koşullarında sandık başına  gideceğiz..

Çünkü eşit bir yarış olmadı..

Çünkü iktidar kanadına yani Cumhur İttifakı’na (AKP+MHP+BBP)kamu kurum ve kuruluşları tüm olanakları ile destek verdiler.

Çünkü halkın haber alma hakkını kullandırmakla yükümlü olan basın ve yayın kuruluşları tarafsızlıklarını yitirdiler..

Yanlı ve yanlış yayınlar yaparak ağa babalarına şirin görünmeye çalıştılar..

Bizim paramızla faaliyetini sürdüren Türkiye Radyo Televizyon Kurumu(TRT)iktidarın borazanı olup çıktı..

Özel televizyonların tamamına yakını(CNN Türk, NTV, Star, ATV başta olmak üzere) Millet İttifakı’nı oluşturan(CHP+İYİ Parti+ Saadet Partisi(SP)+Demokratik Parti(DP)partilere ve bu ittifakın Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu’na ambargo uyguladılar..

Pazar akşamı fiilen sona erecek olan Başbakanlık makamını işgal eden Binali Yıldırım’a bile İnce’den, Akşener’den, Karamollaoğlu’ndan daha çok yer verdiler..

Sizi bilmem ama ben 24 Haziran seçim kampanyası süresince yandaş ve yalaka medya kuruluşlarına çalışan arkadaşlara çok üzüldüm, daha doğrusu acıdım.

Örneğin  televizyonda CHP’nin adayı Muharrem İnce, canlı yayın konuğu sunucu arkadaş İnce’yi köşeyi sıkıştırmak için inanılmaz bir çaba gösteriyor..

Önceden kendisine dikte edilmiş tuzak soruları utana sıkıla yöneltmeye çalışıyorlar..

Ancak İnce’nin kıvrak zekası ve hazır cevaplığı karşısında mat oluyorlar, amirlerinden bir de fırça yiyorlar..

Şayet canlı yayın konuğu Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da uzatmaları oynayan Başbakan Binali Yıldırım ise çanak sorularla her şey gülük gülistanlık bir tablo çiziliyor..

Kimi yandaş gazeteciler, kendilerini öylesine iktidar rüzgarına kaptırmışlar ki torpilli konuğu neredeyse slogan atarak alkışlayacaklar..

Aynı durum Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Atatürk’ün talimatıyla kurulan Anadolu Ajansı(AA)için de geçerli..

Bizim paralarımızla faaliyetlerini sürdüren TRT ve AA, tarafsızlıklarını yitirdiler, halkın güvenmediği kamu kurumlarına ilk sıralarda yer saldılar..

24 Haziran seçimlerinin başka bir seçim olduğuna ilişkin birkaç örnekti bunlar..

Halk, 16 yıldır ülkeyi yöneten siyasal iktidardan sıkıldı, hem de çok sıkıldı..

Çünkü hayatın her alanında bir huzursuzluk, mutsuzluk, yarınsızlık, umutsuzluk var..

Değişimin zamanı geldi de geçti bile..

25 Haziran sabahı yeni bir Türkiye’ye uyanmak herkesin isteği..

Bunun için de her oyun büyük kıymeti var..

‘Benim oyum neyi değiştirir’ gibi bir yanlışa düşmeyelim..

Bir oy Pazar akşamı her şeyi değiştirebilir..

Barışan,büyüyen ve bölüşen bir ülkenin habercisi olabilir..

Bir oy OHAL’i 48 saat içinde kaldırmasına vesile olabilir..

Bir oy doların fiyakasını bir gecede bozabilir..

Bir oy acınacak durumda olan Türk basınını özgür kılabilir..

Bir oy emekliye insanca yaşanacak bir maaş almasının yolunu açabilir..

Bir oy toplumu barıştırabilir..

Bir oy işsizliği önleyecek fabrikaların yapılmasına olanak sağlayabilir..

Bir oy eşit eğitimin önünü açabilir..

Bir oy Cumhuriyetin temellerini güçlendirip, demokrasiyi daha sağlam temellere oturtabilir..

Bir oy yaşanacak bir Türkiye’yi yaratabilir..

Bir oyun kıymeti çok büyüktür..

O yüzden de bu seçim bir başka seçimdir..