Yazır Mahallesi'nde babasından kalan kıraç ve susuz araziye keçiboynuzu dikmeye karar veren 50 yaşındaki Musa Yorgancı, 10 yıl bekledikten sonra keçiboynuzunun kilosunu 20 liradan, pekmezinin kilosunu da 50 liradan satmaya başladı. Yorgancı, babasından miras kalan 10 dönüm arazisinde su bulunmayınca ne dikeceğine karar veremedi. Yorgancı, internetten susuz hangi bitkileri yetiştirebileceğini araştırdı. Badem ve keçiboynuzunun su istemediğini öğrenen Yorgancı, keçiboynuzu dikmeye karar verdi. Yorgancı, Adana’dan getirdiği 80 adet yaban keçiboynuzunu arazisine dikti. Aşı yapmasını da öğrenen Musa Yorgancı, tam 10 yıl sabırla keçiboynuzu fidanlarının meyve vermesini bekledi. Sabırlı üretici, artık meyvelerini hasat edebiliyor.
Hasat için 10 yıl bekledi
Sabrı ile keçiboynuzlarının meyvesini alan Musa Yorgancı, “Babamdan kalan 10 dönüm yerim vardı. Burada su yoktu. Susuz ne yapabilirim diye düşündüm. İnternetten araştırdım. Badem ile keçiboynuzunu araştırdım. Keçiboynuzu daha ağır bastı. 13 yıl önce Adana’dan 80 tane fidan getirttim. Bu fidanlar yabaniydi. Yani çakal fidandı. Sonra yine internetten araştırdım. Nasıl aşılandığını öğrendim. Bahçemde 3 çeşit harnup var. Kara harnup var. Kıbrıs ballı harnup var. Bir de yabani harnup var. Hepsi de iyi. Güzel döküm var. 10 yıl bekledik. 10 yıldan sonra son 3 yıldan beri hasat yapıyoruz. Bu yıl bayağı güzel. Bin kilograma yakın meyvemiz olacağını tahmin ediyoruz. Geçen yıl da olmuştu. Yalnız 10 yıl meyve vermesini bekledik" dedi.
"Değişik alanlarda kullanılıyor"
Fidanları ilk diktiği yıl bol bol suladığını dile getiren Yorgancı, "Ben bunu diktiğimde sadece bir yıl suladım. Ondan sonra sulamadım. İlacı yok. Suyu yok. Ancak kış mevsiminde ağaçların dibine biraz hayvan gübresi verdim. Maliyeti yok. Maliyeti diğer meyvelere göre bu daha iyi. Tek maliyeti meyveyi toplamak. İşçilik olarak ağacın içlerini açıyoruz. Ağaç biraz kendisini toplasın diye budama yapmadım. Biraz şemsiye gibi şekil vereceğiz. Satışı şu anda 10 ile 20 arasında gidiyor. Pazarlıyoruz. Çok amaçlı kullanılıyor. Değişik gıdalar yapılıyor. Pazarlayamadığımızı da pekmez yapıyoruz. Değirmende iki defa öğütüyoruz. Önce hayvan yemi gibi iri olarak öğütüyoruz. Kurutuyoruz. Sonra değirmenden darı unu şeklinde yeniden öğütüyoruz. Harnup tozu oluyor. O tozu bayanlar böreklerde kakao yerine kullanıyor. Bu doğal tatlandırıcıdır. Bitkisel karbon hidrat değeri yüksek olduğundan çok faydalıdır. Keçiboynuzu pekmezini 50 veya 60 liradan satıyoruz. Tavsiye ederiz ” diye konuştu.
İHA