Toplantıda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Oda faaliyetlerinin yanı sıra, ekonomi ve gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Başkan Davut Çetin, “Bu kadar sorun varken halen ülkede bu kadar siyasi kavga olması kabul edilebilir bir şey değil. Artık siyasetin bir kenara bırakılması kesinlikle şarttır. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz” diye konuştu.

 

“SANAYİ ÜRETİMİNE DİNAMİT KONULDU”

Ekonomide ve sektörlerde sorunların devam ettiğini belirten Başkan Davut Çetin, “Aralık ayında döviz depremi yaşadık, birkaç günden beri de doğalgaz depremi yaşıyoruz. Doğalgaz zammından şikâyet ederken geçen hafta İran gazı kesintisi gerekçesiyle gaz tedarikinde de kesinti yapılması sanayi üretimine dinamit koymuş oldu. Kesintinin nedeninin İran olduğu söyleniyor. 2020’de İran’ın doğalgaz ithalatımızdaki payı yüzde 11. Geçen yıl 10 ayda ise yüzde 16. Ana kaynağımız Rusya yüzde 48 paya sahip. Sonra Azerbaycan var, ayrıca Cezayir’den, ABD’den de doğalgaz alıyoruz. Şimdi yüzde 16 paya sahip İran 10 günlük bir kesinti nedeniyle bizim sanayimizde yüzde 40 kesintiye yol açıyorsa burada bir hesap ve planlama hatası var demektir. Bu kadar sorun varken halen ülkede bu kadar siyasi kavga olması kabul edilebilir bir şey değil. Artık siyasetin bir kenara bırakılması kesinlikle şarttır. Bütün sistemi, kurumları siyasetin dışına çıkarmak zorundayız, aksi halde hangi parti olursa olsun, her gün bir başka sıkıntı yaşamaya devam ederiz” diye konuştu.

 

“HESAP EDEMİYORUZ”

Elektriğe ve doğalgaza bir yılda yüzde kaç zam geldiğini artık hesap edemez duruma geldiklerini belirten Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “Kademeli fiyatlama, tarife değişiklikleri derken konut elektriğinde ilk aşamada yıllık zam yüzde 200’e yakın, tarımsal sulamada yüzde 120, ticarethanelerde yüzde 158 oldu. Aslında kademelendirme nedeniyle kimse henüz ne kadar zam geleceğini de bilmiyor, fatura geldikçe göreceğiz. Antalya diğer illere göre sıcak iklimde olduğu için biz doğalgazı pahalı kullanıyoruz, bu durumda yazın da elektriği ucuz kullanmamız gerekir. TOBB otomotiv sektör meclisi toplantısında, otomotiv sanayicileri elektrikte yüzde 270, doğal gazda yüzde 400 zam olduğunu söylediler. Organize sanayilerde doğal gaz indirimleri kaldırılınca organize tarifesi dışarıdan 3 kat daha yüksek hale geldi.”

 

“İNŞALLAH ÜFE’DE ÜÇ HANE GÖRMEYİZ”

“Dünyada da enflasyon var, Avrupa’da gaz fiyatları arttı diyoruz, ama orada sanayi tarifesinde yüzde 300-400 gibi artışlar yok. Bizde gelecek hafta Ocak ayı enflasyonu açıklanacak, bir ayda yüzde 10 civarında enflasyon bekleniyor. Yıllık TÜFE de yüzde 45-50 civarında olacak. İnşallah ÜFE’de üç hane görmeyiz. Döviz yüzünden enerji maliyetimiz arttı. Döviz yüzünden dış borcumuz arttı. Dolayısıyla aslında faiz tartışmasının bedeli enflasyon ve girdi maliyetleri artışıyla katmerli olmuştur.”

 

“ENFLASYON HALKIN ALIM GÜCÜNÜ DÜŞÜRDÜ”

Elektrik, doğalgaz ve enflasyondan sonra en büyük sıkıntının kredi konusu olduğuna dikkat çeken Davut Çetin, “Enflasyon halkın alım gücünü düşürdü, işletmelerimizin de sermayesini eritti. Bu nedenle komitelerimizin kredi talepleri yoğunlaştı. Bütün sektörlerimiz KGF destekli kredi talep ediyor. Komitelerimizin bir başka ortak talebi de istihdam desteklerinin artırılmasıdır. Asgari ücretin üzerindeki ücretlerde artış zorunluluğu bütün KOBİ’ler de sıkıntı yaratmıştır. Bu nedenle istihdam desteklerinin artırılması da gereklidir” diye konuştu.

 

“YASA TEKLİFİNİ BEKLİYORUZ”

KDV indirimleri taleplerimizi de Sayın Bakana anlattık, özellikle aynı ürünlerdeki farklılıkların giderileceğini ifade ettiler.  Komitelerimizin taleplerinde fiyat farkı kararnamesi ve KDV alacakları konuları da vardı.  Hükümet bu konuda adımlar attı. Medikal sektörün son 6 aya kadar olan alacakları ödendi, üniversite hastanelerinde son 3 aya kadar olan alacaklar ödendi. KDV iadelerinde ödeme yapıldı. Fiyat farkı kararnamesi kanunu Büyük Millet Meclisi’nden geçti.  Yine komitelerimizin zincir marketlerle ilgili düzenleme beklentileri de vardı. Bu konuda da çalışma var, yasa teklifini bekliyoruz.”

 

“ANTALYA LİMANI’NIN TAKİPÇİSİYİZ”

“Antalya Limanı’nda sözleşme süresinin ihale yapılmadan uzatılmasıyla ilgili kanun değişikliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildiğini belirten Davut Çetin, “Antalya Limanı’nda sözleşme süresi yeni ihale yapılmadan uzatılmamalıdır dedik, ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kanun değişikliği tekrar getirildi ve kabul edildi. Maalesef bu tür konularda şehrin talepleri yeterince dikkate alınmıyor. Firmaya avantaj sağlanacaksa bunun karşılığında liman fiyatları da makul düzeye çekilmelidir. Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz, fiyatlar makul düzeye çekilmesi için bu konuyu devamlı gündemde tutacağız” dedi.

 

“EN BÜYÜK EKONOMİK KAYBI BİZ YAŞADIK”

Antalya ekonomisindeki gelişmelere de değinen Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü;

“Antalya olarak 2020 yılında pandeminin turizme etkisinden dolayı büyük darbe aldık. Türkiye’de en büyük ekonomik kaybı biz yaşadık. Geçen yıl turizmde ancak 2019’un yüzde 60’larına geldik. 2019’a göre turist ve gelir kaybını hesaplarsak 2 yılda 18 milyon turist kaybımız var. Antalya’nın bir turistten karı 300 dolar olsa iki yılda 6 milyar dolar kayıp demektir. Biz pandemi başında 2020’de 20 milyar lira civarında kaybımız olacak demiştik. Buna 2021’i eklerseniz, o dönemin döviz kurunu ve enflasyon farkını dikkate alırsanız bu civarda bir kaybımız var. Pandemi nedeniyle turizmdeki bu kayıp, normal bir şehir için öldürücü olurdu. Fakat Antalya ayakta kaldı.”

 

Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim