TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, çevre görevlisi tanımı ve eğitimlerine
ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “sağlıklı, sürdürülebilir yaşam” ve
“çevre hedefi” dillerden düşmezken, 30 yılı aşkın süredir bu sürecin temel
aktörü olan Çevre Mühendisliği disiplininin yok sayıldığı belirtildi.
Bilim,
mühendislik ve planlamadan uzak politikalar ile uzmanlık ve yetkinliğin, eğitim
ve belge ticaretine hatta ranta kurban edildiği uygulamalar yaşandığı ifade
edilen açıklamada, “Meslek alanımızın, 4 yıllık çevre mühendisliği eğitimimiz
ve diplomamızın 3-5 günlük eğitimler ile diğer meslek gruplarına 'çevre
görevlisi' adı altında verilen belge ile itibarsızlaştırıldığı 'Çevre
Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında
Yönetmelik' hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen çevre görevlisi
tanımı ve eğitimlerine olan itirazlarımız, hukuki ve eylemsel mücadelemiz 2009
yılından beri devam etmektedir” denildi.
'EĞİTİM TİCARETİ SONUCU HERKESE AÇILDI'
Çevre
mühendisliği uzmanlık alanının, yönetmelik ile çevre kirliliğine neden
olabilecek işletmelerin Çevre Mevzuatı'na uygunluk süreçlerini yönetmek ve
değerlendirmek ile “ görevli” tanımı içerisine sıkıştırıldığı ifade edilen
açıklamada, son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 12-16 Ekim 2020
tarihleri arasında gerçekleştirilen çevre görevlisi aday eğitimine katılanlar
ile önceki eğitimlerin sonunda yapılan sınavda başarısız olanlara yönelik Çevre
Görevlisi Sınavı'nın düzenleneceğinin duyurulduğuna dikkat çekildi.
Çevre
mühendislerinin tüm alanlarda istihdam edilmediği, çalışma koşullarında ise
düşük ücretlere maruz kaldığı belirtilen açıklamada, uzmanlık disiplini olan
çevre mühendisliği alanının eğitim ticareti sonucu verilen belgeler ile herkese
açılmasıyla mühendislerin ekonomik olumsuzluklarla mücadele etmek durumunda
kaldığı ifade edildi.
SERTİFİKASYON MESLEĞİ İTİBARSIZLAŞTIRIYOR
Diğer
taraftan ise çevre mühendislerinin görev yapmadığı her alanda büyüyen çevre
sorunlarının bedelinin de ağırlaştığı ifade edilen açıklamada, son olarak
şunlar belirtildi:
“Mesleki var
oluşumuzun ana gerekçesi olan doğal varlıklarımızın, ülkemizin kaynaklarının;
çevre yönetim sürecinin kamu ve toplum yararı doğrultusunda korunması ve
yönetilmesi süreçlerinde; anahtar meslek dalı olan çevre mühendisliği meslek
disiplinini itibarsızlaştıran ve iş güvencesini ortadan kaldıran sertifikasyon
sistemine dayalı eğitim ve çevre yönetimi anlayışına, diplomalarımızın ücret
karşılığı verilen belgelere eşdeğer tutulmasına, meslektaşlarımızın çalışma
koşulları ve ücretleri ile ilgili haksızlıklara karşı mesleki mücadelemiz
kararlılıkla devam edecektir. Çevre görevlisi değil, çevre mühendisiyiz.”
Akdeniz Gerçek Haber
Merkezi