Antalya’nın Serik İlçesi’nde yer alan, tarihi ve kültürel simgelerden Aspendos Antik Tiyatrosu’nun Anadolu Ateşi adına Mustafa Erdoğan’a ‘bir kez daha’ kiralanması ‘yüksek kamu yararı’ tartışmalarına neden oldu. Temmuz ayında antik tiyatroda iki gösteri yapan dans grubunun Ağustos’ta da gösteri yapmayı planlaması tarihi yapı için endişeleri yeniden gündeme getirdi


    Dünyaca ünlü Aspendos Antik Tiyatrosu’nda ‘Anadolu Ateşi’ adlı kültürel faaliyet yürüten grubun gösterileri yeniden sahnelenmeye başladı. 20 Temmuz 2021’den itibaren uzun pandemi arası sonrası yeniden binlerce yıllık tiyatronun söz konusu grup tarafından kullanılmaya başlanması, tarihi yapının ses sistemleri ve sahne tasarımlarının ağır tahribatına neden olabileceği iddialarını da bir kez daha gündeme taşıdı.


    Aspendos Antik Tiyatrosu’nun 2015 yılında bitirilen restorasyonunda basamakların ve oturakların orijinal halinden çıkartılıp beyaz mermer kullanılarak tamamlanması sonrasında yetkililer eleştirilerin hedefi olmuştu. Restorasyon öncesinde de eşsiz tarihi eserin Anadolu Ateşi adlı grup nezdinde Mustafa Erdoğan tarafından kullanılması, tarihseverler tarafından önemli eleştirilere konu oluyordu. 2008’de başlanan restorasyonla birlikte tarihi tiyatronun hemen yanına yerleştirilen Aspendos Arena’da gösterilerine devam eden Anadolu Ateşi, şimdilerde yeniden, tarihi yapının zarar görebileceğine dair iddia ve endişelere karşın tiyatro içerisinde sahne alıyor.

KORUMA MI GELİR KAPISI YARATMAK MI?

    Tarihi M.Ö. ikinci yüzyıla dayanan tiyatro geçtiğimiz Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından restore edilmişti. UNESCO Kültür Mirası listesinde gösterilen alana gerçekleştirilen bu restorasyonda yapının orijinalinin ayakta kalması sağlanması yerine bugün Anadolu Ateşi’nin sergilediği gibi önemli gelir getiren faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için ‘sağlam zemin’ yaratılmasının amaçlandığı iddiaları ise bugün de dillendirilmeye devam ediyor. Ancak Venedik Tüzüğü’ne göre restorasyonlarda birincil amaç ‘kar elde etmek’ olamaz. Venedik Tüzüğü, tarihi yapıların korunması ve restorasyonu hakkında uluslararası bir çerçeve belirleyen, Mayıs 1964'te kabul edilen bir anlaşmadır. Türkiye bir yıl sonra bu tüzüğü kabul etmiştir.

VENEDİK TÜZÜĞÜ İHLAL Mİ EDİLİYOR?

    Kültür ve Turizm Bakanlığı Aspendos Antik Tiyatrosu’ndaki tartışmanın akabinde kamuoyuna bir açıklama gönderdi. O açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Laboratuvar sonuçları doğrultusunda ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun yerinde yaptığı inceleme sonucu “eksik taşların yerine, laboratuvar testleri sonucu, renk, doku gibi fiziksel özelliklerinin yanında, basınç dayanımı, kütlece su emme, yoğunluk vs mekanik özellikleri ile de özgün taşlara en yakın özelliklere sahip, homojen yapıda, ‘Korkuteli Beji’ rengindeki kireç taşının kullanılması’ kararı alınmıştır.”

    Müfettiş raporlarına da yansıdığı iddiaları basında yer bulan verilere göre 2 bin 500 kişilik tiyatroya zaman zaman 5 bin kişiye kadar seyirci alındı. Aspendos, bu haliyle yalnızca kültür turizmi için değil, kiralamalar ve gösteriler nezdinde de resmi kurumlar için adeta bir ‘kazanç kapısı’ durumunda! Uzmanlara göre, Aspendos bu haliyle dahi Venedik Tüzüğü’nün ne kadar geçerli olduğunu sorgulatır durumda.

BİR KEZ DAHA DAVA AÇILDI

    2008’de Aspendos Tiyatrosu’nun yanı başında inşa edilen Aspendos Arena’yı kiralayan ve sonrasında Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 2017 yılında Arena’nın yıkılması kararıyla Anadolu Ateşi’nden sorumlu Mustafa Erdoğan’ın karara tepki gösterdiği süreçte yeni aşamaya gelindi. Serik Belediyesi’nin mühürlediği Aspendos Arena’nın bulunduğu arazide kaçak yapılaşma nedeniyle para cezaları ve yıkım kararları verilmişti. 


    Söz konusu alan dün itibariyle yeniden mahkemelik oldu. Mülk sahibi Hüseyin Avni Aykol, alanın tarım arazisinden çıkartılmasına karşı iptal davası açtı. Hem antik tiyatronun ‘maddi çıkar odaklı’ faaliyetler ile zarar görmesinin kaçınılmaz olduğu iddiaları, hem de arazinin kullanımına dair tartışmalarda gelinen nokta itibariyle tartışmaların ve belirsizliklerin uzun süre devam edeceği öngörülüyor.

    Özgür Cem Boynueğri

Editör: TE Bilisim