Antalya’da
turizm sezonunun başlaması ile birlikte pek çok ülkeden belirli şartlar altında
turist akışı yaşanıyor. Ekonomik çöküntü ile karşı karşıya kalan Antalyalı
turizmciler, Rusya’nın da uçuş yasağını kaldırmasını olumlu karşılarken, başta
başkent Moskova olmak üzere pek çok Rus kentinde Delta varyantının hızla
yayılmış olması ve aşılamanın çok düşük olması Antalyalılarda pandemiyle
mücadelede en başa dönme kaygısı yarattı. Sağlıkçılar, ciddi tedbirlerin
alınmaya devam edilmesi ve aşılamanın hızlandırılarak turistler için de ek
önlemler alınması gerekliliğine işaret ediyor.
Antalya Tabip
Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, pandemi ile mücadele ve turizm gelirleri
arasında sıkışan Antalyalının içerisinden geçmekte olduğu sürece ilişkin
çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘AŞILAMA İYİ GİDİYOR ANCAK…’
Başkan Şahin şöyle konuştu:
“Biz hem dünyada hem de Türkiye’de vaka sayılarında ciddi düşüş
yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bundan önce de 17 günlük kısıtlama yaşadık.
Antalya’da aşılamanın da etkisiyle vaka sayıları oldukça azaldı. Bugüne kadar
hep aşı eksikliğinden bahsetmiştik ancak bugün aşımız da var. Bu bir fırsattır.
Açık havalar bulaşın en az olduğu yerler. Aşılama hızımız iyi durumda ve
Türkiye en hızlı aşı yapan ülkelerin başında geliyor, günde 1 milyonun üzerinde
aşı yapıyoruz. Bu hızla gidersek birkaç ay içerisinde hastalığı kontrol altına
alabiliriz.
Turizm
Bakanlığı bu yıl Hindistan, Nepal, Sri Lanka, Afganistan ve Pakistan’dan
gelenlere PCR testi zorunluluğu getirmişti Delta varyantına karşı. Şimdi
Antalya’ya her gün on binlerce Rus turist geliyor ve Rusya’da vaka sayısı,
Delta varyantı ile birlikte son iki haftada 3’e katlanmış durumda. Moskova’daki
hastalıkların yüzde 80’inin Delta olduğu söylenirken, aşılamanın yüzde 10
seviyesinde olması kaygı verici. Böyle bir grubun Türkiye’ye gelmesi büyük
risk!”
EYLÜL’DE VAKALAR ARTABİLİR
Turizm
gelirlerinin Antalya için çok önemli olduğuna ancak toplum sağlığından da
vazgeçilmemesi gerektiğine işaret eden Başkan Şahin şu değerlendirmelerde
bulundu: “Delta virüsü hem daha kolay bulaşıyor hem de bazı aşılara karşı
kendini koruyabiliyor. Bizim yabancı misafirlerimizin son 72 saatteki PCR
negatif testlerini istemeliyiz, hastalığın çok arttığı bölgelerden gelenlere
izolasyon süresi koymalıyız. Türkiye’yi bu bulaştan uzak tutmalıyız. Eylül’de
bütün dünyada dördüncü pik beklentisi var, vakalar yeniden artabilir. İnsanlar
artık maskeden bıktı ve rahat yaşamı, toplu gösterileri, konserleri, çeşitli
etkinlikleri özledi.
Geçen yıl çok
iyi deneyimlerimiz olmadı. En fazla vaka sayısı turizm çalışanlarından çıktı.
Antalya, bir kez daha turizm gelirlerini ertelemeyi kaldıramayacak durumda. Biz
uygun koşullarda turistleri alıp güzel takip edersek, bilimsel ölçütlere göre
önlemlerimizi alırsak iyi bir sezon geçirebiliriz.”
ÜÇÜNCÜ DOZ GEREKLİ Mİ?
AKP Genel
Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü doz aşısını olduğuna dair ifadeleri
sonrası üçüncü dozu kimler olabiliyor, gerekli mi, birinci dozu dahi olmayan
milyonlar varken bu planlama nasıl yapılabilir gibi sorular gündeme gelmişti.
Antalya Tabip Odası Başkanı Şahin, “Toplumun yüzde 60’ını bağışıklı hale
getirmeden bunu düşünmek için çok erken” diyerek şöyle devam etti:
“Türkiye’de birinci
ve ikinci dozun daha fazla insana uygulanabilmesini sağlamamız lazım. 20 yaşa
kadar inmemiz gerekiyor. Dünya bu Delta mutantına karşı 12 yaşa kadar inmeyi
tartışıyor. Suriyeli mültecileri de aşılamamız gerekiyor. Üçüncü doz da
düşünülebilir ancak burada da öncelik sağlık çalışanlarına olması gerekiyor.
Yine aşılama yapılırken hastanelerde daha iyi bir planlama yapılmalı ve
yığılmaların önüne geçilmesi şart. Geçtiğimiz gün Eğitim Araştırma
Hastanesi’nde gördüğümüz görüntüler tüm sağlıkçıları üzdü.”
Özgür Cem BOYNUEĞRİ