Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine toplantısı sonrası yaptığı ‘yüz yüze eğitim kısmi olarak durduruldu’ açıklamasına Eğitim- İş’ten tepki geldi. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Sadık Acar yaptığı yazılı açıklamada, “Yüz yüze eğitimin başladığı 1 Mart'tan bu yana resmi rakamlara göre bile 26 öğretmenimiz, salgın nedeniyle yaşamını yitirmişken, iktidar hala yanlıştan dönmemekte, okulları tümüyle kapatmamaktadır” dedi.

 

“DAĞ YİNE FARE DOĞURMUŞ”


    “Yüz yüze eğitimin sürdüğü sınıflara virüs girmeyecek mi?” sorusunu yönelten Eğitim-İş Başkanı Acar yayınladığı yazılı mesajda şunlara yer verdi: “Koronavirüs vaka sayısında 60 bine dayanarak Avrupa birincisi olan ülkemiz, ne yazık ki salgına karşı bilimsel yaklaşımı benimsemeyen bir yönetim anlayışıyla daha da kötüye gitmektedir.

    Vaka sayısındaki korkutucu artış, her gün 250'yi aşan can kaybı, hastanelerin doluluk oranları, lebalep kongrelerle kırmızıya kesen ülke haritası nedeniyle uzmanlar dahil tüm toplum tam kapanma kararı beklerken, dağ yine fare doğurmuş, ne olduğu anlaşılamayan bir kısmi kapanma kararı açıklanmıştır.”

 

“YÜZ YÜZE EĞİTİM, SADECE KISMİ OLARAK DURDURULDU”


    “Eğitim emekçilerine söz verildiği gibi aşılanmadan başlatılan ve ‘Bu yaşam hakkı ihlalidir’ uyarılarımıza rağmen, inatla sürdürülen yüz yüze eğitim, bu yeni kararla sadece kısmi olarak durdurulmuştur. Pandemi süresince yeterli tedbiri alamayan, kaynak ayıramayan MEB, her seferinde çözümü en son olması gereken okulları kapatmakta bulmuş, aşı konusunda da gereğini yapamamıştır.

    Ortaokullarda 8.sınıflarda, liselerde 12.sınıflarda, sınava hazırlanan bu sınıfların öğrencileri için düzenlenen kurslarda ve okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitime devam edeceği ilan edilmiştir.”

 

“KARA DÜZEN BİR KARAR ALINMIŞTIR”

    “8. ve 12. sınıflar, okul öncesi, halk eğitim merkezi öğretmenleri, özel eğitim öğretmenleri yüz yüze eğitime devam edecekse, neden sadece ilkokul öğretmenlerinin aşılanacağı anlaşılamamıştır. Yüz yüze eğitime devam edileceği ilan edilen sınıflardaki öğrencilerin, toplu taşıma olmadan okullara ulaşımının nasıl sağlanacağı da cevapsız bırakılmıştır. Köy okullarının, özel eğitim kurumlarının, özel kursların faaliyet gösterip göstermeyeceği de netleştirilmemiştir. Yani yine kara düzen bir karar alınmış, ben yaptım oldu anlayışıyla uygulamaya konmak istenmektedir.”

 

“ÖĞRETMENLERİN 10'DA 1’İ BİLE AŞILANMADI”

    “Her şeyden önemlisi, öğretmenlerin henüz 10'da 1’i bile aşılanmamışken, kaba bir hesapla ülkede sadece 1.5 milyon insanımıza yetecek kadar aşı kalmışken, yüz yüze eğitimin başladığı 1 Mart'tan bu yana resmi rakamlara göre bile 26 öğretmenimiz, salgın nedeniyle yaşamını yitirmişken, iktidar hala yanlıştan dönmemekte, okulları tümüyle kapatmamaktadır.”

 

‘SINAV HAZIRLIĞI’ BAHANESİNE SIĞINILIYOR

    “8. ve 12. sınıflara dair bu karara ilişkin "sınav hazırlığı" bahanesine sığınılırken, okul öncesi kurumların salgına ve aşısızlığa rağmen neden açık tutulduğuna dair bir bahane bulmaya bile lütfedilmemiştir. Ama biz biliyoruz ki bu vahim kararın sebebi açıktır.

    Tam kapanma ilan edilip on yıllardır kendilerinden toplanan vergilerle, kendi kaynaklarından biriktirilen ve şu anda akıbeti bilinmeyen kara gün akçesiyle desteklenmeyen toplum kesimleri, iktidarın dayattığı üzere salgın yokmuşçasına her gün işe gitmek zorunda bırakılmıştır.”

 

“EMEKÇİNİN AKLI ÇOCUKLARINDA KALMASIN”

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısmi kapanmayı ilan ettiği konuşmasında ‘Çok şükür gece gündüz çalışıyorlar’ diye övdüğü fabrikalar, işyerlerindeki milyonlar için küçük çocuklarını bırakacak bir yer gerekmektedir. Salgına meydan okurcasına çalışmak durumunda kalan toplumun emekçi kesiminin akılları çocuklarında kalmasın, sadece ölüm tehlikesine rağmen gece gündüz sürdürülen üretime odaklansın istenmektedir.”

 

“OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNE "BAKICI" ALGISI”

    “İşte bu noktada zaten eğitimciye çarpık bakışıyla ezbere bildiğimiz iktidarın, okul öncesi öğretmenlerine dair bakıcı algısı devreye girmektedir” diyen Başkan Acar, açıklamasına şöyle devam etti: “İktidar, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tam kapanma ilan edip salgın ve tepetaklak giden ekonomi nedeniyle beli bükülen yurttaşları desteklemek yerine, onların hiçbir şey yokmuşçasına, aşı bile olmadan işe gitmesini istemektedir. On yıllardır "en az 3 çocuk" tembihlediği bu insanların küçük yaştaki çocuklarına ise yine aşı yapmadığı okul öncesi öğretmenlerini bakıcı yapma niyetindedir.”

 

“ÖĞRETMENLER BAKICI DEĞİL EĞİTİM EMEKÇİLERİDİR”

    Acar, “Tek bir eğitim emekçisinin değil canını, alın terini bile hiçbir şeye değişmeyecek olan Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz” diyerek, “Okul öncesi öğretmenlerinin, 8. ve 12. sınıf öğretmenlerinin, özel eğitim öğretmenlerinin virüse doğal bir bağışıklığı yoktur ve Libya vatandaşı değillerdir. Belki şaşıracaksınız ama okul öncesi öğretmenleri bakıcı değil eğitim emekçileridir! Aşıları yapılmadan onları yüz yüze eğitime zorlamak, cinayettir!

    Eğitimin ne uzaktan, ne de yüz yüze halini planlayabilen MEB'i uyarıyoruz: Yapılması gereken yüz yüze eğitimin tamamen durdurulması ve ancak öğretmenlerin aşılanmaları bittikten sonra başlatılmasıdır” ifadelerini kullandı.

Akdeniz Gerçek Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim