Memleket
Hareketi’nin Antalya İl Başkanı ve Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel
Sekreteri Hüseyin Baraner, Akdeniz Gerçek’e ilişkin önemli açıklamalarda
bulundu.
"Ben 42
yıldır bu şehrin içinde olan bir insanım. Antalya çok küçükken ben burada
sürdürülebilir turizmin var edilebilmesi için çok çaba göstermiş, Antalya'nın
gerçekliklerini, kültürünü ve doğasını, bundan daha da önemlisi insanını yurtdışına
tanıtmaya çalışmış bir insanım” diyerek Antalyalılara çağrıda bulunan Başkan
Baraner, “Bir anlamda da Antalya'nın kara kutusuyum. Son 42 yıldır sayısız
belediye başkanının ve Vali'nin çalışmalarında fikir beyan etmiş bir insanım”
dedi.
‘YILLARIN DENEYİMİ VE YENİ BİR SİYASAL ANLAYIŞ BİRLEŞİYOR’
Antalya’daki yerel yöneticilerin kentin faydası için hangi adımları atacakları konusunda geçmişte yol gösterici olduklarını anlatan Baraner, “Antalya'da yapılmış birçok hizmette imzamız vardır” derken şu açıklamalarda bulundu:
“Konu Antalya olunca hep aktif olmuş, hiçbir zaman bir proje önümüze geldiğimizde onu geri tepmemiş ve hayata geçirilmesi için yerel yöneticilerle görüşmüş, hiç bir ticari beklenti içerisinde olmadan bunları dile getirmiş ve denetlemiş bir insanım. O anlamda Antalya'yı yönetenler de zaman zaman sert, zaman zaman tatlı, zaman zaman dostça zaman zaman da ilişkileri de kesen kavgalarım oldu.
Bizim Antalya için gösterdiğimiz çabalarda yıllara yaslanan bir deneyim ve yeni bir siyasal hat birleşmiş oluyor. Antalya büyüdü, ancak Antalya gelişmedi. Antalya bir yandan kısmen Avrupa Birliği ile entegre olmuş bir kent iken diğer tarafta sezonluk hesapla iş yapan oryantal bir kent. Antalya, ekonomide sürdürülebilirliği yakalamış bir kent değil.
Bu anlamda insan odaklı, halk sanayisine dönüşen, katılımcı ve
paylaşımcı yeni bir siyasal anlayışı hakim kılmak istiyoruz.”
“ANTALYA’DA ‘BEN YAPTIM OLDU’ ZİHNİYETİ HAKİM”
Antalya’nın zenginliklerinin ve enerjisinin hep aynı kişilere, aynı ailelere akmasını istemediklerinin altını çizen Memleket Hareketi Antalya İl Başkanı Hüseyin Baraner şöyle devam etti:
“Paylaşım istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde turizm sektörü ile en iç içe parti olacağız. Biz bu konuda uzmanız, turizmin içinden geliyoruz. Varlıklı Avrupalıların yaşam tarzı olarak Antalya gibi kentlerde neyi talep ettiklerini çok iyi biliyoruz. Antalya'da dünyanın sayılı örgütleriyle ortaklaşa yeni yatırım modelleri geliştireceğiz.
Bu modeller hem istihdama hem de vatandaşın zenginleşmesine hizmet edecek. Biz Antalya'da birinci parti olabileceğimizi görüyoruz. Antalya, yerlisi ve 81 ilden gelmiş insanlarıyla aydın bir toplumu barındırıyor. Modernliğin ve medeniyetin zenginliğini barındırıyor Antalya.
En gerçekçi, en sürdürülebilir, en katılımcı
çözümleri getireceğiz. Antalya'nın sorunlarını ve bu sorunların somut
çözümlerini biliyoruz. Antalya'da bugüne kadar hep 'ben yaptım oldu' zihniyeti
hakim oldu.”
‘ANTALYA DOSTLARINI TOPLAYACAĞIZ’
Dünyanın en
büyük turizm destinasyonlarından olan Antalya'daki işsizlik oranlarının hiç
yatırım olmayan Anadolu düzeylerinde olduğuna dikkat çeken Baraner şu ifadeleri
kullandı:
“Antalya'nın ekonomik olarak nimetlerinden faydalanamayan mikro ölçekli şirketlere, özellikle turizm, tarım ve küresel ticaret konularında yeni yatırım imkanları sağlayan altyapıları sağlayacağız. Antalya 100'e yakın şehirden direkt charter seferi alıyor. Bu 100 kentin belediye başkanlarıyla her yıl Aspendos'ta 'Antalya Dostları' isminde sezonu açtığımız büyük şölenler düzenleyeceğiz.
Turizm sayesinde kazandığımız dostluğu 100 dünya kentine taşıyacağız.
Antalya'nın dünyada en sevilen ve sempati duyulan şehirlerden biri olmasını
sağlayacağız.
EXPO yatırımı
bir faciaya dönüştü. Diğer altyapı çalışmalarından kimsenin haberi yok. Doğayı
Antalya'nın merkezine çekemedik. Betondan kaçan insanları inşaatı halen devam
eden devasa binalara sokmaya çalışıyoruz. Antalya'nın halen en gözde
bölgelerinde 15-16-17 katlı binaların yapımına izin veriliyor. Biz bu dikey
yapılaşmanın önüne geçeceğiz.”
‘HER PARTİ İKTİDARI HEDEFLEMELİ’
Ekonomik karmaşa
ve siyasi bunalım döneminden geçildiğini ve bu dönemde Antalya'da ve memleketin
pek çok noktasında birinci parti olacaklarını, memleketin gerçek sorunlarına
gerçek çözümler getirebileceklerini anlatan Başkan Hüseyin Baraner şu yorumda
bulundu:
“Siyasete
soyunan herkes 'ben birinci parti olacağım' demek durumundadır. İkinci, üçüncü,
dördüncü parti olacağım sözleri siyasette olmamalıdır. Olursa, orada
beklentinin farklı olduğunu görüyoruz. Her parti kendi gücüyle iktidarı
hedeflemelidir.”
Özgür Cem Boynueğri