Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, son yıllarda artan sebze-meyve fiyatları ve gıda enflasyonu, buna karşı alınan önlemler ve esasen yapılması gerekenlerle alakalı CHP Antalya İl Tarım Komisyonu tarafından hazırlanan raporu değerlendirdi.
Başkan Bayar’ın basınla ve kamuoyuyla paylaştığı yazılı açıklamada; üretimde var olan temel sorunlardan, atılması gereken adımlara; Tarım Kredi Kooperatiflerinin işleyiş şekli ve amacından, fiyatların yükselme gerekçelerine kadar birçok konuya değinildi. İl Başkanı Nusret Bayar’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Son yıllarda
artan üretim maliyetlerinin kaçınılmaz sonucu olarak meyve sebze fiyatlarında
yaşanan yükseliş trendi AKP iktidarını bildik yöntemleri devreye sokmaya mecbur
etti. Üreticiyi görmezden gelen, yaşadıkları sıkıntıları yok sayan bu anlayış;
tüketiciyi korumak adına halkın alım gücünü arttırmak yerine devlet olanaklarıyla
gıda fiyatlarını dengede tutmaya çalışıyor.
Başta portakal
olmak üzere sera ürünlerinde kış aylarında yaşanan fiyat artışı karşısında
SARAY talimatı ile Tarım Kredi Kooperatifleri tekrar devreye sokulmuştur. Türk
üreticisi borç batağında ayakta kalmaya çalışırken; Tarım Kredi Kooperatifleri,
kredi borçlarını ödeyemeyen ortaklarını icra kapılarında süründürmekte!
“Tarım Kredi Kooperatifleri Sarayın Yönetiminde”
Daha önce sebze
fiyatlarındaki artışın suçunu tek başına komisyoncuların sırtına yıkan iktidar,
oy kaybına tahammülü kalmadığı için bu kez zincir marketlerle rekabet etmeyi
gıda enflasyonu ile mücadelede çıkış yolu olarak seçmiş görünüyor. Metropol
kentlerde açılan Tarım Kredi marketlerin sayısının hızla arttırılarak 500’e
ulaşılması hedeflenmektedir.
Bir çiftçi
kuruluşu olarak Tarım Kredi Kooperatiflerinin sarayın denetim ve yönetiminde,
sadece tüketici fiyatlarındaki mevsimsel artışları engellemek için devreye
sokulması; kooperatifçiliğin amaç ve ruhuna ters düşmektedir! Liberal piyasa
kuralları çerçevesinde devlet olanakları ile piyasaya mal vermek gıda
enflasyonunu önlemez!
“Fiyatlardaki Artış Üretici Kaynaklı Değil”
Dünyada gıda fiyatları sürekli yükselirken Türkiye bir tarım ülkesi olmasına rağmen diğer ülkelerden daha çok etkilenmektedir. Bunun temel nedeni yoksulluktur! Gübre fiyatları %55-80, Tarım ilaçları %40-50, Hibrit sebze tohumları %30-40 oranında artış göstermiştir.
Sera üreticisinin, artan üretim maliyetleri nedeniyle
geliri, %30-40 oranında azalmıştır. Yani sebze fiyatlarındaki artış üreticinin
kar hırsından kaynaklanmamaktadır. Fiyatlardaki artışın temel nedeni üretim
girdilerinde dövizdeki yükselişe bağlı olarak yaşanan maliyet artışıdır.
Tüketiciyi gıda
enflasyonundan korumanın yolu halkı insanca yaşayabileceği bir gelir seviyesine
kavuşturmaktan geçer! Saray talimatı ile kurulan Tarım Kredi marketleriyle
üreticiyi kalkındırıp tüketiciyi enflasyona karşı koruyamazsınız!
“Üreteni Mutlu, Tüketeni Mutlu Türkiye’yi Yeniden Kuracağız
Sarayı ve Tarım
Kredi Kooperatiflerini, öncelikli görevleri olan üreticiyi desteklemeye
çağırıyoruz! Üreticinin temel girdilerini karşılama adına gerekli yatırımları
yapmaya, soğuk hava depoları ve paketleme evleri ile bölgesel markalar
yaratarak ortaklarının ürününü doğrudan yurtiçi ve yurt dışında pazarlamaya
davet ediyoruz.
Gıda
enflasyonunu engellemenin yolu; daha düşük maliyetle üretmekten ve üretimi
sürekli kılmaktan geçmektedir. Bunun için de ithalat yerine üretimi
destekleyen, üreticiyi toprakla tekrar barıştıran ve gıda sektöründe Türkiye’yi
dünyada söz sahibi yapacak olan ulusal bir tarım politikasına ihtiyaç vardır.
Bunu da gerçekleştirecek olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir. İlk seçimde iktidara
gelerek; üreteni mutlu, tüketeni mutlu bir Türkiye’yi halkımızla birlikte yeniden
kuracağız!”
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi