Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili de yeni normalleşmeyle birlikte 1 Haziran’da vatandaşların hizmetine yeniden açıldı. Sahil Antalya Yaşam Parkı İşletmesi ALSE’de yeni tip korona virüs önlemlerine uygun olarak plajlarda düzenleme yaptı. Günde binlerce kişinin ziyaret ettiği Konyaaltı Sahili’nde boğulma riskine karşı belirli aralıklarla 34 kule yerleştirildi. 34 kulede 5’i kadın 43 cankurtaran sabah 09.00’dan akşam 19.00’a kadar görev yapıyor. Bu yıl kadın cankurtaran sayısının arttırıldığı sahilde, kuş uçurtulmuyor. Kule ve sahil bandında yürüyerek ellerinde dürbün ve megafonla denetim yapan kadın cankurtaranlar, güvenlik kulvarını geçenleri uyarmanın yanında vatandaşları sosyal mesafe noktasında uygun davranmalarını istiyor. Maskelerini biran olsun çıkarmayan kadın cankurtaranlar erkeklere inat mesleklerini başarıyla yapıyor. Kadın cankurtaranlar bazı kişilerin kendilerine, “ ‘Böyle cankurtarana can kurban’ gibi yada ‘boğulayım da beni kurtarsın’ diyenlere sitem etti. 

Kadın cankurtaranlardan Ayşen Hüsmen, temsili olarak denize boğulma tehlikesi geçiren bir kişiyi de başarıyla kurtardı. Senaryo gereği kuleden gözetleme yapan Hüsmen, boğulma tehlikesi geçiren kişiyi farketti, telsizinden boğulma vak'ası ihbarı anonsu sonrası simitini alıp vak'anın yanına doğru yüzmeye başladı. Hüsmen, simiti tutmasını sağladığı kişiyi sahile çıkardı. Mesai arkadaşı ambu ile solunum yolunu rahatlatmaya çalışırken kendisi de eldivenli eliyle kalp masajı yaptı. 

Kadın cankurtaranların sahilde görev yapmaları ve temsili kurtarma çalışması havadan drone ile görüntülendi. 

Bursa’dan Antalya’ya gelen Kırıkkale Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisi Fatma Ahretlik, uzmanlık alanı yüzme olduğu için cankurtaranlık alanında da kendini geliştirebilmek adına bu mesleği seçtiğini kaydetti. 10 saat görev başında olduklarını anlatan Ahretlik, “5 kadın cankurtaran arkadaşım var. Turizm sezonu 1 Haziran’da başladı. Bize görevimize başladık. Pandemiye yönelik eğitimlerde aldık. Maske ile görev yapıyoruz. Boğulan kişiyi kurtarma simiti veya kemerle kurtarıp sahile çıkarıyoruz. Müdahale etmeden önce eldiven ıslak mendil ve koruyucu maskemizi de takıyoruz. Bak dinle hisset yöntemiyle dinleme yapıyoruz. Ambu cihazı ile müdahale ediyoruz” dedi. 

Dünyaca ünlü sahilde kadın cankurtaranla görev verilmesinden çok mutlu olduklarını dile getiren Ahretlik, “Biz de varız sahilde. Mesleğimizi seviyoruz. Bizim de serinleme hakkımız oluyor. Vatandaşlarımız sorunsuz şekilde yüzmeleri için biz görev başındayız” dedi. 

Eskişehir’den gelen Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 21 yaşındaki Elif Kıran, jimnastik antrenörlüğü yaptığını fakat korona virüs nedeniyle ara verdiğini ve cankurtaranlığa yöneldiğini söyledi. 

Mesleğinin zor olduğunu ama erkekler kadar kadınların da başarıyla yapabildiğinin altını çizen Kıran, “Buranın en büyük zorluğu insan hayatını kurtarmak, sorumluluğumuz çok fazla. O nedenle çok dikkatli olmamız gerekiyor. En küçük bir boğulma vak'asına itina ile müdahale ediyoruz. Maske ve eldivenimizi takıyoruz. Dinleme yapıyor, ambu(nefes almayan veya yeterince nefes almayan hastalara pozitif basınçlı ventilasyon sağlamak için yaygın olarak kullanılan bir el cihazı) ile solunum sağlamaya çalışıyoruz.”dedi. 

Sıcak olmasına rağmen mesleğini severek yaptığını ifade eden Kıran, “Bence bu mesleği hem erkek hem kadın başarıyla yapabilir. Sabah 09.00’da göreve başlayıp akşam 19.00’a kadar çalışıyoruz. Genelde güvenlik iplerini geçenleri megafon ve düdükle uyarıyoruz. İlk günümüzde en çok bu olayla karşılaşıyoruz” diye konuştu. 

Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Aslınur Demirtaş, 10 saat boyunca sahil şeridinde insanların güvenle denize girmeleri için görev yaptıklarını belirtti. Denizde başta boğulma vak'aları yada diğer sağlık sorunlarına ellerinden geldiğince hızlı müdahale etmeye çalıştıklarını dile getiren Demirtaş, “Her işte olduğu gibi bizim işte de zorluklar var. Kadın olduğumuz ve insanlar buna alışkın olmadığı için zorluk çekiyoruz. Önümüzden geçen kişiler kuleye bakım ‘Aa kadınmış’ diyor. ‘Boğulsak bizi nasıl kurtarır’ diye söyleyenler oluyor” diye konuştu. 

Günlerce süren geniş kapsamlı cankurtaran eğitimi aldıklarının altını çizen Aslınur Demirtaş, “Cinsiyetle çok alakası yok. Boğulan kişi erkek ya da kadın olsa bile biz kurtarabiliyoruz. Yanımıza gelip laf atanlar oluyor. Mesela, ‘Böyle cankurtarana can kurban’ gibi yada ‘boğulayım da beni kurtarsın’ diyenler oluyor. Sosyal medyadan bile bulanlar oluyor. İster istemez rahatsız oluyoruz. Ama işimizi profesyonel şekilde yapıp duymamaya çalışıyoruz” dedi. 

İHA                                         

Editör: TE Bilisim