Türkiye'nin en önemli örtü altı üretim merkezi Antalya'da, özellikle kış aylarında başta domates olmak üzere biber, patlıcan, kabak, salatalık gibi birçok ürün serada üretilerek, hem iç pazar, hem de Avrupa ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor. Antalya ve Türkiye'deki seraların büyük bölümünde, hormon da denilen bitki gelişim düzenleyicisi ilaçlar yerine, 'bombus' denilen arılar kullanılarak, doğal tozlanma ile üretim yapılıyor.

ÜRETİMİ 2000 YILINDA BAŞLADI

Türkiye'deki en büyük bombus arı üreticilerinden Koppert firması Genel Müdürü Ali Eroğlu, hava koşullarının arı kullanımına uygun olmadığı dönemlerde gerçekleştirilen dikimlerde, bazı seralarda hormon kullanımının devam ettiğini açıkladı. Türkiye'de bombus arı uygulamalarının 1997 yılında domates bitkisinde başladığını belirten Ali Eroğlu, 2000 yılı itibarıyla da Tarım Bakanlığı'nın yönlendirmeleri ve koyduğu kurallarla beraber Türkiye'de tüm firmaların ithalatı bırakarak, birçoğu da Antalya'da olmak üzere bombus arı üretimi yaptığını kaydetti.

'KULLANIM AZALTIYOR'

Geçmişte bombus arıları yokken Türkiye'de hormon ya da bitki gelişim düzenleyicileri kullanıldığını hatırlatan Ali Eroğlu, şöyle dedi:"Bombus arıları, bu hormon ya da bitki gelişim düzenleyicilerini ortadan kaldıran, onların yaptığı işi doğal yollarla ikame eren bir üründür. Burada birinci nokta hormon, yani insan sağlığı ve çevreye zararlı maddenin kullanımının ortadan kalkmış olmasıdır. İkinci faydalı konu arıların seralarda 6-8 hafta çalışma ömrü vardır. Eğer çiçeklenme devam ediyorsa üreticiler bir koloni daha seralarına almak durumundadır. Bu esnada serada oluşabilecek hastalık ve zararlılara karşı çiftçilerin kullanacağı kimyasal ilaçlar da bu arılara uyumlu, onlarla beraber kullanılan, onları öldürmeyen, çalışma performanslarını düşürmeyen kimyasal ilaçlar olmalıdır."

HER ÜRETİCİ ARI KULLANMIYOR

Arılar nedeniyle kullanılan ilaçların insanlara etkisi açısından daha iyi, müspet sonuçlar oluşturan kimyasallar olduğunu söyleyen Eroğlu, "Çevre ve insan sağlığı açısından arılar Türk tarımı ve örtüaltında hormon kullanımını ortadan kaldırmakta ve bir otokontrol mekanizmasıyla daha uygun kimyasalların kullanımını mecbur kılmaktadır. Türkiye'de yaklaşık 500 bin dekar sera alanına sahibiz. Bunun yaklaşık yüzde 50'si domates. Türkiye'de şu anda 250-270 bin kovan bombus arısı satılıyor. Bunun anlamı şudur, Türkiye'de her domates üreticisi bombus arısı kullanmıyor, ama çoğunluğu kullanıyor" dedi.

ARI KULLANIMI ARTTI

22 yılda üreticinin çoğunluğunun, sağlık ve çevre faydaları dışında verim, kalite artışı gibi ekonomik katkıları nedeniyle de bombus arısı kullanımını ciddi oranda artırdığını belirten Eroğlu, Tarım Bakanlığı'nın 2012 yılında örtü altında kullanılan bazı hormon özellikli aktiflerin kullanımını yasakladığını da söyledi. Eroğlu, "Fakat günümüzde halen bu içerikteki birtakım maddelerin pazarda bulunabilirliği, erişebilirliği mümkün. Bu da zaten Türkiye'nin toplam arı kullanım kapasitesini olumsuz etkiler hale gelmektedir" diye konuştu.

BİTKİ GELİŞİM DÜZENLEYİCİSİ

Bombusun ve bitkinin ihtiyacı olan ısı değerlerinin sağlanamadığı kış döneminde de üreticilerin alternatif metotlar olan bitki gelişim düzenleyici ya da hormon olarak bilinen ürünlere kayabildiğini belirten Eroğlu, "250 bin dekar domates serası var. Bazılarını tek, bazılarını çift dikim olarak hesapladığımızda, 320-350 bin koloniye yakın Türk pazarı var. 250-270 bin civarında satılan kovan var. 70-80 bin kovan daha az satılıyor. Buna tekabül eden alanda üretici, hala tozlanma amaçlı bitki gelişim düzenleyicisi, hormon olarak bilinen maddeleri kullanıma devam ediyor diyebiliriz" diye konuştu.

DİKİMLERE DİKKAT

Hormon ya da bitki gelişim düzenleyici ilaçların kullanıldığı dönemlere ilişkin de bilgi veren Eroğlu, şunları söyledi: "İklimin bombus ve bitki açısından negatif periyotlar içinde olması. Temmuz başında ekim-dikim yapan bazı bölgeler var. Aslında ideal zaman bombus için ağustos ikinci yarısından sonra olan dikimlerdir. Bitki ilk çiçeği açtığında yaklaşık bir ay sonra dışarıdaki hava ve seradaki hava bombusun aktif çalışabileceği, performansını tam gösterebileceği noktaya geliyor. Ağustos ortası öncesi dikim yapılan seralarda bu zorluk ortaya çıktığından çiftçi bu ürüne yönelmiyor." DHA

 

 

Editör: TE Bilisim