Doğuştan kronik böbrek yetmezliği hastası olan ilkokul
4'üncü sınıf öğrencisi Mahsup Efe Çınarlıdere, hastalığının ilerlemesi
nedeniyle 6 yaşından itibaren diyalize girmeye başladı. Kadavradan organ nakli
için Ulusal Organ Bekleme Listesi'ne yazılan Mahsup Efe için uygun böbrek
bulunamadı.
Serbest meslek sahibi baba Mehmet Çınarlıdere, Adana ve
Kahramanmaraş'ta gittiği hastanelerde 10 yıl önce canlı verici olmak için
gönüllü oldu. Ancak doktorlar, kendisine henüz genç olduğunu, ailesinde yaşlı
birileri varsa daha uygun olacağını tavsiye etti. Doktorların tavsiyesini
yanlış anlayan ve genç birisinin bağışçı olamayacağını düşünen Çınarlıdere,
canlı verici olması için yakınlarına başvurdu ancak uygun verici bulamadı.
Diyalize girdikçe halsiz düşen ve acı çeken oğlunun durumuna üzülen Mehmet
Çınarlıdere'nin durumu gören bir arkadaşı, "Niye üzülüyorsun, sen canlı
verici ol. Oğlun bu sıkıntıdan kurtulsun" dedi. Bunun üzerine başından
geçenleri anlatan Çınarlıdere, arkadaşının açıklamasıyla Akdeniz Üniversitesi
(AÜ) Hastanesi Organ Nakil Merkezi'ne başvurdu.
CANLI DONÖR OLDU
Organ koordinatörleri 5 çocuk babası Mehmet
Çınarlıdere'ye canlı donör olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Çınarlıdere
canlı donör oldu. AÜ Organ Nakil Merkezi'nde yapılan operasyonla Mahsup Efe'ye
babasının böbreği nakledildi. Oğlunun sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşayan
Mehmet Çınarlıdere, "Evladım için canımı veririm. 5 evladım var hepsinin
yeri ve sevgisi ayrı. Yapılan tetkikler sonucunda, naklin uygun olduğu ve
gerçekleştirilebileceği tespit edildi. 16 Mayıs'ta benden alınan böbrek oğluma
nakledildi. Ben üç gün hastanede kaldım ve taburcu oldum. Oğlum ise 15 gün
sonra taburcu oldu. Sağlık durumu çok iyi, kontrollerimiz devam ediyor.
İnşallah oğlum sağlığına kavuşacak, kardeşleri ve okul arkadaşlarıyla mutlu,
sağlıklı bir hayat sürecek" dedi.
BAĞIŞÇI OLMAK İÇİN YAŞLANMAYI BEKLEDİ
Oğlunun yaklaşık 8 yıl diyalize girdiğini ve acı
çektiğini anlatan Mehmet Çınarlıdere, yıllarca bilinçlendirilmediğinden yakındı
ve "Daha önce gittiğim doktorlara bağışçı olmak istediğimi söyledim. Onlar
da bana hiçbir açıklamada bulunmadan, 'Daha yaşlı bir canlı verici getir' dedi.
Yıllarca oğlumun diyaliz merkezlerinde acı çekmesini üzüntüyle izledim. Bağışçı
olmayı teklif ettiğimde 35 yaşındaydım. Bu konuda hiçbir bilgiye sahip
olmadığım için kendimce yorum yaptım ve oğluma böbreğimi vermek için yaşlanmayı
bekledim" dedi.
ARKADAŞI UYARDI, BAĞIŞÇI OLDU
Üzüldüğünü gören bir arkadaşının "Bir böbreğini ver,
çocuğun bu sıkıntıdan kurtulsun" dediğini anlatan Mehmet Çınarlıdere,
"Ben durumu anlatarak biraz daha yaşlanmayı beklediğimi söyledim. Bana
güldü ve bağışçı olabileceğimi söyledi. Hemen AÜ Hastanesi Organ Nakli
Merkezi'ne geldik. Koordinasyon merkezinde bağışçı olabileceğimi öğrendim.
İşlemler başlatıldı. Eğer oğluma 10 yıl önce bir böbreğimi verseydim diyalize
girmesine gerek kalmayacaktı. Gelişimi daha hızlı olacaktı. Diğer organları
hasar görmeyecekti. Diğer insanlar gibi sağlıklı olacaktı. O nedenle
'Organlarınızı bağışlayın, başka çocuklar acı çekmesin, çocuklarınızı diyalize
mahkûm etmeyin' diyorum" diye konuştu.DHA