Antalya'nın ilk camilerinden olan ve 1896'da çıkan yangın sonucu harabeye dönen Şehzade Korkut Camisi'nin yeniden ayağa kaldırılması için Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünce yapılan restorasyon çalışmaları titizlikle devam ediyor. Restorasyon çalışmalarıyla birlikte minaresi tamamlanan ve 123 yıl aradan sonra geçen ramazan ayında ilk kez minaresinden ezan sesi işitilen Şehzade Korkut Camiinde yeniden Restorasyon çalışmalarını inceleyen Vali Münir Karaloğlu kentin ve ülkenin çok değerli bir hazinesini korumaya çalıştıklarını ifade etti.

İl Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, caminin restore edilmediği takdirde bu yılki yağmur ve fırtınada çekeceğine dikkat çeken Vali Karaloğlu, şehre Müslüman kimliği kazandıran ve Antalya’nın fetih sembolü olan Camii’nin çok önemli bir miras olduğunu açıkladı.


Camiye her geldiğinde heyecanının bir kat daha arttığına işaret eden Vali Karaloğlu, çok titiz bir restorasyon çalışmasının yapıldığını dile getirdi.

VALİ DE VAKIFLAR MÜDÜRÜ DE KARAR VEREMEZ
Şehzade Korkut Camisi'nde Türkiye ve dünya restorasyon tarihine örnek olabilecek bir çalışma yapıldığına dikkati çeken Karaloğlu "Restorasyon çalışmaları önemli ve titiz yapılması gereken işler. Restorasyon çalışmasının nasıl yapılacağına ilin valisi ya da vakıflar bölge müdürü karar veremez. Bu yönde bazı eleştiriler geliyor. Ancak bu restorasyon çalışmaları alanında uzman kişiler ve bilim insanların onayı ve denetimiyle yapılıyor. Burayla ilgili Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller ve Doç. Dr. Cenk Üstündağ'dan oluşan danışma kurulumuz var. Bunun dışında 5 kişilik yani Prof. Dr. Alper İlki, Mimar Seda Özen, Doç. Dr. Ahmet Güleç, Prof. Dr. Burhan Varkıvanç, Doç. Dr. Feridun Özgümüş'ten oluşan bilim heyetimiz var. Bir de bütün bu çalışmaların denetiminden ve kararından geçmesi gereken Antalya Kültür Varlıkları Kurulu var. Prof. Dr. Osman Eravşar başkanlığındaki bu kurulda da Prof. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı, Prof. Dr. Ziya Gencer, Prof. Dr. İlhan Üzülmez, Serbest Mimar Bekir Cenap Altıparmak'tan oluşuyor."

BİLİM İNSANLARINA SAYGISIZLIK YAPILIYOR
Onca bilim insanının gözetimi, denetimi ve kararıyla yapılan bir işe vali olarak bir taşın şuradan alınıp şuraya konmasına karar veremeyeceğine işaret eden Karaloğlu, şöyle devam etti: 
"Öyle bir uzmanlığım da yok. Bilim insanlarının vereceği kararla böyle bir işlem yapabilirsiniz. Piyasada, hayatta arkeoloji, mimari, restorasyon bilgisi olmayan insanlar, 'Şöyle oldu yanlış oldu, şunun rengi şöyle oldu, yanlış oldu.' yorumları yapıp, yazılar yazıyor. Bu kadar bilim insanlarına saygısızlık yapılıyor. Bu kararların hepsini ben veriyormuşum gibi çıkıp piyasada konuşmak, yazmak doğru değil. Kimse kimseyi yormasın. Biz kentin, ülkenin, insanlığın çok değerli bir hazinesini korumaya çalışıyoruz. Restore edilmeseydi Korkut Camisi'nin kalanı bu yılki yağmur ve fırtınada çökerdi."

KAMYONLARCA ÇÖP ÇIKARDIK KİMSE RAHATSIZ DEĞİLDİ

Camide restorasyon çalışmasına başlandığında kamyonlarca çöp çıkarıldığına dikkat çeken Vali Karaloğlu    “Antalya'da kimse bundan rahatsız değildi. ‘Bu yapı neden çöplük oldu?' diyen yoktu. Yapı ayağa kalkınca çok konuşan var. Minareyi beğenen var, beğenmeyen var. Bir sabredin, bu kadar uzmanın uzmanlığına saygı duyun. Bu hocaların ayarında hocalar gelsin ve onlar tartışsın. Benim yaptığım tek şey profesyonel yönetici olarak buradaki kültür varlığını korumaya çalışıyorum. Bunu sonuna kadar da yapacağım. Bu yapı bitecek, ayağa kalkacak. Bu yapı 800 sene hangi fonksiyonda kullanıldıysa aynı fonksiyonda kullanılacak."
Yapıda Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı döneminin izlerinin olduğunu vurgulayan Karaloğlu, cumhuriyet döneminde de yapıya müdahaleler olduğunu, restorasyon çalışmasıyla caminin 7 farklı dönemin izlerini taşıyacak şekilde ziyaretçilerine yansıtacaklarını ifade etti.

BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLAN ÇOK MEMLEKETTE
Minaredeki müdahalenin yüzde 2 oranında olduğunu anlatan Karaloğlu, "Minare caminin en az müdahale edilen birimidir. Minarenin yüzde 98'i orijinaldir. Birisi çıksın ve 'Bir yapıya yüzde iki müdahale yapılmaz' desin ve bunu da bir yere dayandırsın ellerinden öperim. Herkes ezberiyle bilgisiz konuşuyor. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok memlekette, buna üzülüyorum. Ayrıca minarenin külahın olmaması aynı zamanda yapının su almasına ve tahribatın artmasına neden olmaktaydı" dedi.(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim