Uysal’ın tüyleri diken diken eden paylaşımı şu şekilde: “Biz Ankara'dan, gitmiştik, Antalya'dan da onlarca otobüs genç gelmişti İstanbul'un Anadolu yakasına. Eh yani, Antalya'dan Ankara'ya gitmiş "ağabey" olmuştuk ya, "sen buraları bilirsin" denilip, gelenleri tek tek vapur ile karşıya geçirmiş ve oradan da Taksime yürümüştük. Taksim Meydanına geldiğimizde, DİSK'in Efsane Genel Başkanı Kemal Türkler kurulan sahnede konuşuyordu. Vakit akşama yaklaşıyor ama MİLYONLARIN TAKSİME akını devam ediyordu. "ANT-GÖR"ÜN KIRMIZI FLAMASI ELİMİZDE, Kazancı yokuşuna metreler vardı. Sonra silah sesleri, korku ve panik ile insanlar biri birini sıkıştırıyor, kaçacak bir yol arıyorlardı. Vurulanlar, ezilenler. Kalabalık biri birini öyle sıkıştırıyordu ki, sanki nefessizlikten ölecekmişsiniz gibi hissediliyordu. Nefes almak için insanlar ya parmak uçlarında yükseliyor ya da göğüs hizasından aşağı eğiliyorlardı. Saniyeler, sanki asılar gibi geçmek bilmiyordu.. Sonra gün tükeniyor, geriye 34 ÖLÜ, 100'lerce YARALI VE MİLYONLARCA GÖNLÜ KIRIK İNSAN KALIYORDU. Yerli ve yabancı yerli işbirlikçi ve ajanlar, bu gün bile olayın üstüne şal seriyorlar ve olayın sorumluları bulunamıyordu. YİNE DE.. YAŞASIN 1.MAYIS, EMEKÇİNİN VE EZİLENLERİN BAYRAMI!.
Barış ve Kardeşlik ile kutlanmasını diliyorum. Tüm ezilenlerin ve Emekçilerin bayramı kutlu olsun”

Editör: TE Bilisim