Kısa adı TARSİD olan ve merkezi Antalya’da bulunan Tarım Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Argun Şahin, Tarımda Milli Birlik Projesini değerlendirdi. Sektör temsilcileriyle ortak akıl olmadan hayata geçirilecek projenin beraberinde çok büyük riskleri getireceğini savunan Şahin,

son derece hayati bir konu olan ülkemiz tarımının sorunlarının çözümünde kamu, ilgili sivil toplum örgütleri, üreticiler, üretici örgütleri ve konu üzerinde görüş verebilecek bilim adamlarının görüşleri alınarak hazırlanacak bir proje daha uygun ve doğru olacağını savundu.

TATMİN EDİCİ ADIMLAR ATILAMADI

Ülkemizde tarımın hem ülke ekonomisi hem de ülke sosyolojisi açısından önemine dikkat çeken Şahin, tarımla ilgili ifade edilen çözüm odaklı yaklaşımların sınırlı ve yetersiz kaldığını belirterek, “Ülke tarımının kronik sorunları devam ederken üretimin yetersizliği yanında verimsizlik ve katma değer yaratma konusunda tatmin edici adımlar ne yazık ki atılamamıştır. Bugüne kadar olan reformlar, planlar, politikalar kısa vadeli bir çerçevede ele alınmıştır” dedi.

TARTIŞMADAN OLMAZ

Milli Birlik Projesi’nin camiada yarattığı tepkileri anımsatan Argun Şahin, “Tarım sektöründeki paydaşlarla ve oyuncularla iletişime geçmeden ve konuyu sektör temsilcileriyle tartışmadan uygulamaya koymak gibi bir durum söz konusudur. Tarım gibi son derece hassas ve stratejik bir sektörde bu seviyede bir değişikliğin tartışılmadan ve değişik oyuncuların (üretici, sanayici, girdi tedarikçileri, tüccarlar) görüşleri alınmadan uygulamaya geçilmesi çok büyük riskleri beraberinde getirecektir. “

SOSYOLOJİK BOYUT ÖNEMLİ

Milli Birlik Projesi’nde devletin tarım sektöründe temel görevlerinden olan  “düzenleyici, destekleyici ve denetleyici” görevlerini/fonksiyonlarını göremediklerinin altını çizen Başkan Şahin, “Ülke tarımının bir şirket mantığı yaklaşımında ele alınması sektörün sosyolojik boyutunu göz ardı etmektedir” diye konuştu.

DEVLET ŞİRKETLERE RAKİP OLUR

Şahin, tarımsal üretimin tüm ticari ayağının planlaması ve kontrolünün holding yönetiminde olmasının riskleri olduğunu da vurgulayarak, şöyle devam etti: “Tarımsal üretimin tüm ticari ayağının planlaması ve kontrolünün (Semerat Holding) inisiyatifinde olması anlaşılır bir şey değildir ve ortaklık yapısında bazı özel şirketlerin yer alması sektördeki rekabet kurallarının işlemesini engelleyici bir durumdur. Böyle bir yapılanma ile devlet, sektörün içindeki özel şirketlere rakip olacak ve 2030 yılına kadar karlılığını artırmaya çalışıp genel devlet bütçesinden pay almayacak seviyeye gelecektir.” Kubilay ELDEMİRCİ

 

 

Editör: TE Bilisim