SERA OTEL’İN ÖNÜ KAMUSAL ALAN

Dönemin Mimarlar Odası Antalya Şubesi Başkanı Osman Aydın öncülüğünde oda ve Lara Birlik Başkanvekili Songül Başkaya ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Lara, Kemerağzı ve Kundu bölgesiyle ilgili hazırladığı kıyı alanlarının turizm tesisleri tarafından işgalini yasalaştıran planların iptali Danıştay tarafından da doğru bulundu. Planların iptali kararını Danıştay’a taşıyan Turizm Bakanlığı, umduğunu bulamadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası yönetimi, Lara’da bulunan Sera Otel’in önünün kamusal alan olduğu hatırlatılarak, “Bu sahil halkındır ve halka kapatılamaz. Antalya sahiline, kumsalına, doğana sahip çık” denildi. 

Mimarlar Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Lara’da bulunan Sera Otel’in önünün kamusal alan olduğu hatırlatılarak, “Bu sahil halkındır ve halka kapatılamaz. Antalya sahiline, kumsalına, doğana sahip çık” denildi. Açıklamada, 13 yıl gibi uzun bir süre hukuk mücadelesi verilen alana ilişkin, yargı kararlarına uyularak, halkın kıyıyı kullanabilmesine yönelik yaya yolunun ve sahil kesiminin ilk metrelik bölümünün yeşil alan olarak planlara işlenmesi ve halkın kullanımına açılması istendi.

DANIŞTAY’A DAVA AÇILDI

Açıklamada şöyle denildi: “Bakanlar Kurulu’nun 3 Ağustos 2004 tarih ve 20047789 Sayılı kararı ile ilan edilen ‘Antalya-Kemerağzı-Kundu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi’ içerisinde kalan Sera Oteli önü, 5 Mayıs 2006 tarihinde onanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile devamlılığı olan ve halkın denizden yararlanmasına yönelik yaya yolu ile yeşil alan olan sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca plan değişikliği yapılarak yol ve yeşil alan kaldırılarak Sera Otel kullanımına yönelik plan kararları getirilmiştir. Bu plan değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay 6. Dairesi’nde dava açılmıştır. Dava devam ederken aynı alana ilişkin 6 Mart 2007 tarihinde onanan yeni bir 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmış olup, Mahkeme bu imar planı değişikliği ile dava konusuz kaldığı gerekçesi ile davamızı reddetmiştir.”

PLAN DEĞİŞİKLİKLERİ YAPILDI

“6 Mart 2007 tarihinden sonra sırasıyla aynı alana ilişkin, 2 Haziran 2007, 14 Haziran 2007 ve 12 Temmuz 2007 tarihli plan değişiklikleri yapılmıştır. 12 Temmuz 2007 tarihli 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay 6. Daire 2007/8514 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış,  Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak, dava konusu planların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığından iptaline karar vermiştir. Bakanlık bu kez 9 Kasım 2007 tarihinde 1/25.000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon uygulama imar planını onaylanmıştır.”

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

“Bu planların iptali istemiyle Danıştay 6.Daire’nin 2008/2001 sayılı dosyası ile açılan davada Mahkeme; 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların iptaline karar vermiştir. Mahkemece verilen iptal kararlarına karşın, mahkeme sonuçları beklenmeksizin bu kez 15 Aralık 2009’da dava konusu alanı da kapsayacak şekilde 1/25.000 ölçekli Revizyon Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon uygulama imar planı onaylanmıştır. Bu planların iptali istemiyle Danıştay 6. Daire’nin 2010/3054 Esas sayılı dosyasında açılan davada mahkeme 26 Nisan 2011 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir. Mahkemece verilme yürütmeyi durdurma kararı varken bu kez alandaki bazı parsellerde kısmi yapılaşmanın önünü açıcı 4 Ekim 2010 tarihli 1/25.000 ölçekli çevre düzeni plan değişikliği ve 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği yapmıştır. Bu plan değişikliği için Danıştay 6. Daire’nin 2011/766 Esas sayılı dosyası ile açılan dava devam ederken bu kez Bakanlık 16 Kasım 2011 tarihinde yeni bir plan değişikliğini onamıştır.”

PLAN 9 KEZ DEĞİŞTİRİLDİ

Açıklamada, bu güne kadar kısa aralıklarla yaklaşık 9 kez plan değişikliği yapıldığı ve her değişiklikte planlama alanında sınır değişikliklerine gidildiği hatırlatılarak, “Yatırımcının istekleri ve itirazlar göz önüne alınarak parçacıl planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları yapılmıştır. Plan revizyonları ve plan değişiklikleri ile Anayasa, Kıyı Kanunu ve eki yönetmelikler hükümleri gereğince kesin yapı yasağı getirilen ve halkın kullanımına açık olması gereken sahilin ilk 50 metrelik kısmı da dahil, sahil şeridinin tamamı günübirlik alan olarak planlanmıştır. Halkın kıyıdan yararlanmasına yönelik yaya yolu kaldırılmış, bu alanlar yani sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmı, plan değişiklikleri ile yaya yolu da kaldırılarak halkın yararlanması söz konusu olmayan, bir başka deyişle turizm tesislerinin parçası ve bahçesi konumuna getirilmiştir” denildi.

BAŞKAYA DA DAVA AÇMIŞTI

Açıklamada, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve dönemin İl Genel Meclisi Üyesi Songül Başkaya’nın Danıştay’a dava açtığı da hatırlatıldı. Açıklamanın devamında şu görüşlere yer verildi: “Bakanlıkça Anayasa’ya, Kıyı Kanunu’na, planlama ilke ve esasları ile Kamu yararına aykırı olarak 16 Kasım 2011 tarihinde onanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay 6. Daire’nin 2012/1199 E.2016/2182 Karar sayılı dosyası ile Odamız ve o tarihte İl Genel Meclisi Üyesi olan Songül Başkaya ile birlikte dava açılmıştır. Davaya bakan Danıştay 6.Dairesi’nce; günübirlik kullanım kararının kıyı boyunca süren, yeşil alan sürekliliğini bozduğu, plan notunda yer alan ‘günübirlik alanların, turistik tesislerin tamamlayıcı olabilir, burada yapılacak tesislerin inşaat alanı, toplam inşaat alanının yüzde 20 sini geçemez’ hükmünün imar haklarının haksız kullanımı olduğu gerekçesi ile dava konusu sahil şeridini halkın kullanımına kapatan planların iptaline karar vermiştir.”

YAYA YOLU HALKA AÇILMALI

“Bu karar davalı İdare tarafından temyiz edilmiş ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 14 Kasım 2018 tarih, 2016/4012 E-2018/4716 karar sayılı kararı ile temyiz istemini reddetmiştir.  İlgili idarelerinde; 13 yıl gibi uzun bir süre hukuk mücadelesi verdiğimiz alana ilişkin, yargı kararlarına uyarak, halkın kıyıyı kullanabilmesine yönelik yaya yolunun ve sahil kesiminin ilk metrelik bölümünü yeşil alan olarak planlara işlenmesi ve halkın kullanımına açılması halkımız adına beklentimizdir.” Kubilay ELDEMİRCİ

 

 

 

Editör: TE Bilisim