Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, "Eğitimde reform yapmak zor iş. Eğitimde reform, gemiyi açık denizde onarmak gibi bir şey. Hayatı durduramıyor, okulları kapatamıyorsunuz, eğitime ara verelim diyemiyorsunuz. Gemi yol alırken bu değişikliği yapmak zorundasınız. Çok büyük radikal değişiklikler, paradigma değişikliği yapmak istiyoruz ama gemi yol alıyor" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Türk Eğitim Derneği işbirliğinde 'Yeni Öğretmenler Yeni Başlangıçlar' adlı projesi kapsamında mesleğe yeni adım atmış kadın köy öğretmenlerine yönelik çalıştay, Antalya IC Otel Belek'te yapıldı. Kadın köy öğretmenlerinin bulundukları bölgeye adaptasyonunu sağlamak, meslektaşlarının gerisinde kalmasını engellemek ve bulundukları köylerde rol model olmalarına yardım sağlamak amacıyla düzenlenen çalıştaya, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Zurich Sigorta Genel Müdür Baş Yardımcısı Esra Bozkurt katıldı.

Projenin ilk toplantısına 55 öğretmen katıldı. Açılış konuşmasını yapan TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, öğretmenlerin yetkinliklerini artırıp, çalışma koşullarını iyileştirip, sorununu tanıyacak şekilde çalışılırsa, ülkenin kalabalık genç nüfusunun risk olmaktan çıkıp, fırsata dönüşeceğini söyledi. Sanayi toplumundan kaynaklı köylerden şehre göç yapıldığı dönemlerden bahseden Pehlivanoğlu, "Eskiden köylerde öğretmenler rol modeldi, bilirkişiydi. Bugün de bunu yapmaya çalışacağız. İçinde bulunduğunuz koşullar kolay değil. Bu projeyle sizin öğretmen yetkinliğinizi yukarı taşımayı, psikolojik destek vermeyi, sizin köyde öncü olduğunuz evlatlarınız ve köydeki kadınlar için yol gösterici olmanızı istiyoruz. 5 yılda projeyle 1000 öğretmene ulaşmak çok önemli bir rakam. Bunu gerçekleştirirsek köye geri dönüşü sağlamaya çalıştığımız bu günlerde köyün kıymetli, değerli öğretmeninin de köyde en önde olan kişi olmasını sağlayabiliriz" diye konuştu.

Projeyle kadın öğretmenlerin görev yerlerindeki zorlukları, ihtiyaçları belirleyeceklerini anlatan Pehlivanoğlu, "Önemli olan sizin profesyonel yaşamınızın başlangıcınızda yetkinliğinizi artırmak ve sizin orada yaşayabileceğiniz sorunlara engel olmaktır. Bu ülke güçlü, atalarına layık olacaksa bu sizlerin sayesinde olacak. Sakın yılmayın, çalışmayanlardan etkilenmeyin. Maalesef bu milletin evlatlarını emanet ettiğimiz sistem ideal noktada çalışmıyor. Biz iyi öğretmenler yetkin müdürlerle dengeleri değiştirebiliriz" dedi.

'KADIN ÖĞRETMENLER DAHA FEDAKAR'

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran ise kadın öğretmenlere çok güvendiklerini söyledi. Türkiye'deki kadın eğitimci ve öğretmen sayısının Avrupa Birliği ortalamalarının üzerinde olduğunu vurgulayan Safran, kadın öğretmenlerin görevlerinde daha fedakar davrandığını söyledi. Kadın öğretmenlerin annelik içgüdüsü gibi nedenlerden öğrencilere şefkatle yaklaştığını anlatan Safran, bu güçlü bağın öğrencilerin başarısına çok yansıdığını belirtti.

Bakanlık tarafından ilk öğretmen tayinlerinin genelde doğu ve güneydoğu bölgelerine yapıldığından bahseden Safran, "Ekonomik ve sosyal kültürel olarak dezavantajlı bölgeye gitme şansı çok fazla kadın öğretmenlerimizin. Projenin önemi burada başlıyor. Bizim kadın öğretmenler konusunda çok acı tecrübelerimiz var. Bu dezavantajlı bölgelerde belki de üniversitelerde verdiğimiz yetersiz öğretmen eğitiminden dolayı birçok arkadaşımızı maalesef acı hatıralarla anmak zorunda kaldık. Sizi hayata, eğitime bağlayan olduğunuz yörelerde örnek insan, rol model olmanızı sağlaması bakımından çok önemli" diye konuştu.

'EĞİTİMDE REFORM GEMİYİ AÇIK DENİZDE ONARMAK GİBİ'

Eğitimde reform yapmanın zorluğunu anlatan Safran, şunları söyledi:

"Eğitimde reform yapmak zor iş. Eğitimde reform yapmak gemiyi açık denizde onarmak gibi bir şey. Hayatı durduramıyor, okulları kapatamıyorsunuz, eğitime ara verelim diyemiyorsunuz. Gemi yol almış, gemi yol alırken bu değişikliği yapmak zorundasınız. Milli Eğitim Bakanlığı'nın işi burada zorlaşıyor, güçleşiyor. Biz gerçekten çok büyük radikal değişiklikler, paradigma değişikliği yapmak istiyoruz ama gemi yol alıyor. Onu batırmama ve yol almasını sağlayarak istediğimiz limana ulaştırmak için mecburen açıkta onarmak istiyoruz. Bu bakımdan eğitim reformları güç oluyor." 

Çalıştaya katılan kadın öğretmenlerden Fatma Korkmaz, proje kapsamında köylerde yaşadıkları zorlukları paylaşıp, ortak çözümler üretmeyi hedeflediklerini söyledi. Meslektaşlarıyla deneyimlerini paylaşarak öğretmenlik mesleğini en iyi şekilde yapmayı istediğini anlatan Korkmaz, ülkeye faydalı öğretmen olmayı hayal ettiğini söyledi.

Öğretmenlerden Sena Kından ise projeyle daha iyi koşullarda görev yapmayı istediğini dile getirdi. Köyde çalışmanın zorluklarını anlatan Kından, "Çoğu zaman malzeme, materyal bulamıyorsunuz. Çoğu zaman bilgisayarınız bile olmuyor. Merkezdeki öğretmenler bu imkanları çok rahat kullanabiliyor. Biz sürekli evde kendi vaktimizde materyal hazırlamak zorunda kalıyoruz. Kendimize ayıracağımız vakti okul için çalışarak harcıyoruz. Bu tabi ki kötü bir şey değil ama zamanımızdan gidiyor. Öğrencilere bilgisayar projeksiyonla anlatım yapmak daha iyi olur" diye konuştu.

Siirt'te bir köy okulunda görev yapan Özden Dolmuş, projeyle eğitim ve öğretimi kolaylaştırmasını, çocukların öğrenimini kolaylaştıracak materyale ulaşımı, okullardaki olanakların iyileştirilmesini istediklerini belirtti. Gülçin Çokyiğit de 15 haneli küçük bir köyde birleştirilmiş sınıflarda öğretmenlik yaptığını anlattı. Projeye dahil olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Çokyiğit, "Yaşadığımız yer çok küçük, şartlarımız çok zorlayıcı. Mümkün olduğunca okulun fiziki yetersizliklerinin giderilmesi, eğitimin daha kaliteli yürüyebilmesi için kitap, materyal desteği sağlanmasını istiyoruz. Biz de gerçekten çocuklar için faydalı olabilelim" dedi.  (DHA)

 

 

 

Editör: TE Bilisim