DAHA HER ŞEY BİTMEDİ!

İnşaat Mühendisleri Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cem Oğuz, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in “çılgın projem” dediği Boğaçayı Projesi’nin, 5 yılda 4 kez değiştirilerek çevre düzenleme projesine dönüştüğünü belirterek, Türel’in denizin içeri alınmayacağını açıklamasının gönüllere su serptiğini kaydederken uyarılarına da devam etti. Dr. Cem Oğuz, “Sorun bununla bitmemekte; proje için önemli sakıncalardan birisi Boğaçay’ın taşıdığı sedimantın sürekli olarak kazılan 750 metre alanı dolduracağı ve işletme maliyetini artıracağıdır. Ayrıca kesitte de daralma olacağından taşkında dikkat edilmesi gerekir. Biriken sedimantın taranarak çıkarılmasının maliyeti bir yana, daha önemlisi sedimant kaynağında azalma olacak ve kıyı erozyonu sorunu ortaya çıkacaktır” dedi. Oğuz, yat limanından da vazgeçilmesi çağrısında bulundu.


SU PARKI YAPILACAKTI

Akdeniz GERÇEK’e geçmişte Boğaçayı’na yapılması düşünülen projelerle ilgili bilgi veren Cem Oğuz, “1994-1999 yılları arasında Antalya’nın koruma amaçlı imar planlarını hazırlayan UTTA Planlama danışmanı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, proje yöneticisi olarak, Antalya Boğaçayı ve Karaman Çayı Doğal Kaynak Kullanımı ve Çevre Düzenleme Projesi’nde‘Boğaçay su parkı’ yapılması fikri ortaya atılmıştır. Ancak çeşitli haklı nedenlerle bu proje gerçekleşmemiştir”dedi.

DENİZİN İÇERİ ALINMASI MÜMKÜN DEĞİL

Oğuz, daha sonra, ilk kez 2014 yılında Boğaçayı Projesi’nin Antalya Büyükşehir Belediyesince yapılmasının planlandığını ve görsel tasarım projelerinin kamuoyuyla paylaşıldığını ifade ederek, ”Bu projede denizin tamamen içeriye alınması ile yatların, gezinti teknelerin dolaştığı, görsellere bakınca tüm Antalyalıların hayal kurduğu ve olmasını istediği bir proje konumundayken, tasarım projesinden uygulama projesi aşamasında yapılan mühendislik hesaplarıyla bunun mümkün olmadığı görüldüğünden bu projeden 2014 yerel seçimlerinden sonra vazgeçildi” diye konuştu.

PROJE TAMAMEN DEĞİŞTİ

Cem Oğuz, 2014 yılında mühendislik hesaplarıyla yapılması zor gözüken ilk projeden vazgeçilerek 2015 yılı sonlarında denizin 2 kilometre içeriye alındığı iç marina ve Boğaçayı ağzına yapılan dış marina ile yeni bir projenin Antalya’ya tanıtıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Ancak iç ve dış marinaların getireceği zararlar, taşkın kontrolünün yapılamaması, kıyı erozyonu ile Konyaaltı plajlarının yok olması tehdidi nedeniyle 2016 yılında ikinci projeden de vazgeçiliyor.2016 yılı başında ikinci projeden de vazgeçilince yeni üçüncü bir proje yapılmasına başlanıyor. 2017 yılında üçüncü proje kamuoyuna tanıtılıyor. Projede ikinci projedeki iç marinadan vazgeçilmiş, denizin içeriye alınması 2 kilometreden 750 metreye indirilmiş, çay yatağı 1.5 metre kazılarak derinleştirilmiş, teknelerin içeriye alınması iptal edilmiş, dış marina Boğaçayı ağzından limana doğru ötelenerek 1200 metre Konyaaltı sahilini kapatmıştır.”


YÜREKLERE SU SERPTİ

Oğuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Denizin içeriye alınmasına gerek kalmadı” açıklamasıyla yüreklere su serptiğini kaydederek, “Yapımına 3 Ekim2017’de başlanan üçüncü Boğaçayı projesinde denizin içeri alınması ve yat limanının yapılması kıyı erozyonunu kesin olarak arttıracağı ve sonuçta dünyaca ünlü sahilin yok oluşunun izleneceği herkesin ortak endişesine, 29 Aralık 2018 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel “Denizin içeriye alınmasına gerek kalmadı” sözü ile yüreklere su serpmiştir. Böylece 2017 yılındaki üçüncü projeden de vazgeçilerek dördüncü proje olarak şuan uygulanan, aslında 20 yıl önceki su parkı ve çevre düzenleme projesi yapımına dört proje yapılıp tam uygulanmadan geri dönüldü. Mühendislik hesapları sonucu yapılması gerekende buydu” şeklinde konuştu.

KEŞKE BAŞINDA BÖYLE YAPSAYDI!

Dr. Cem Oğuz açıklamasının sonunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e mesaj göndermeyi de ihmal etmedi. Oğuz, şöyle dedi: “Sayın Menderes Türel 2014 yılından beri üç kez değişik versiyonu ile Boğaçayı projesi diye lanse ettiği, hiçbir mühendislik hesaplarıyla çözülemeyen, denizin tamamen içeriye alındığı, yatların, gezinti teknelerin dolaştığı, iç ve dış marinaların olduğu görselleri kamuoyuyla paylaşmak yerine, şu an yaptığı Boğaçayı projesinin dördüncü versiyonu olan “çevre düzenleme projesini” ortaya koysaydı, kimse karşı çıkmaz, bilakis destek olurdu.”


DAHA HER ŞEY BİTMEDİ!

Dr. Cem Oğuz, bundan sonra dikkat edilmesi hususlar konusunda da görüşlerini açıkladı: Oğuz, şöyle dedi: “Denizin içeriye alınmaması ile sorun bitmemekte;proje için önemli sakıncalardan birisi Boğaçay’ın taşıdığı sedimantın sürekli olarak kazılan 750 metre alanı dolduracağı ve işletme maliyetini artıracağıdır. Ayrıca kesitte de daralma olacağından herhangi bir taşkın anında dikkat edilmesi gerekir. Biriken sedimantın taranarak çıkarılmasının maliyeti bir yana, daha önemlisi Konyaaltı plajının sedimant kaynağında azalma olacak ve kıyı erozyonu sorunu ortaya çıkacaktır.

YAT LİMANINDAN DA VAZGEÇİLMELİ

“Yat limanı, 1200 metre kıyı alanını kapsayacağından bu bölgede yaşayan ve kent merkezinden gelecek halkın denize girebileceği alanın azalması, yat limanı işletmesinin Konyaaltı sahiline getireceği zararlar düşünüldüğünde, ayrıca batimetri nedeniyle maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle, Antalya’nın ihtiyacı olmayan Ulaştırma Bakanlığının ‘2010 Turizm Kıyı Yapıları Master Planında’ da olmayan yat limanından vazgeçilmelidir.Mevcut iki adet köprünün temellerinin ve ayaklarının kazıdan kaynaklanan yapı güvenliğinin gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi gerekmektedir.”Kubilay ELDEMİRCİ

Editör: TE Bilisim