Antalya Ticaret Borsası(ATB) Başkanı Ali Çandır, maliyetlerini fiyatlarına yansıtamayan bir sektörün büyüyemeyeceğini belirterek, ”Nitekim son açıklanan büyüme rakamlarına göre küçülen tek sektör tarım sektörüdür. Herkes şundan emin olsun ki, bu küçülme üreticinin tembelliğinden değildir” dedi.

 

Antalya Ticaret Borsası(ATB) Kasım ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında, ATB Toplantı Salonu'nda yapıldı. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, sonbaharın tarım ve ticarette zorlu ve sancılı geçtiğine vurgu yaparak, “İçerisinde bulunduğumuz zorluklara karşı bir yılgınlık ya da teslimiyet içinde değiliz. Zorlukları aşmak için hep birlikte canla başla çalışıyoruz, çalışacağız. Çünkü stratejik sektör olan tarımı, el birliğiyle hak ettiği yere getirmeli, tarıma itibarını yeniden kazandırmalıyız” dedi. 

 

TARIM BÖYLE BÜYÜYEMEZ

Tarımın enflasyonun baş sorumlusu olarak gösterildiğine dikkat çeken Çandır, tarımsal üretim ve ticaretin enflasyonunun yıllık yüzde 16 civarında olduğunu, buna karşın yurt dışı üretici enflasyonunun yüzde 55’ten fazla, yurt içi üretici enflasyonunun ise yüzde 40’tan fazla olduğunu hatırlattı. Fiyat artışlarını yaşayan üreticinin ve ticaret kesiminin, tüketiciye bunu yüzde 25 olarak yansıtabildiğini ifade ederek, “Bu dönemde tarımsal üretim ve ticaret ile uğraşanlar ilan edilen tüketici enflasyonunu aşağıya çeken bir görev üstlenmiştir. Eğer bu karşılaştırmayı yıllar boyunca yaparsak göreceğiz ki aslında tarım sektörü, diğer sektörlerden çok daha az düzeyde enflasyonu etkilemiştir. Tarım sektöründen çekilme eğiliminin bir sebebi de budur. Maliyetlerini, fiyatlarına yansıtamayan bir sektör büyüyemez. Nitekim son açıklanan büyüme rakamlarında küçülen tek sektör tarım sektörüdür. Herkes şundan emin olsun ki, bu küçülme üreticinin tembelliğinden değildir” diye konuştu.

ANTALYA BORCUNA SADIK

Son açıklanan verilerinin Antalya ekonomisi açısından önemli uyarılar içerdiğine da vurgu yapan Çandır, şöyle konuştu: “Özellikle karşılıksız çek ve protestolu senet adetleri ve tutarları konusunda şimdiye kadar karşılaşmadığımız sonuçlarla yüz yüzeyiz. Resmi verilere göre karşılıksız çek adedinde yüzde 50 artış varken, karşılıksız çek tutarında yüzde 150’lik artış yaşandı. Yani büyük tutarlı çeklerde ödeme zorluğu daha çok yaşanmıştır. Karşılıksız çekte, Türkiye ortalamasının altında kalmamız bizlere teselli olmuştur. Borcuna sadakatte bildiğiniz gibi kentimiz öteden beri hep ön sıralarda bulunmuştur. Yani zorluklara karşın, borçlarımız konusunda hala nispi yüksek ödeme oranlarına sahibiz. Kentimizin borcuna sadık olma özelliği, kredi talep etme eğiliminde de etkisini göstermektedir. Ülkemiz ortalama kredi büyümesi yüzde 30 iken kentimizde bu oran yüzde 32 olarak gerçekleşmiştir. Sektörel kredilerde, kentimizde en yüksek büyüme toptan ticarette yüzde 140 ile gerçekleşmiştir. Ziraatta ise yüzde 20’lik bir artış olmuştur.”

HUBUBAT DEPODA STOKLANIR!

Çandır, soğan fiyatının artması sonucu gündeme gelen depoculuk konusunda da açıklamalarda bulundu.  Bu konuda yanlış anlaşılmalar olduğunu ileri süren Çandır, “Türkiye’de tarımsal hasat ortalama 2 ayda yapılır. Hasatla birlikte önümüzde iki seçenek vardır. Ya hasadı doğrudan tüketeceğiz ve sonraki aylarda ithalat yapacağız. Ya da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi uygun ve yasal koşullarda saklayıp, stoklayıp malların zaman faydasını artıracağız. Çünkü malların zaman faydasını artırdığınızda, yarattığınız katma değer de artar. Katma değeri en fazla artıran yöntem, mesela lisanslı depoculuktur. Yine meyvelerimizin pek çoğu soğuk hava depolarında, hububat ve benzeri ürünlerimiz depolarda stoklanır ki yıl boyu tüketebilelim” diye konuştu.

SORUN BASKINLARLA ÇÖZÜLEMEZ

“Stoklama faaliyeti, karaborsacılığa giriyorsa o bir suçtur ve cezası sonuna kadar verilmelidir” diyen Çadır, açıklamaların şöyle sürdürdü: “Burada dikkat edilmesi gereken hayati konu; suç işleyenle yasalara uygun olarak emeği, alın teri ve namusuyla çalışanları kesin ifadelerle ayrı tutabilmektir. Mallarını her depolayanı karaborsacı ilan edersek tarımı tamamen bitiririz. Sorun baskınlarla çözülemeyecek kadar derindir. Tarımda hastalıklarla mücadele, planlama, üretim ve ticaretin yeniden ele alınması gerekmektedir.”

YETKİLİLERİ UYARDI

ATB Başkanı Çandır, önümüzdeki süreçte, iklim değişikliklerinin de etkisiyle soğandaki küf hastalığı, zeytindeki zeytin sineği hastalığı, domatesteki tuta zararlısı, susamda kelebek zararlısı daha fazla konuşur hale geleceğimizi de hatırlatarak, “Başta Tarım ve Orman Müdürlükleri olmak üzere herkesi önlem almaya, yeniden bilgileri ve paylaşımları gözden geçirmeye zorunlu hale getiriyor. Bu konuda karar vericilerin iş işten geçmeden önlem alacağına inanıyorum” diyerek yetkilileri uyardı. Kubilay ELDEMİRCİ

 

 

Editör: TE Bilisim