Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehmet Fatih Tekin, vatandaşın üretmeden tüketmeyi kolaylaştıran bir sistemin esiri olduğunu iddia etti. Tekin, ülkenim gidişinin kötü olduğunu belirterek, “İsraf ve rüşvet engellenmeli, üretime dönük olmayan yatırımlar askıya alınmalı” dedi.


Saadet Partisi Antalya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Fatih Tekin, il binasında yapmış olduğu açıklamada ekonomiyle alakalı gidişatı değerlendirdi. “Ekonomi ekonomi olalı böyle zulüm görmedi” diyen Tekin,  şöyle konuştu: “Üretmeden tüketmeyi kolaylaştıran bir sistemin esiri olduk. Bankalar devlet güvencesinde vatandaşa kolayca kredi veriyor,  piyasadaki fiziki paranın 16 katı kadar sanal borç var. Bu ne demek oluyor; ‘bugün hepimiz cebimizdeki parayı, banka hesaplarındaki parayı bir odada toplayalım bu borcu kapatalım desek elimizde o kadar fiziki para çıkmayacak’. Bankacılık kanunu ve kredilendirme sistemin ivedi olarak değişmesi gerekmektedir çünkü bu sistemde en çok kazanan bankalar oluyor. Bankaların kazancı 2002 yılında 2 milyar 905 milyon TL iken 2017 yılı sonu itibari ile 48 milyar 648 milyon TL olmuştur. 2018 yılı sonunda ise 57.5 milyar TL olacağı tahmin ediliyor.”

SON ÇARE KEFEN PARASI

Merkez Bankasının kasasında en zor zamanda kullanılmak için bekletilen dolar stoku bulunduğunu hatırlatan Tekin, “Yani kısaca ülkenin yastık altındaki kefen parasıdır. Şuan da kasada net 26 milyar dolar paramız kaldı. Bu da hiç bir şey yapmasak ülkemizi sadece 105 gün ayakta tutabilir. Bir yıl içinde ödememiz gereken borçlar 50 milyar dolar, cari açık 50 milyar dolar, 70 milyar dolar da özel sektör borcu bunların toplamı 170 milyar dolar. Dost ülkelerden ve Çin’den aldığımız paraları düştüğümüz takdirde 150 milyar dolar borç önümüzde duruyor. Bunu nasıl ödeyeceğiz? Bunu düşünmek zorundayız. Şu an belki IMF’ ye gidilse o dahi fon vermek istemeyecek çünkü risk büyüdü ve piyasada şirketlerin ödeme planları bozuldu. Güvenli olmayan bir ticari döneme girildi. Önümüzdeki dönemin en büyük sıkıntısı işsizlik daha çok artacak, iş üretimi azalacak, bankalar borçlarını tahsis edemediği için icralar başlayacak. Bunları erkenden görmek ve harekete geçmek gerekiyor. Bunun için üretim ve kalkınma hamlesi başlatılmalı, ekonomi modeli değişmeli, bankacılık kanunu güncellenmeli, israf ve rüşvet engellenmeli ve üretime dönük olmayan yatırımlar askıya alınmalı” diye konuştu. Haber Merkezi

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim