Kepez
Belediye Meclisinin Ekim ayı olağan meclis toplantısının 2. birleşiminde 7
gündem maddesi görüşülerek, karara bağlandı.
Devam meclisinde karara bağlanan gündem maddesinden bir tanesi de 1. birleşimde
Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen belediyenin 2019 yılı bütçe tasarısı
oldu. İlk olarak Mecliste grubu bulunan partilerin sözcüleri, belediyenin 2019
yılı bütçesi, gelir tarifesi, kadro cetvelleri ve bütçe kararnamesine ilişkin
komisyonun raporuyla ilgili görüşlerini dile getirdiler.
Tütüncü’den 10. denk bütçe
Kepez
Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, daha sonra söz alan Kepez Belediye
Başkanı Hakan Tütüncü, belediyesinin
2019 yılı gelir ve gider tahmini bütçesiyle ilgili şunları söyledi: “Övünülesi bir
bütçeye sahibiz. Başkanlığımda gerçekleştirilen 10. bütçeyi yapıyoruz. Bundan
önceki bütçelerin tamamında olduğu gibi borçlanmanın olmadığı denk bir bütçeyi
hazırlamış olmanın 10. kez mutluluğunu yaşıyoruz. 2019 yılı gelir bütçemiz 350
milyon TL, gider bütçemiz 350 milyon TL olarak karara bağlandı. Böylece denk
bir bütçe sağlanmış oldu.”
Her yıl yatırımcı bir bütçe hazırladıklarına değinen Başkan Hakan Tütüncü, “5
yıllık sürede seçim beyannamemizdeki 70 projenin hepsini bir bir
gerçekleştirdik. Hatta vaat etmediğimiz birçok eseri, projeyi de Kepez’e kazandırdık.”
ifadesini kullandı.
“Kasamızda para olmasaydı Dokuma’nın
tapusunu alamazdık”
Başkan Tütüncü, ‘Ak akçe kara gün içindir.’ sözünü hatırlatarak, şunları
kaydetti: “Eğer tutumlu ve idareli bir
şekilde bütçenizi yönetirseniz, mali kaynaklarınızı doğru idare ederseniz o
zaman kasanızda biriken paralarla hini hacette (gerektiğinde) lazım olacak
parayı elinizin altında tutmuş olursunuz.
2005’te dönemin yönetimi tarafından üst kullanım hakkı ihalesiz şekilde
Hollandalı bir şirkete verilen eski Dokuma Fabrikası alanında 12 yıldır yaşanan
hukuki süreci sulh yoluyla çözdük. Şirket,
daha önce ödediği tutar olan 10 milyon 260 bin doların tekrar
kendilerine ödenmesi koşuluyla davalardan vazgeçti. Böylece Dokuma’nın tapusu
yeniden Antalyalıların oldu. Unutulmamalıdır ki, geçtiğimiz yıl Hollandalı
firma, bu mecliste müzakere ettiğimiz
teklifi bize getirdiğinde kasamızda para olmasaydı, para bulma yoluna gitseydik
Dokuma elimizde olmayacaktı. Eğer bizim kasamızda paramız olmamış olsaydı,
belediyenin mali yapısını belli bir disiplin içerisinde sürdürmemiş olsaydık
belki de bu gün Dokuma şirketinin üzerindeki şerhleri kaldıramayacak ve
Dokuma’nın tapusunu Antalyalılara armağan edememiş olacaktık.”(Haber Merkezi)