Antalya’nın altın sarısı kumuyla meşhur sahil bandı Lara Plajı’nda her yıl farklı bir tema çerçevesinde düzenlenen etkinlik adeta açık hava müzesi niteliği taşıyor. Son 4 yıldır 365 gün açık hale getirilen sergi bu yüzden Antalya Kum Heykel Müzesi olarak da biliniyor.

Yaklaşık 50 alt temada irili ufaklı yüzlerce kum heykelin sergilendiği Sandland, alan genişliği, katılan sanatçı sayısı ve kullanılan kum miktarı gibi özellikleriyle dünyanın en büyük ve prestijli kum heykel etkinlikleri arasında yer alıyor. 10 bin metrekare alanda, yaklaşık 10 bin ton nehir kumu kullanılan sergi dünyanın 365 gün ziyarete açık ilk ve tek kum heykel etkinliği. Her yıl aralarında Brezilya, İtalya, İspanya, Rusya, Ukrayna, Letonya, Bulgaristan, Fransa, Macaristan, Hollanda gibi ülkelerin de arasında yer aldığı 10’u aşkın ülkeden 20’yi aşkın profesyonel kum heykel sanatçısının katılımı ve yaklaşık 3 hafta süren performansları neticesinde ortaya muhteşem devasa boyutta eserler çıkarılıyor.

Sanatın en doğal, en muhteşem ve en eğlenceli halini yansıtan bu eşsiz sergide bu yıl ‘’Efsaneler’’ teması çerçevesinde Amazonlar, Thor, Tuareg, Şiva, Ganeşa, 300 Spartalı, Adem ile Havva, Minotor gibi eserlerin yanı sıra Keops Piramidi, Halikarnas Mozolesi, Artemis Tapınağı, Machu Picchu, Chicken itza (El Castillo) , Kolezyum, Petra ve Taç Mahal, Eyfel Kulesi gibi dünya harikası yapılar ziyaretçileri bir solukta adeta bir dünya turuna çıkarıyor. 


Gündüzleri olduğu kadar geceleri de yoğun ilgi gösterilen sergide dünyada bu tür bir etkinlikte ilk kez kullanılan led aydınlatma sistemi ile ışıklandırılan devasa boyuttaki heykeller ve temaya uygun müzik yayınıyla ziyaretçiler adeta masalsı bir atmosfere çekiliyor. Çocukların unutulmadığı sergide yer alan Magic Sand Castle (Sihirli Kum Kale) miniklerin gönüllerince kum heykel yapabilecekleri eğlenceli bir ortam sunuyor. Kinetik kum kullanarak ilk heykeltıraşlık tecrübelerini yaşayan minikler belki de hayatlarının ilk sanat eserini ortaya çıkarma fırsatı buluyor.

Gezginlerden mükemmellik serfikası

Antalya’nın bu gözde sergisi 500 milyona yakın üyesiyle dünyanın en büyük seyahat topluluğu olan Tripadvisor’dan son 3 yıldır mükemmellik sertifikası almaya hak kazanarak kendisini kanıtlıyor. Zira Mükemmellik Sertifikası ödülü, sürekli olarak kaliteli deneyim sunan tüm dünyadan gezilecek yerlere, restoranlara ve konaklama yerlerine veriliyor. Ayrıca Antalya ve Türkiye tanıtımına katkısından ötürü Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından da desteklenen etkinlik eğlenceyi sanatla birleştiren özelliğiyle yediden yetmişe Antalya’ya giden herkesin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor.(Haber Merkezi)

 

Ziyaret Etmeyi Düşünenler İçin Yararlı Olabilecek Küçük Tavsiyeler

Eğer Antalya’da gezi programınıza Sandland’i aldıysanız küçük tavsiyelerimiz faydalı olabilir. Özellikle Temmuz-Ağustos gibi sıcak aylarda ziyaretinizi mümkünse öğleden önce, akşamüzeri ya da gece saatlerine denk getirmenizi tavsiye ederiz. Eğer öğle saatlerinde ziyaret edecekseniz yanınızda şapka-şemsiye bulundurmanız uygun olacaktır. Ama unutursanız gişeden ücretsiz emanet şemsiye edinebilirsiniz. Sergide fotoğraf-video çekimi serbest olup gece ziyaret edeceklerin fotoğraf makinelerini Gece Modu’na (Night Mode) getirmeleri halinde eşsiz fotoğraflar çekebileceklerdir. Her heykelin önünde eserle ilgili Türkçe-İngilizce-Almanca ve Rusça dillerinde kısa bilgi yer almaktadır. Işıklandırma sistemi havanın kararmasına bağlı olarak devreye girmektedir. Ayrıca yine geceleri heykellerin yapımı, yıkımı gibi aşamaların yer aldığı sinevizyon gösterimi yapılmaktadır. Bunu izleyerek merakınızı giderebilir arzu ederseniz festival standından festival belgeselini edinebilirsiniz. Festival alanı Lara Sahil’inde deniz kenarında yer almakta ve buradan denize girilebilmektedir. Bu özelliğiyle belki de dünyanın mayoyla ziyaret edilebilen tek müzesidir denebilir. Sandland, şehir merkezine uzak olmayıp rahatlıkla toplu ulaşım araçlarıyla ulaşılabilmektedir. Festivalin düzenlendiği Lara’ya çok yakın olan Kundu ve Belek bölgesinden ulaşım rahatlıkla sağlanabilmektedir. Sandland, her gün 09:30-23:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.  Festival alanında günün yorgunluğunu atarak kısa bir mola için Sandland Kafeterya, Festival Hediyelik Mağazası, ziyareti ölümsüzleştirmek için tematik fotoğraf çektirilebilecek Fotoğraf Standı yer alıyor. Antalya’nın her bölgesinden konan ücretli servis için konaklama tesisinizdeki Misafir İlişkileri Departmanı ya da Resepsiyondan bilgi alabilirsiniz. Daha geniş bilgiye www.sandlandantalya.com adresinden ulaşılabilir.    

EK:KUM HEYKEL SANATI HAKKINDA GENEL BİLGİ EKİDİR.

Son yıllarda dünyanın önemli ve büyük şehirlerinde yaygınlaşan irili ufaklı etkinlikler şeklinde kendisini gösteren kum heykel sanatı, yediden yetmişe her yaşa ve her kesime hitap eden, yapılışından yıkılarak ortadan kalkması sürecine kadar her aşaması ilgi odağı olan eğlenceli bir sanat dalı. Kum heykel sanatı, ephemeral (geçici) sanat türü. Temel felsefesi, hiçbir şeyin kalıcı olmadığı ve her şeyin bir gün yok olacağı gerçeğine dayanan bu sanat dalı bir yönüyle de ziyaretçilere gizli bir mesaj da veriyor.  Bu yüzden izleyenleri hayrete düşüren bu devasa boyutlardaki eşsiz eserler kısa bir dönem sergilendikten sonra yıkılarak tamamen ortadan kaldırılıyor. Alternatif sanatlar kapsamında yer alan kum heykellerin yapımında ise sadece su ve nehir kumu kullanılıyor.  Heykellerin yapımı tamamlandıktan sonra üzerine spreyleme yöntemiyle su bazlı ve çevreci özel bir solüsyon uygulanarak, nemini kaybetmesi önlenirken, oluşan milimetre kalınlığındaki zar, rüzgar ve yağmur gibi dış etkenlere karşı belli bir seviyede koruma sağlıyor. Dünyanın farklı ülkelerinden katılan master düzeydeki kum heykeltıraşlar, çalışmalarını solo ya da 2-3 kişiden oluşan ekipler halinde yürütüyor. Sonuçta ise ortaya onlarca hatta yüzlerce ton ağırlığında, metrelerce uzunluk ve yüksekliğe sahip sadece suyun ve kumun kullanıldığı muhteşem eserler ortaya çıkıyor.  Böyle olunca sadece su ve nehir kumu kullanılarak farklı boyutlarda kimi zaman da onlarca metre yüksekliğinde devasa boyutlarda yapılan kum heykeller ilgi odağı olmayı fazlasıyla hak ediyor aslında. Peki bu kadar ilgi gören dünyanın hemen her kıtasında düzenlenen festival ve benzeri etkinliklerle milyonlarca ziyaretçinin akınına uğrayan kum heykel sanatının tarihi, incelikleri, özellikleri ve merak edilenleriyle ilgili kısa bir tura çıkmaya ne dersiniz?

Kum Heykel Nedir?

Aslında binlerce yıllık geçmişe sahip olan kum heykel sanatının ilk örneklerinin M.Ö 4000’li yıllarda antik Mısır’da yapıldığını biliyoruz. Bu dönemde piramitlerin tasarımlarını yapan mimarlar en önce bunların minik modellerini kum kullanarak çıkarır, gerekli düzenlemelerin ardından asıl yapının yapımına başlanırdı. Basitçe ifade edilecek olursa; sadece su ve nehir kumunun kullanıldığı ve bunların profesyonel teknik ekip tarafından doğru oranlarda karıştırılarak sıkıştırılması sonucu ortaya çıkan kalıp şeklindeki kum kümelerinin kum heykeltıraşlar tarafından yukarıdan aşağıya doğru eksiltme tekniğiyle kazınması sonucu kısa süreli sanat eserlerinin ortaya çıkarıldığı alternatif sanat akımlarından birisidir. Aslında bunun en basit örneği deniz kenarında oynayan çocukların yaptığı kumdan kalelerdir. Elbette bunlar karmaşık sanat ürünlerine kıyasla çok daha basittirler. Ama yine de belli bir tasarım ve yaratım öğesi içerdikleri için sanat ürünü oldukları söylenebilir. Kum heykeltıraşların işi ise daha karmaşık ve zordur. Bu zorluk kum heykel sanatını geleneksel heykel sanatından ayırır. Kum heykel mimari bir biçimin, anatomik bir figürün veya herhangi bir nesnenin canlandırması olabilir. Uygun kum ve doğru tekniğin kullanılması koşuluyla kuma istenilen her türlü şekil verilebilir.  

Heykeller sadece su ve kum kullanılarak mı yapılır?

Kesinlikle Evet. Bunun dışında hiçbir madde karışıma eklenmez. Sadece heykel yapımı bittikten sonra yağmur, rüzgar gibi aşındırıcı dış etkenlere karşı daha uzun süre dayanabilmesi için su bazlı tamamen doğal bir solüsyon spreyleme yöntemiyle uygulanır. Bu uygulama heykelde milimetrik bir tabaka oluşturarak yağmur suyunun heykele direk nüfuz etmesini kısmen de olsa önler. Ancak unutulmamalıdır ki yoğun ve sürekli yağışlar bu ince zarımsı tabakayı bir süre sonra aşındırarak akmasını sağlar ve heykel artık tamamen korumasız kaldığından içine nüfuz eden su her an çatlak oluşturabilir. Bu da heykelin kısmen ya da tamamen yıkılmasına yol açabilir. 

Her türlü kum kullanılabilir mi?

Hayır. Birçok kum türü vardır. Kumun türü ve farklılığı yapabileceğiniz şeyleri belirleyen faktörlerin başında gelir. Hatta heykel yapımının öncelikli olarak ve sadece kumun tipine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Kum organik veya mineral olabilir. Organik kum tanecikleri mercan, yumuşakçalar ve fosil parçacıklarından oluşur. Tuzlu deniz suyunda bunlara rastlanabilir. Mineral kum veya kaya kumu ise mineral veya kaya parçacıklarından oluşur.

Büyük boyutlu ve ince ayrıntı gerektiren kum heykeller için özel bir kuma ihtiyaç duyulur. Eğer kum heykel etkinliğinin düzenlendiği bölgede uygun kum mevcut değilse en yakındaki kaynaklar araştırılır. Bulunan kumun, kum heykel yapımına ne derece uygun olduğu yapılan özel analizler ardından anlaşılır ve kullanılıp kullanılmayacağına karar verilir. Kum taneciklerinin boyutu ve yapısı burada belirleyici etkendir. Tanecikler yuvarlak değil karemsi olmalıdır. Ayrıca içinde bir miktar mil bulunmalıdır. Plajlardaki kumlar çoğunlukla yuvarlak tanelidir. Bunun nedeni dalgaların hareketi ve akıntılardır. Bu tür kum heykel açısından işlenmesi zor bir kum türüdür. Yapılsa bile bir iki gün gibi çok kısa süre içinde yıkılır. En uygun kum ise daha keskin köşeli olan ve nehir kenarlarında bulunan kum türüdür. Bu mineral kum tanecikleri farklı boyutlarda zarlara benzer ve sıkıştırıldıklarında içinde yer alan bir miktar milin de etkisiyle birbirlerine adeta kenetlenirler.

Editör: TE Bilisim