Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, ekonomimize
yapılan saldırıyı, bayrağa, vatanın bölünmez bütünlüğüne ve demokrasiye yapılan
saldırılarla eş tuttuklarını belirtti. OSB’den yapılan açıklamaya göre Bahar,
“Ülkemiz ekonomisi zor zamanlardan geçiyor ve elbette yapısal olarak
düzeltmemiz gereken sorunlarımız var. Ancak her ne olursa olsun bu büyük
millet, tarihin hiçbir evresinde, hiç kimseye boyun eğmedi, eğmeyecektir.
Ülkemizi ve milletimizi keyfi yaptırım ve ayak oyunları ile dize getireceklerini
sananlara 15 Temmuz gecesini hatırlatmak isterim. Canı pahasına demokrasisine
ve geleceğine sahip çıkan bir milletin kur artışı ya da spekülasyonlarla
terbiye edileceğini sanmak, hayalperest bir yaklaşımdır ve asla sonuç
vermeyecektir" diye konuştu.
'HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ VERECEĞİZ'
Sanayicilerin en zor koşullarda bile üretimden
vazgeçmediğini hatırlatan Bahar, “Yaptığımız her yatırım, ürettiğimiz her ürün,
sağladığımız her istihdam, bu ülke adına üstlendiğimiz sorumlulukların bir
yansımasıdır. En zorlu dönemlerde dahi bu sorumluluktan kaçmadık, taviz
vermedik. Hal böyleyken ekonomimize müdahale eden dış güçlerin küstahlığına
tepkisiz kalmamız mümkün değil. Hiç kimsenin attığı bir tweet ile ülkemizi
aşağılamasına izin vermeyeceğiz. Atalarımızın, Kurtuluş Savaşı sırasında ulu
önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği cansiperane mücadeleyi,
Antalya OSB sanayicileri olarak bizler de aynı kararlılık ve fedakarlıkla
sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
ÜRETİMDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE
Hiç kimsenin endişeye veya paniğe kapılmaması
gerektiğinin altını çizen Bahar, şöyle konuştu:
“Hiçbir kriz kalıcı değildir. Türkiye ekonomisi bu zorlu
süreci atlatacak güce sahiptir. Bu bir ekonomik bağımsızlık mücadelesidir.
Üretimde tam bağımsız bir Türkiye için ihracata dönük üretim stratejisini,
yerli-milli teknoloji hamlesini başlatmalı, katma değeri yüksek üretim gücünü
sağlamalıyız. Başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomik karar vericiler, bir
yandan zamanında ve etkili müdahalelerde bulunurken, bir yandan da yapısal
değişimlere hız vermelidirler. Merkez Bankası'nın son günlerde likidite
yönetimi için attığı olumlu adımlara benzer adımlar devam etmeli, döviz kurunun
yarattığı sorunları giderecek para politikası araçları etkin ve verimli
kullanılmalıdır. Hızla yükselmekte olan enflasyona karşı fiyat istikrarını
sağlayacak önlemler alınmalı, bütçe fazlası vermeyi hedefleyen tasarruf
tedbirlerine başvurulmalı ve ekonomiye güven verecek somut yol haritası ortaya
konmalıdır. Bunun yanında katma değeri düşük, istihdam yaratma imkânı sınırlı,
ekosistemi olumsuz etkileyen sektörlere değil, üretken, istihdam yaratan,
istikrarlı sektörlere öncelik vermeli, rasyonel bir teşvik politikası
uygulanmalıdır. Bu önlemlerin alınması ve yapısal dönüşümlerin
gerçekleştirilmesi, ithalata bağımlılığımızı azaltarak ekonomik
bağımsızlığımızı güçlendireceği gibi orta vadede cari açığı ve dış borcu da
olumlu yönde etkileyecektir. Böylece ekonomimize dışarıdan yapılan saldırı ve
müdahaleler sonuçsuz kalacaktır." Haber
Merkezi