İstanbul Küçükçekmece’de istismara uğrayan 5 yaşındaki çocuk ülkede büyük bir infiale neden oldu. Yaşanan bu yürekleri dağlayan olay sonrası Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan ve Baronun önceki dönem başkanı Alper Tunga Bacanlı, Akdeniz GERÇEK’e önemli açıklamalarda bulundu.

YÜZ KIZARTICI ÜÇÜNCÜLÜK!

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, insanların içini parçalayan bir çocuk istismarı vakası ile karşı karşıya olunduğunu belirterek çok önemli uyarılarda bulundu. Dünyada çocuklara adanan ilk ve tek belki de dünyanın en güzel bayramında bu üzücü olayın yaşandığın kaydeden Balkan, şöyle konuştu: “Bu olayı, nesnel bir gerçekçilik ile ortaya koyulması gerekiyor. Türkiye tüm dünyada çocuklara karşı cinsel istismar, taviz ve tecavüz olaylarında üçüncü sırada. Türkiye’de kadınların yüzde 26’sı 18 yaşından önce evleniyor, bunların da yüzde 10’u ilk çocuğunu 18 yaşından önce doğuruyor. Çocuk işçilerin sayısı inanılmaz boyutlarda.”

DURUM ÇOK VAHİM

“Bunun yanında tecavüz ve aile şiddet gibi çocuklara karşı işlenen suçlar ile devlet izniyle evlilik çok ciddi bir sorunumuz. Çocukların eğitimden uzaklaştırılması çok ciddi bir sorunumuz. Cezaevlerindeki çocukların sayısı ve koşulları çok ciddi bir sorumuz. Yılda ortalama 8 bin çocuk istismara uğruyor. Bunlar son zamanlarda açıklanan birden fazla kaynak tarafından doğrulatılan somut veriler. Son 10 yılda çocuk istismarı davalarında yüzde 700’lük bir artış var. Yani durum çok vahim.”

ÇOCUKLAR İÇİN HER YER SUÇ MAHALLİ

Ülke olarak, akılcı, bilimsel ve çağdaş verilerle, ‘ama’sız ve ‘fakat’sız yerine getirebileceğimiz bir devlet politikası inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen Balkan, “Biz yıllardan çocukların çıkaramadığı ses olmak zorundayız. Biz ‘küçük yaşta evlilik çocuklara büyük gelir’ diyoruz. Bu konuda hiçbir akılcı, bilimsel ve çağdaş çözüm politikaları üretilmiyor. Çocuklar için her yer suç mahalli haline geldi. Ne yazık ki ülkemiz çocuklar için güvenli korunaklı ve sağlıklı bir ülke olmaktan giderek uzaklaşıyor. Burada bizim yeni baştan bir devlet politikası üretmemiz gerekiyor. Akılcı, bilimsel ve çağdaş verilerle, uluslararası sözleşmelerden doğan hükümlülüklerimizi ‘ama’sız ve ‘fakat’sız yerine getirebileceğimiz bir devlet politikası inşa edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu ve benzeri, kabul edilemez, insanlık dışı olayları yaşamamız ve geleceğimiz çocuklarımızı kaybetmemiz kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü çocuklarını kaybeden toplumlar, geleceklerini de kaybederler. Bu tehlike ile karşı karşıyayız” dedi.

BACANLI: NEDENLERE BAKMAK LAZIM

Antalya Barosu’nun önceki dönem başkanlarında Alper Tunga Bacanlı ise ülkede çok büyük infial uyandıran olayın caydırıcı cezalarla önlenmesinin mümkün gözükmediğini söyledi. Bacanlı, şöyle dedi: “Gerçekte yasadaki hapis cezalarının sınırı yüksek, geldiğimiz medeniyet seviyesi itibariyle idam cezasının tekrar geri getirmekte tekrar kabul görecek gibi değil. İnsanları bu tip suçlara iten nedenlere bakmak lazım. Suç, bir sonuçtur. Sonuçlarla mücadele etmek yerine bu sonuçları doğuran etkenlerle mücadele etmek lazım. Bu da toplumun bilgi ve kültür düzeyini üst düzeye çıkarmak, daha modern bir toplum haline gelmekle mümkün. Bu iş oralardan başlar.”

ÇAĞDAŞLAŞMA VE EĞİTİM

“Eğitim sistemimizin hali ortada. İyi kötü, ağır aksak giden ben eğitim sistemimiz vardı. Biz bunun nedeneyse tamamını cemaatlere ve vakıflara teslim ettik. Bu tip yerlerde topluma yansıyan son derece çirkin olaylar olduğunu da biz biliyoruz. Dolayısıyla bu çağdaşlaşmaktan ve eğitimden geçiyor. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Siz bugün idam cezasını getirin bu olayların önünü yine alamayacaksınız. Çünkü olay sistemin yanlışlığıyla alakalı bir durum. Bu iş kökten çözülmeli. İnsanların cinsel yönden de sağlıklı eğitimler alması lazım” Kubilay ELDEMİRCİ

Editör: TE Bilisim