--------------------------------
Antalya Ticaret ve
Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik
Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Mayıs Ayı enflasyon rakamlarına ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Döviz kurundaki artışın tüketici enflasyonuna hızlı
şekilde yansımaya başladığını kaydeden Başkan Çetin, “Bütün siyasi
partilerimizden fiyat istikrarı, cari açık, bütçe dengesi ve yapısal reformlar
konusunda daha radikal politika açıklamaları bekliyoruz” dedi.
ATSO Basın
Ofisi’nden verilen bilgiye göre, Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti: “2018
Mayıs ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de %1,62, Yİ-ÜFE’de %3,79 olarak
açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında %12,15, Yİ-ÜFE’de
%20,16 olmuştur. Böylece Mayıs ayı
itibariyle son 7 yılın en yüksek aylık enflasyonu, son 15 yılın da en yüksek
yıllık enflasyonu kaydedilmiş oldu. Ana harcama grupları itibariyle 2018
yılı Mayıs ayında giyim ve ayakkabı grubunda %5,21, ulaştırmada %2,32, çeşitli
mal ve hizmetlerde %2,06, lokanta ve oteller ile gıda ve alkolsüz içeceklerde
%1,45 artış gerçekleşmiştir.
MAYIS AYI ZAM
ŞAMPİYONU; HAVUÇ
Mayıs ayında en
yüksek artış gösteren ürün %41,98 ile havuç, %35,14 ile kuru soğan ve
%34,65 ile patates olurken; en fazla düşüş gösteren ürünler ise sırasıyla
%34,39 ile sivribiber, %19,43 ile taze fasulye ve %13,78 ile domates olmuştur.
ENFLASYONUN %25’İ
AKARYAKITTAN
Mayıs ayındaki
%1,62 oranındaki enflasyonunun 0,41'i yani %25’i akaryakıttan, 0,36'sı
giyimden, 0,34'ü gıdadan kaynaklanmıştır. Sebze fiyatlarında düşüşe, sebze ve
meyve toplam enflasyonunun sıfır, işlenmiş gıda enflasyonunun 0,36 olmasına rağmen,
gıda enflasyonundaki artış et, yumurta, tatlı, patates, kuru soğan ve içecek
fiyatlarından kaynaklanmıştır. Enflasyonu artıran önemli kalemler arasında
akaryakıt, tüpgaz, su faturaları, uçak ve otobüs tarifeleri, dayanıklı tüketim
malları, telefon görüşme ücretleri bulunmaktadır. Dolayısıyla döviz
kurlarındaki artışın tüketici enflasyonuna hızlı ve yüksek oranda geçmeye
başladığı görülmektedir. Kur artışı şimdiden beklentileri bozarak enflasyonu
artırmaya başlamıştır.
ÇEKİRDEK ENFLASYON
DA BOZULDU
Maalesef Gelecek
aylara ilişkin işaretler barındıran çekirdek enflasyonda ve üretici
fiyatlarındaki ivmelenme TÜFE'nin önümüzdeki aylardaki görünümünü de bozmuştur.
Yİ-ÜFE aylık bazda %3,79, beş aylık bazda %12,12 ve yıllık bazda %20,16
olmuştur. Bir önceki aya göre en fazla artış; %12,16 ile kok ve rafine petrol
ürünleri, %10,68 ile ham petrol ve doğal gaz, %9,34 ile elektrik ve gaz olarak
gerçekleşmiştir. Aylık %3,79 enflasyonun 0,63'ü elektrik, 0,50'si gıda,
0,41'i tekstil, 0,33'ü demir-çelik, 0,31'i akaryakıt fiyatları kaynaklıdır.
Sanayi elektrik tarifesine yapılan zam ÜFE'yi artırmıştır. Üretici enflasyonu,
Mayıs ayındaki sert kur artışının henüz üretici fiyatlarına yansımadığını,
artışların büyük ölçüde emtia fiyatlarındaki yükselmeden geldiğini göstermektedir.
MB’NİN GECİKMESİNİN
MALİYETİ
Bu noktada Merkez
Bankası'nın enflasyonla mücadelede kararlı davranmamasının ve son günlerde
attığı adımları çok geciktirmiş olmasının maliyetini ödemeye başlamış olmaktan
üzüntü duyduğumu üyelerimiz adına ifade etmek isterim. Böylesi bir kur artışı
birçok üyemizi maliyetin altında fiyatla satış yapmaya zorlamaktadır. Döviz
cinsinden kira sözleşmesi veya ödeme mecburiyeti olan üyelerimizin mağduriyeti
de basına yansımıştır.
“KRİZ” GÖRÜNTÜSÜ
VERİLMEMELİ
Merkez Bankası,
artık faizlerdeki artışın taktik hamle değil, enflasyonla mücadeleyi hedef alan
stratejik hamle olduğunu kanıtlamalıdır. Politika faizlerinde sadeleştirme
tamamlanmalı, piyasanın beklediği ilave faiz artışı gerçekleştirilmeli, kamu
bütçe harcamalarındaki genişlemeyi telafi edecek, kayıt dışı ekonomiyle
mücadele gibi, mümkün olan bütün önlemler şimdiden açıklanmalıdır. Türkiye
dünyaya krizde bir ekonomi görüntüsü vermemeli, enflasyonda Nijerya, Mısır,
Haiti gibi ülkeler grubundan çıkmalı, enflasyon ve durgunluğun birlikte olduğu
stagflasyon riskini ortadan kaldırmalıdır. Seçim sürecine rağmen, bütün siyasi
partilerimizden fiyat istikrarı, cari açık, bütçe dengesi ve yapısal reformlar
konusunda daha radikal politika açıklamaları bekliyoruz.
CANLANMA FİYATLARA
YANSIYOR
Enflasyon verileri
ilimiz ve bölgemizde turizmdeki canlanmanın fiyatlara yansımakta olduğunu
göstermektedir. Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda %1,66, beş aylık bazda
%7,77 ve yıllık bazda %13,74 olarak gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyon, aylık, beş aylık ve
yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde kalmıştır. Bu oranlara göre
Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge
arasında aylık bazda on sekizinci, beş aylık bazda birinci ve yıllık bazda
ikinci sırada yer almıştır.”(Haber Merkezi)