“Hedef 2019 CHP Antalya Çalıştayı”nda konuşan CHP İl
Başkanı Ahmet Kumbul, AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i sert
ifadelerle eleştirdi. Türel’in halka ait alanları tek tek özelleştirdiğini
kaydeden Kumbul, “Siz bir şirketin CEO’su değil, koskoca Antalya Büyükşehir
Belediyesi’nin Başkanısınız. Halkın mallarını satıp savıp,
özel şirketlere ihale etmemelisiniz” dedi.
CHP İl Başkanı
Ahmet Kumbul’un çağrısı ile Antalya’da yapılan “Hedef 2019 CHP Antalya
Çalıştayı” büyük ilgi gördü. Çalıştayda Ahmet Kumbul, AKP’li Büyükşehir
Belediye Başkanı Menderes Türel’i sert ifadelerle eleştirmesi dikkat çekti.
Türel’in bir şirketin CEO’su değil,
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı olduğunu belirten Kumbul, halkın mallarının satılıp, özel şirketlere ihale edilmemesi gerektiğini
söyledi.
KIYILAR
YAĞMALANIYOR
Türkiye gibi Antalya’nın da baskısı altında
olduğunu iddia eden Kumbul şöyle konuştu: “Yağmalanan kıyıları, keşmekeşe dönen
trafiği, Türkiye’nin en pahalı toplu taşımı, parsel parsel satılan kentsel
toprakları, kirletilen kaynak suları, saçma sapan rant projeleri ile Antalya’da
AKP li Büyükşehir Belediyesi eliyle kente karşı suç işleniyor. Kongrede yapmaya söz verdiğim projemiz ‘Kent Sorunları
Çözüm Kurulu’nun yaşama geçmesi için yönetim kurulu kararımızı aldık, Avukatlarımızla, şehir plancılarımızla, mimarlarımızla birlikte,
kentimize karşı artık daha fazla suç işlenmesine engel olmak için çalışmaya
başladık. Bu çerçevede
geçtiğimiz hafta Tünektepe’nin özelleştirilmesine yönelik yaptığım basın
toplantısının ardından, bu hafta da 5 M Migros, Minicity ve Akdeniz Kent
Parkını da içine alan, Antalya’nın 3. en büyük yeşil alanının özelleştirilmesine
karşı olduğumuzu, gerekçeleri ile birlikte kamuoyuna açıkladım. Önceki gün düzenlediğim basın toplantısının
ardından Menderes Türel hemen yazılı bir açıklama yaptı. Ve aklı sıra beni
yalanladı. Her zaman ki gibi sorduğum hiç bir soruya yanıt vermedi.”
SİZ
CEO DEĞİLSİNİZ!
“Nasıl ki
vekillerimiz TBMM’de verdikleri yazılı soru önergelerine bir yanıt
alamıyorlarsa, biz de burada aynı sorunu yaşıyoruz. Kendisine yakışan bir
uslupla bana hakaret etmeyi tercih etti. Sayın Türel’i kendi yakışanıyla
bırakıp, gelelim konumuza. Bir kez daha sorularımı sıralamayacağım. Üst üste
soru sorunca aklı karışıyor galiba. Basın mensuplarımız aracılığıyla tek soru
soruyorum bu sefer, bakalım ne tür bir yanıt alacağız. Sayın Türel, halka ait
alanları tek tek neden özelleştiriyorsunuz, kentin değerlerini tüketmeyen tek
bir projeniz var mı? Siz bir şirketin CEO’su değil, koskoca Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin
Başkanısınız. Halkın mallarını satıp savıp, özel
şirketlere ihale etmemelisiniz.”
“MİNİ
CİTY’İ YIKIP, AVM YAPIYOR”
“Menderes Türel, ‘Çılgın Projeler’ adı altında
bakın aslında neler yapıyor? Zamanında milyonlarca lira harcanarak yapılan ve
Dünya mimarlık kamuoyunun önemli ödüllerinden olan dünyaca ünlü ender eserler
kategorisine seçilen Mini City’i yıkıp, yerine AVM yapıyor. Mekansal Planlar
Yapım Yönetmeliğini, şehircilik ilkelerini, planlama esaslarını yerle bir
ederek, hukuksal kararları yok sayıyor. Doğal ve arkeolojik sit özelliklerinin
korunması koşulunu ortadan kaldırıyor,
Antalya’nın en büyük 3. Yeşil alanını ticarileştiriyor, betonlaştırıyor.”
BOĞAÇAYI
YOK OLACAK
“Boğaçayı Projesi adı altında yine çok
yüksek maliyetlerle bir proje uygulamaya çalışıyor. On bin kişiye istihdam
sağlayacakmış. Ya sayı saymayı bilmiyor ya da aklı çok karışık, bir de bana
matematik bilmiyor diyor. Siz ancak bölmeyi, bir de eksiltmeyi bilirsiniz. Antalya
Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu kamuoyuna açıkladı proje zararlarını. İncelediğimizde,
tuzlu suyun Boğa çayına girmesi sonucu Antalya’nın büyük bir kısmının ihtiyacını
karşılayan kaliteli tatlı su kaynaklarının tuzlanacağı, sahil bandında
erozyonlar oluşacağı ve binlerce yılda oluşan Konyaaltı sahilinin yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı görülüyor. Halen Antalya`nın içme suyu
olarak kullanılan ve günlük 200 bin kişinin ihtiyacını karşılayan saniyede 400
litre su, bu projeyle birlikte kullanılmaz hale geliyor. Yani bu Proje de yine
bir zararlar zincirine yol açıyor.”
“BİR
TEK TÜREL BİLİYOR!”
“Bir başka zararlı projesi marina. Dünyaca
ünlü Konyaaaltı sahilimizin önemli bir bölümüne yat limanı yaparak vatandaşlarımızın
kullanımına kapatıyor. Uyguladıkları yanlış politikalarla Türkiye gemi rotalarından çıkartılmışken, mevcut limana
kruvaziyer gemi uğramazken, bir başka dünya harikasına, Lara Plajlarına
Kruvaziyer Liman yapıyor. Dip akıntılarını keserek Bütün Antalya körfezinin
kokuşmasına, Lara kumsallarının yok olmasına yol açacağı bilim adamları
tarafından açıklanan bu proje Lara’ya yapılmamalıdır. Mevcut oteller
doldurulamazken Lara Ormanlık alanına oteller, AVM ler dikilmemelidir. Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu
tarafından yapılan bütün uyarılar, alanında uzman ve sorumluluk sahibi
mühendislerimizin, bilim insanlarımızın titizlikle yürüttükleri çalışmalar gözardı
ediliyor. Hepimiz “at gözlüklü vizyon fukaraları”yız. Bir tek Türel biliyor.”
HAYALİMİZ BETONLAŞMAMIZ ANTALYA
“Türel bizim hayal
dünyasında yaşadığımızı söylemiş, ah keşke bizim hayal dünyamızda yaşayabilsek!
Bizim hayalimizde ne var biliyor musunuz? Betonlaşmamış, her yeri AVM lerle
kaplanmamış, sokaklarında turunç kokuları, havası, suyu ve deniziyle tertemiz
kalmış bir Antalya var. Bizim hayalimizde dağları, tepeleri 3 kuruşluk rant
için taş ocaklarıyla kemirilmemiş, Sedir ormanları feda edilmemiş, sahilleri
ranta teslim edilmemiş bir Antalya var. Hiç anlamıyorsunuz değil mi bu
hayalleri?
Anlayamazlar.
Çünkü Biz bu toprakları dedelerimizin kanıyla sulanmış, kutsal bir emanet
olarak görüyoruz. Biz bu toprağa baktığımızda, vatanımızı görüyoruz. Ama onlar,
bu topraklara baktıklarında “imar plan paftası” görüyorlar, “inşaat alanı”
görüyorlar, ihale fırsatı görüyorlar. Ya beton döküyorlar, ya da parsel parsel
satıyorlar. Mutlaka, ama mutlaka Antalya Büyükşehir Belediyesini bu zihniyetten
kurtaracağız.” Haber Merkezi