Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu’ndan(DEKAP) Mimar Birsen Tanyeri, Tünektepe’de yapılmak istenen otel nedeniyle Döner Gazino’nun yıkılmasına karşı çıkarak, “Tünektepe’deki yıkım durmalı ve kent dinamiklerinin görüşü alınmalı” dedi.


Antalya’nın önemli çevrecilerinden olan Derelerin Kardeşliği Akdeniz Platformu’ndan(DEKAP)

Mimar Birsen Tanyeri, Tünektepe’de yapılmak istenen otel nedeniyle Döner Gazino’nun yıkılmak istenmesine karşı çıktı. Tanyeri, “Yetkililerin Tünektepe’deki yıkımı durdurmasını ve kent dinamiklerinin görüşünün alması gerektiğini savunuyoruz” dedi.

Tanyeri, açıklamasına 2007 yılının sonlarında Mimarlar Odası Antalya Şubesinden yapılan Olağanüstü Teknik Kongre’yi hatırlatarak başladı. O dönemde toplantı öncesi verilen kitapçığın arka bölümünde bir şirket ana sözleşmesi bulduğunu ve çok şaşırdığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “İki ya da üç sayfadan oluşmuş bir metin kitabın en arka sayfasına konmuştu. Meğerse şirket kurulması kararı bazı kişilerce alınmış, onaylatmak için de bu olağanüstü teknik kongre yapılıyordu. Kurulması düşünülen şirketin adı Mimar A.Ş, iştigal konularına bakıldığında ‘yok’ yoktu. Kent planlamasından tutun da inşaat, ihale, laboratuvar açma, plan proje işleri, eski eser projeleri, kentsel yenileme proje ve taahhüt işleri, beton santrali v.b konular şirketin yapacağı işler arasındaydı. ‘Mimar A.Ş diye bir şirketin ana sözleşmesin kitabın arkasına koyarak, Odanın yönetmeliklerine aykırı olduğunu ve böyle bir kararı Oda Çatısı altında oylanamayacağını söyledim. BununTMMOB’nin kuruluş ilkelerine, Mimarlar Odası Yönetmeliğine aykırı olduğunu da hatırlattım.Konuşmamın ardından değerli büyüğümüz Antalya’nın eski mimarlarından Özcan Kırmızıoğlu’nda yanlışı görerek olaya tepki gösterdi.Böylelikle Mimar A.Ş kurulması kararı oy birliği ile değil, oy çokluğuyla kuruldan geçebildi.”

 

PROJE MÜELLİFİNİN RIZASI

ALINMADAN YIKILABİLİYOR

“Meslektaşlarım, aslında bu kararın, mimarların ekonomik sorunlarına çözüm olmadığını, haksız rekabet koşulları yaratması sonucu tam aksine sorunlarını daha da artıran, Mimarlık mesleğini sürdürülemez hale getiren bir karar olduğunu yıllar sonra anlayabildiler. O gün, o salonda Mimar A.Ş kararı alınması, gelecekte aslında hem mimarlığı, hem de üzerinde yaşadığımız kentimizi etkilemesi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Sonraki yıllarda, Mimarların telif haklarıyla ilgili yasa ve Yönetmeliklerde değişiklik yapılarak mimarların yaptığı projelerdeki telif hakkı şartlara bağlanırken yani haklarımız ortadan kaldırılırken hiç kimse haklarımıza sahip çıkmamıştı. Telif hakkı, müelliflik hakkı ancak estetik kurullarının kararıyla ve Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurullarının kararlarıyla kazanılabilen bir hakka dönüşmüştür. Eskiden bir mimarın muvafakatı olmadan o yapıya el sürülemezken şimdi ‘eski eser ya da kültür varlığı’ tescili olmadığı için proje müellifinin rızası alınmadan yapı yıkılabiliyor.”

 

TARİHİN CİLVESİ!

Tünektepe’deki Döner Gazino’nun başına gelenlerin üzüntü verici olduğu kadar ibretlik olduğunu kaydeden Tanyeri, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Tünektepe deyince herkesin aklına ilk önce ‘Döner Gazino’ gelmesinin hiç mi anlamı yoktur? Tarihin cilvesine bakın ki yıllar sonra Özcan Kırmızıoğlu’nun projesini yaptığı Döner Gazino’nun yıkılıp yerine otel yapılması gündeme geliyor. Antalya’nın saygın mimarı Özcan Kırmızıoğlu’nun projenin mimarı olarak fikrinin sorulmamasının altında yatan ‘güç bizde, istediğimizi yıkarız, istediğimizi yaparız’ anlayışının bir tezahürüdür. Ne yazık ki işlerin bu hale gelmesinde, mimarlığa ve mimarların haklarını savunmakla mükellef olan Odanın geçmişte aldığı kararlar da etkilidir. Bu kararları veren zihniyet, sadece mimarlık mesleğindeki hak gasplarına karşı sessiz kalmakla kalmayıp, siyasi çevrelerle işbirliği içine girerek Kente dair plan projelere müdahil olmuş, Mimar A.Ş yöneticileri aynı zamanda Mimarlar Odası yöneticisi olmuşlardır. Odayı, üyelerin haklarını savunamayacak kadar acze düşüren zihniyeti sorgulayarak, mimarlığı düştüğü bu durumdan bir an evvel kaldırmak gerekiyor. Türkiye’de ne yazık ki son yıllarda İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok kentte özellikle Cumhuriyet döneminde yapılan eserlerde benzer uygulamalarla karşılaşmaktayız. Meslek odalarımızın bu konuyla ilgili bazı kentlerdeki çabalarını da çok önemli ve değerli buluyoruz. Antalya’da da bununla ilgili çalışmaların bir an evvel başlatılmasını umuyoruz. Kentimize varlığıyla değer katan mimari eserlerin çoğalmasının, korunmasının mimarlığın gerçek anlamda toplumsallaşmasına da katkı koyacağını düşünüyoruz. Yetkililerin Tünektepe’deki yıkımı durdurması ve kent dinamiklerinin görüşünü alması gerektiğini savunuyoruz.” Kubilay ELDEMİRCİ

Editör: TE Bilisim