-Türkiye’nin
en önemli aktivistleri arasında yer alan ve sıkı bir çevreci olan Prof. Dr.
Tuncay Neyişçi, Konyaaltı sahilinin hemen karşısına yapılan yüksek katlı
binalarla ilgili sert eleştirilerde bulundu.
-Neyişçi, Konyaaltı projesinin ilk ayak seslerinin yavaş yavaş
ortaya çıkmaya başladığını iddia ederek, “Buna izin veren bir Antalyalı
olabilir mi?” diyerek Başkan Türel’e göndermede bulundu.
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz
Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Konyaaltı sahili
projesi ve bölgeye yapılan yüksek katlı binalarla ilgili sert konuştu. Aynı
zamanda aktivist ve sıkı bir çevreci olan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Akdeniz
GERÇEK’e yaptığı açıklamada o çok övülen ve övünülen
Konyaaltı projesinin ilk ayak seslerinin yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığını
iddia ederek, “Daha henüz son yüksekliğine ulaşmadı. Bir kaç katı daha var.
Buna izin veren bir Antalyalı olabilir mi?” diyerek Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı Menderes Türel’e göndermede bulundu.
HAVA
SİRKÜLASYONUNU KESER
Konyaaltı sahiline yapılmakta olan yüksek
katlı ve geniş binaların bölgedeki hava sirkülasyonunu inanılmaz derecede
keseceğini iddia eden Neyişçi, “Antalya’nın ve dünyanın en önemli plajının
hemen dibine 17 katlı bir bina yapamazsınız ya da yapmamalısınız. Hadi bunu
yaptınız en azından bu kadar geniş ve kesintisiz bir bina bari yapmayın. En az
100 metre genişliği olduğunu düşündüğüm bu bina bölgedeki hava sirkülasyonunu
inanılmaz derecede keser. Yatayda bu
kadar geniş, adeta kale duvarı gibi bir bina yapılması ileride arka tarafta yer
alan yaşam alanlarının denizden yararlanamaması anlamına gelir. Aldığım
duyumlara göre oradaki boş yerlere daha çok bina yapılacakmış. Eğer öyle olursa
sahilin hemen arkasında kalan yaşam alanlarının Isparta’dan bir farkı kalmaz.
Konyaaltı sahili ile ilişkileri bütünüyle kesilir” dedi.
İZİN
VERENLER CEZASINI ÇEKER
Konyaaltı sahiline yapılan binalara izin
verenlerin bunun yanlış olduğunu eninde sonunda anlayacaklarını vurgulayan
Neyişçci sözlerini şöyle sürdürdü: “Konyaaltı’nda ön tarafta bulunan
apartmanların, arka taraftaki binalara havanın gitmesini engellediği
söyleniyor. Bu yanlış bir düşüncedir. Havayı yükseklik değil apartmanların
arasındaki açıklık ve yollar belirler. O aradaki kılçık dediğimiz açıklıklar
100. Yıl’da donuyor. Gidin Konyaaltı’nda o biraların arasında yürüyün o havayı
hissedersiniz. Dolayısıyla 100. Yıl’ın üst tarafına denizden gelen hava
gitmiyor, hiçbir etkisi olmuyor. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; Konyaaltı’na bu kadar yüksek binaları yapan
ve buna izin verenler bunun cezasını çekerler. Orada oturan insanlarımız da o
sahildeki adeta kale gibi binalar bittikten sonra Konyaaltı’nda oturuyorum bile
diyemeyecekler.“ Kubilay ELDEMİRCİ