-Büyükşehir
Belediye Başkanı Menderes Türel’in ‘çılgın proje’ diye tanıtımını yaptığı
Boğaçayı
Projesi’yle ilgili endişeler, ‘Boğaçayı Yat Limanı Projesi ÇED Sürecine Halkın
Katılımı Toplantısı’ sonrası iyice gün yüzüne çıktı.
-Toplantıya
katılan CHP’nin eski milletvekillerinden Gürkut Acar, CHP İl Sekreteri Cengiz
Gülebay ve CHP’li Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Songül Başkaya yaptıkları
açıklamalarda projenin aceleye getirildiği endişesi taşıdıklarını kaydettiler.
Boğaçayı Yat Limanı Projesi ÇED Sürecine
Halkın Katılımı Toplantısı, Konyaaltı İlçesi, Toros Mahallesi’ndeki KONDER
Konferans Salonu’nda yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen Genel
Sekreter Yardımcısı Bedrullah Erçin’in katıldığı toplantıda projeyi yürüten
ekipte yer alan MİMKO AŞ Yönetim Kurulu Bakanı Hüseyin Kansan, CEC Marine Genel
Müdürü, kıyı ve liman mühendisi Atakan Yüce ile DOME Mimarlık Genel Müdürü
Murat Yılmaz da yaptıkları açıklamalarla katılımcıları bilgilendirdi. Yoğun bir
katılımın olması beklenen Boğaçayı Yat Limanı Projesi’nin bilgilendirilme
toplantısına sivil toplum kuruluşları adına sadece Jeoloji Mühendisleri Odası
Başkanı Ali Keleş’in katılması dikkat çekti. CHP’nin eski milletvekillerinden
Gürkut Acar, CHP Antalya İl Sekreteri Cengiz Gülebay ve CHP’li Büyükşehir
Belediyesi Meclis Üyesi Songül Başkaya yaptıkları konuşmalarda projeyle ilgili
olumlu yönleri ve olumsuzlukları aktardı.
ACAR:
SAHİLİMİZE DOKUNMAYIN
Proje hakkında sert eleştirileri sunan Gürkut
Acar yaptı. Acar, 8 kilometrelik sahil şeridinin 1.3 kilometresinin yat limanı
yapılarak halkın kullanımından uzaklaşacağını belirterek, “Antalya için çok
önemli olan bu 8 kilometrelik sahile kimsenin dokunmaması lazım. Bu proje bizim
için aceleye getirilecek bir proje değildir. Antalya halkının kullandığı bir
alan olan Konyaaltı’nın ciddi bir bölümü bu projeyle kullanılamaz hale
gelecektir. Gelecekte Antalya’nın nüfusu 10 milyon 15 milyon olacaktır. O zaman
bu sahil yetersiz kalacaktır. Bu tip projelere izin verirsek, yarın
çocuklarımızın denize gireceği bir sahil kalmayacak. Yetkililerin bunu iyi
düşünmesi lazım. O yüzden konunun uzmanları tarafından halkın daha ciddi bilgilenmeye
ihtiyacı var” dedi.
GÜLEBAY:
ENDİŞELERİM VAR
Cengiz Gülebay ise bir kilometreye aşkın
kumsaldaki kum hareketlerinin ÇED raporunda kontrol edilmediği endişesini
taşıdığını ifade etti. Gülebay, şöyle konuştu: “Bölgedeki 1.3 kilometrelik
kumsalın yok edilmesinin sahildeki kumsalın kalan bölümlerine zarar vereceği
unutulmamalıdır. Çünkü Boğaçayı’ndan gelen kumlar, deniz ve rüzgar
hareketleriyle bir yerlere taşınıyor. Bunun yanında ciddi bir depremde denize
yapılacak duvarın çökme tehlikesi de bulunmaktadır.”
BAŞKAYA:
OLAYA SİYASİ BAKILMAMALI
Songül Başkaya da yat limanının Antalya
için bir ihtiyaç olduğunu ancak kentin kaynaklarıyla desteklenecek projenin en
ince ayrıntısına kadar incelenerek yapılması taraftarı olduğunu söyledi.
Olaya asla siyasi olarak bakılmaması
gerektiğinin altını çizen Başkaya şöyle devam etti: “Bu proje 2014 seçim kampanyası
döneminden beri konuşuluyor. Bu proje tartışıldıkça revize edilmiş, bugün de bu
noktaya gelmiş bir projedir. Marina belki Boğaçayı’nın dışına alındı ama bence
hala bir takım çekinceler devam ediyor. Bunun yanında sahilin zarar göreceği
endişelerine karşın limanın başka bir yere yapılması tartışılabilir. Menderes Başkan’ın
kent dinamikleriyle yaptığı toplantılar ve bu revizyonlar anlamlıdır ve
doğrudur. Ama bu gelinen noktada burada yapılan yarım saatlik bilgilendirme
ışığında yeterli bir donanıma sahip değilim. Oradaki ticari ünitelerin turizme
ya da Konyaaltı bölgesindeki esnafına ne katkısı olacak bunu bilmiyoruz.
Dolayısıyla atılacak adımların bu kentin ekolojisine, sahiline ne gibi
katkıları veya eksileri olacak bunların da daha geniş kapsamlı tartışılması
gerekiyor. Çünkü ciddi anlamda kaygılar var ve bunun giderilmesi gerekiyor.”
Kubilay
ELDEMİRCİ