Avusturalya’nın Kuzey Batısında, Büyük Okyanus’ta


Bir ada olan Samoa Yerlilerinin dilinde


“Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır.


Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse “göğü delen” anlamına gelir.


Samoa’ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti.


Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın


İçinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik.


O göğü delip gelmişti.” (*)

 

Amerika Kıtasında; Kristof Kolomb çıkmadan önce de insanlar yaşıyordu.


Buna karşın yine de keşifler ve icatlar hanesine kaydedildi.


Kıtanın vahşice işgalinden bu yana


Birinci ve İkinci Dünya savaşlarından,


21. Yüz Yılın bugünlerine kadar


Papalagi dünyaya kan, ateş ve gözyaşı ekmeye devam ediyor.

 

Samoa Yerlilerinin Şefi Tuivaii bütün sözlerinde haklı çıktı.


Papalagiler yani “uygar dünyanın yaratıcıları(!)


İnsanlığın ortak değerlerine yalnız kendilerini layık gördüler…

 

Nedir iki milyon yıllık var oluştan bu yana insanlığın büyük acılardan


geçerek biriktirdiği ortak değerler?

 

İnsan Hakları, Adalet, Eşitlik, Laiklik, Demokrasi,


Kadın-Erkek eşitliği, Hukuka bağlı devlet, yargı bağımsızlığı ve her yönüyle düşünce özgürlüğü.

 

İnsan yeryüzüne mutlu olmak için gelmiştir.


Kabile Şefi Tuiavii’nin; “insanın kendisini mahveden düşünce, kuruntu ve


Endişelerden kurtulması gerektiği” görüşüne bütün kalbimle katılıyorum.


Dünyada hiçbir şey huzur içinde bir uyku uyumaktan daha güzel değildir.

 

Bizler; sömürgenlerin dışında kalan milyarlarca insan,


Papalagiye özendiğimiz için değil,


Bu ortak değerleri insanlığın birlikte yaratması nedeniyle

Ve

Bizim de hakkımız olduğu için yaşama geçirmeliyiz.

 

Papalagi, kendi dışında kalan binlerce yılda birikmiş insanlığın ortak değerlerine


Katkıda bulunan diğer bütün kültürleri yok sayarak


Orta Doğuyu kan, ateş ve gözyaşına boğmaya devam ediyor…

Aman dikkat…

 

(*) Göğü Delen Adam

Yazan: Erich Scheuermann

Alm.çev.Levent Tayla

Ayrıntı Yayınevi